Oyunu ile yıllardır dillere destan olmuş The Last of Us efsanesi, dizi olarak da adından söz ettirmeye devam ediyor. Şimdiden bir HBO klasiği olarak görülmeye başlayan dizi, bölümler ilerledikçe bu ünvanı hak ettiğini adeta ilan ediyor.
Dizi bildiğiniz gibi zombi salgınından 20 yıl sonrasını konu alıyor. On dört yaşındaki Ellie’nin bağışıklığının olduğu fark ediliyor ve Joel, tedavi için onu doğru kişilere ulaştırma görevini üstleniyor. Peki Pedro Pascal ve Bella Ramsey’in başrolünde yer aldığı distopya türündeki dizinin bu iddiası nereden geliyor? Onu, emsallerinden hızlı bir şekilde ayırıp, şimdiden klasikler arasına girmeye aday hale getiren özellikleri neler gelin birlikte göz atalım.
Öncelikle, Başarılı Kadrosu!
Pedro Pascal ve Bella Ramsey’in başrolde olduğunu söylemiştik değil mi? İkisi de her bölüm Emmy’e layık performans sergiliyerek dizinin tutkunlarını mest ediyorlar. Ayrıca, dizide konuk oyuncu olarak Fringe ve Mindhunter gibi dizilerde izlediğimiz, sevilen oyuncu Anna Torv da yer alıyor.
Standalone Denebilecek Bölümler!
Evet, dizinin ana konusu var. Zombiler! Böyle bir konuya sahip olduğu halde dizi bunu tek seferlik bir aksiyon malzemesi yapmak yerine zamana yaymış. Her bir bölümü, ayrı bir konuyu ele alıyor. Başka bir deyişle, Joel ve Ellie, çıktıkları uzun yolculukta farklı duraklara uğruyorlar ve her birinde de ayrı bir hayat ve hayatta kalma çabasına tanık oluyorlar. Bunun en güzel örneklerinden biri 3. bölümdeki evli çift Frank ve Bill’in hikayesiydi. Ama benim şimdiye kadar ki favorim 5. bölümdeki Sam ve Henry kardeşlerdi sanırım… İzlediğim en aksiyon dolu ve aynı zamanda da en duygusal The Last of Us bölümüydü. Bir de altıncı bölümde tanık olduğumuz bambaşka bir komün hayatı var tabii. Bu dizi, her bölümü ile bize zombi virüsünden sonra nasıl bir dünya olurdu, ilmek ilmek işlenmiş hikayelerle anlatmayı başarıyor.
Gelecek Değil, Bugünün Hikayesi
The Last of Us’ı emsallerinden ayıran en önemli özelliklerden biri de zombi virüsü ile gerçekleştiği an mücade ederken, dünyanın değişimine şahit olmuyoruz ve bu bilinmeyen bir gelecekte gerçekleşmiyor. 2003 yılında çoktan gerçekleşmiş ve 2023 yılında, insanlar artık 20 yıldır bu virüs ile yaşıyor haldeler. 20 yıl içerisinde doğmuş olan çocuklar, önceki hayata dair bir şey bilmiyorlar. 2003 öncesini bilip de 20 yıldır hala hayatta kalmayı başarmış olanlar ise bu yeni dünyaya çoktan adapte olmuşlar. İşte biz bu sayede, her bölüm bu yeni düzenin başka başka kapılarından içeri giriyor başka başka hayatlar tanıyoruz. Kim bilir keşfedecek daha neler var!
Cevabı her pazartesi BluTV’de diyor, ilk sezonun bitmesine kalan son üç bölümümüz için herkese şimdiden iyi seyirler diliyoruz!