tds_thumb_td_300x0
Yaralı bir kadının direniş hikayesi: Nefes

Nefes aldıkça acılarla sınanan ama yinede nefes almak için sebepler arayan yaralı bir kadının direniş hikayesi bu. Bir özgürlük savaşı onun ki!

Hayattaki renkleri tek tek kaybetmiş doğar doğmaz acılar ve kayıplarla dünyaya gözünü açmış bir kadın nefes.. Hayatın hep dikenli tarafından tutmak zorunda kalmış çok yara almış cok yaralanmış kimisi kabuk bağlamış kimi hala kanamaya devam ediyor. Doğarken annesini kaybederek başlamış acıları baba sevgisi görmeden ve hiç coçukluk yaşayamadan devam etmiş bu süreç, cocukluk kahkahaları atmadan daha hiç oyun oynamadan elinde bebeği ile ağzında “baba beni nolur bırakma” feryatları arasında bitityor onun hayalleri.. babası tarafından satılan coçuk gelin o hepimizin kanayan yarası ünzilemiz .. Asıl savaşı bundan sonra başlıyor onun hayatla, nefesin tabiri ile karanlık bir zindanda korkunç canavarla köşe kapmaca oynuyor yıllarca bütün acıları ezberliyor bütün düşüşleri de ezberliyor her kaybedişinde yeniden kalkıp yeniden savaşıyor. Asla boyun eğmiyor bu zulme! Nefesinki bir kimlik savaşı aslında ben “nefesim ve hiçbir şeye mecbur değilim diyor.”

Güçlü kadınlara hep zaafım vardır ama nefes bunların hepsinden farklı o güçlü olmak zorunda çünkü başka caresi yok başka kimsesi de yok. Tam bu karanlıkta ona bir can geliyor yiğit doğuyor ona yoldaş oluyor o annesiz kadın aslanlar gibi bir anne oluyor ve kocaman yüreği olan bir evlat büyütüyor. Yğit doğunca da bitmiyor bu acılar ama onlar asla pes etmiyor kendilerine bir dünya kuruyolar acıları içine sokmadıkları bir dünya vedatın asla içine giremediği bir dünya mavi tüüylü geyik ile ay ışığında uluyan kurt oluyolar. Çünkü masallarında hep mutlular. 

Bir gün o dünya ya denizden gelen bir kaplan giriyor kimsenin başaramadığını yapıyor o onları  koruyor, güldürüyor simdi nefes ‘daha önce gelmediği için özür dileyen’ bir adamla destansı bir aşk yaşıyor yavaş yavaş iyileşiyor.  bütün nefeslere nefes oluyor.. Sen hatıramda hep destanı yazıiacak bir kadın olarak kalacaksın nefes zorlu!  

Şairin dediği gibi “En derin yaralarla başlar en derin gülücükler. En derin uçurumlardan düşerken öğrenirsin uçmayı ve en derin denizlerde boğula boğula becerirssin tek nefeste yaşamayı..” 

​Yazan: Fatma Çelik

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!