tds_thumb_td_300x0
Yasak Elma 13. Bölüm: Umduğunu Değil Bulduğunu İzlemek

 Alihan: Bana iyi geldiğini söylemiş miydim daha önce? Ama ben sana iyi gelmiyorum değil mi?

Zeynep: Gelmiyorsun.

Alihan: Korkuyorsun.

Zeynep: Çok…

Evet Alihan’ı en son bu şekilde, iki gözü iki çeşme bir halde bırakmıştık. Alihan Zeynep’e yetişememiş, uçağa binmesine engel olamamış ve kendisine iyi gelen Zeynep’i kaybetmişti. Bir yaz boyu yeni sezonun nasıl olacağını, Alihan’ın pişmanlık kıvranışlarını, keşkelerini, Zeynep’in ise; kendini yenilemiş bir şekilde nasıl bir imajla döneceğini büyük bir merakla bekliyorduk. Bizlere sunulan yeni bölüm hayal kırıklığı oldu dese

   Ve Zeynep’ten Sonra…

Zeynep’i yolundan alıkoymaya yetişemeyen Alihan’ın; bu kaybı kolayca atlatamayacağını, daha asabi ve gergin olacağını, yalnız kaldığında bolca iç hesaplaşma yapacağını, ara ara atak geçireceğini görm

eyi umuyorduk. Ama gördüğümüz ise; ofiste sakince işini yapan, ablasıyla sakin sakin yemek yiyen, arada küçük asabiyet belirtileri gösteren bir Alihan’la karşılaştık. Normal zamanda olsa illa ki Hakan’ın gelip dertleşmesi gerekirken bir kere bile Alihan’ın evinde göremedik Hakan’ı. Bu süreçte bizleri

 

mutlu eden tek sahne, Alihan’ın ofiste Zeynep’i hayal ettiği sahneydi. Bu anların daha hissedilebilir şekilde işlenmesi gerekirdi ki bu, dizinin izlenebilirliği açısından çok daha verimli olurdu.

 

   Zeynep’in Seyahat Çilesi…

Alihan yüzünden Cem’in asistanı olarak Atlanta’ya giden, Yıldız yüzünden daha soluğunu bile alamadan tekrar İstanbul’a dönme k

 

ararı alan zavallı Zeynep. Bu bölümde onun da hikayesini tam göremedik. Tam da Zeynep Atlanta’ya gitti orada kendini geliştirir, dah

a donanımlı olur ve yeni bir imajla Alihan’ın karşısına çıkar diye beklerken gittiğiyle geldiği bir oldu.  Benim beklentim en az iki hafta kadar kalması ve tüm bu yaşadıklarını bira

 

z olsun unutmasıydı. Bu iki hafta sürecinde Alihan da belki iç

 

hesaplaşma yapar, Zeynep’siz kalarak özlemden deliye dönerek biraz olsun cezasını çekmiş olurdu. Dediğim gibi umduğumuzu değil bulduğumuzu izlemek zorunda kaldık.

 

   Alihan’ın Çocuksu Mutluluğu…

Zeynep’i ikna edip geri getirmek için Atlanta’ya gitmeye karar veren Alihan, gizli kahramanımız Hakan’ın son andaki atağıyla, gitmesine ramak kala (gidip de Zeynep’i oralarda bulamamasını istemişliğim oldu do

ğrusu) yolundan döndürülür. Çünkü Zeynep gerisin geri İstanbul’a dönmüştür. Bölümün ikinci en güzel sahnesi şüphesiz bu sahnedir. Alihan Zeynep’in gölgesini gördüğü anda, elmalı şeker gören çocuklar gibi mutlu oluyor ve tabii onunla birlikte bizlerin de suratında Alihan’ın sırıtmasına benzer

 

bir sırıtma oluşuyor. Bu arada Halit’in telefonla araya girmesi ve anı bozması bizleri fazlasıyla sinirlendirdi.

 

   Alihan’ın Zeynep’e Ulaşma Metodu…

Zeynep’in bir daha kendisiyle çalışmayacağını öğrenen Alihan küçük bir çöküş yaşasa da yine de pes etmez. Alihan Zeynep’e ulaşmak için telefonu kullanmak yerine, yine bizleri yanıltmayarak sıra dışı bir yol izler. Borç batağındaki bir şirketi satın almak gibi mesela.

Evet Zeynep yeni bir şirkette işe başlamıştır ve burası borçları olan bir şirkettir. Alihan bunu öğrendiğinde Zeynep’e yine bir sürpriz yaparak çalıştığı şirkete talip olmuştur. Devamlı izleyicisi olanlar bilir Alihan’ın ara ara böyle çılgınca sürprizleri olmuştur Zeynep’e karşı. Devamında Zeynep nasıl tepki verir orası meçhul ama havalara uçmayacağı ya da

 

“Alihan benim için şirket satın almış” diyerek Alihan’ın boynuna sarılmayacağı hepimizin malumudur.

   Ender’in Sonsuz Öfkesi…

Dizinin ana kraliçesi demek istiyorum ben ona. Öyle ki havasıyla, edasıyla, tarzıyla bir şekilde kendini izlettiriyor. Dizinin görünürde kötü kadını iken Şevval Sam’ın mükemmel oyunculuğuna bakmaktan Ender’in kötülüklerini fark edemiyoruz bile. Gariptir ki Ender’i yerine göre haklı, yerine göre haksız buluyorum. Halit’e ve Yıldız’a yapmak istediklerinde haklı ama kendisinin de benzer şeyler yaparak buralara geldiğini göz önünde bulundurursak haksız. Bir de; bir dur nefes al, Erim’i düşün mesainin bir kısmını çocuğuna ve kardeşin Caner’e harca diyesi geliyor insanın. Sonuçta “Keskin sirke küpüne zarar”dır. Halit ve özellikle Yıldız’dan intikam alacağım diye bu kadar uğraş vermesi beni yordu doğrusu. Üstüne üstlük intikam alınacaklar listesi kabarık ve hâlâ eklenenler de oluyor. Caner’in dediği gibi “Kin beslemeyi bıraksın bakımı zor oluyordur gitsin güzelliğinin tadını çıkarsın.” Yoksa bu gidişle erken yaşlanacak.

Yıldız’a gelecek olursak kendi istedi kendi çekiyor demeden edemiyorum. Binbir şikayetle terk ettiği fakir evini, şimdi huzur bulmak için sık sık ziyaret ediyor. Büyükleri hiçbir öğüt vermemiş diyeceğim ama Zeynep o öğütleri unutmayıp kulağına küpe ederken Yıldız hiç dinlememiş bile. Bakalım daha ne kadar Ender’in oyunlarının kurbanı olacak, Halit’i elinde ne kadar tutabilecek?Sonuçta Halit vazgeçtiğinde bir dakika bile sırtında taşımayan, yanında tutmayan birisi.

   Cem’in Niyeti…

Geçen sezon 11. Bölümde diziye dahil olan Cem, ne niyetle diziye dahil oldu hâlâ belli değil. Ablası Lal’in tersine Zeynep gibilerini aşağılamayan, anlayışlı, merhametli ve ilgili bir baba karakteri olarak karşımıza çıkıyor. Genel beklenti Cem’in, Zeynep’le Alihan’ın arasına gireceği ama Zeynep’e ilgi duyduğunu söylemesine rağmen henüz o yönde bir harekette bulunmadı. Gelecek bölümlerde Zeynep’i Alihan’dan almaya mı çalışacak yoksa aralarındaki kuvvetli bağı, derin sevgiyi ve güçlü aşkı görüp bir dost olarak mı kalacak? Bizler kendisine tavır almak istemiyoruz. Umarız çiftimizin en iyi dostu olur yoksa bu fantomdan çekeceği var. Bizler az beddua etmedik. “Boyun devrilsin Alihan” diye. Sonuç yukarıdaki görseldeki gibi oldu.

   Hoş Geldin Yeni Hakan…

Öncelikle yeni gelen Hakan’a, Ahmet Kayakesen’e hoş geldin demek istiyorum. Bizlerin iç sesi eski Hakan’ı çok sevmiştik. Alihan’ı en iyi bilen, onu yönlendiren, dolaylı da olsa ZeyAl aşkının mimarı Hakan’ı. Bir karakter her zaman ilk canlandıran kişiyle özdeş hale gelir bundan dolayıdır ki sonradan rolü üstlenen kişi, izleyici tarafından biraz yabancı görülür. Bu bölümde bu değişiklikten dolayı Hakan’ın etkinliğini beklediğimiz düzeyde göremesek de gelecek bölümlerde bunun üstesinden gelineceğine inancım tam. Son olarak da giden Hakan’a, Sinan Eroğlu’na çok teşekkür ediyor; yeni projelerinde şansın hep kendisiyle olmasını diliyorum.

   Küçük Bir Şikayet…   

Bu arada bizleri fazlasıyla rahatsız eden bir sorundan da bahsetmek istiyorum. Genelde ZeyAl sahnelerinin sadece fragmanda gösterilenden ibaret olması, sahne olsa bile sürekli kesikli bir şekilde bizlere sunulması. Öyle ki hizmetlilerin bile daha fazla sahnelerinin olduğu bölümler bile olmuştur. Bunu en güzel anlatan iki izleyici tweeti sorunu çok güzel özetliyor; “Bölüm içerisinde ZeyAl aramaktan yoruldum”, Birçok kez ZeyAl sahnelerini hazmedemeden bir anda başka bir sahneye geçiliyor. Sahnenin peşinden koşup “duuurrr, gitmeee, nereyeee” diyorum ama yetişemiyorum”. Ana karakterlerden ve önemli bir konumda olmaları sebebiyle ZeyAl sahnelerinin artırılması, hakkaniyet adına olması gereken bir zorunluluktur. Ayrıca dizinin aşk ayağını oluşturması yönüyle de önemli bir misyona sahiptir ZeyAl. Dileğim o ki kanalın, yapımın ve senaristlerin bizleri duyması ve dengeyi olması gerektiği gibi kurmasıdır.

    Yeni Bölüm Heyecanı…  

 

 Sonuç olarak yeni sezonun bu ilk bölümüne dair naçizane yorum yapmaya çalıştım. Genel olarak biz izleyenlerin beklentilerinin altında bir bölüm olmasına rağmen yayımlanan fragmanlar beklentimizi fazlasıyla yükseltti. Fragmanı bir dedektif edasıyla incelemeye alan bizler, anladığımız kadarıyla Alihan “tek derdi Zeynep” için artık harekete geçtiği görülüyor.  Haftaya Alihan’ın Zeynep’ten af ve özür dileyip pişman olduğunu söylediği, bizleri mutlu edecek düzeyde ZeyAl sahnelerinin olduğu, Zeynep’in de yıldırım hızıyla değil o kararlı duruşundan taviz vermeden Alihan’ı affetmeye başladığı yeni ve güzel bir bölümde buluşmak dileğiyle. Sürçülisan ettiysem affola…

Kalın sağlıcakla…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!