Vikings, 3 Mart 2013 tarihinde yayına girmiş ve hala devam eden tarihi dram – savaş dizisidir. Dizide barbar olarak bildiğimiz Viking halkının hayatlarını izliyoruz. Bolca empati kurma şansı bulduğumuz dizide herkesin gönlüne taht kuran Ragnar Lothbrok’a ayrı bir parantez açmak istedim. Ragnar, ailesi ile birlikte çiftçilik yapan bir insan iken ülkesinin sürekli aynı yerlere sefere göndermesinden sıkılarak yeni yerler keşfetme arzusu ile batıya yelken açar ve hem kendisinin hem de Vikinglerin kaderini değiştirir. Ragnar’ın zekası ve savaşcı ruhu, Viking tarihi için bir şans olmuş aynı zamanda Vikingler en güçlü dönemine girmiştir. Dizi tarihinin şimdiden efsane karakterlerin arasına giren King Ragnar ile izleyen herkes sohbet etmek konuşmak ister. Bu mektup, benim de cevapsız kalan ve kalacak mektuplarımdan sadece bir tanesi…
Sevgili Ragnar;
Sana mektup yazmaya İhsan Oktay Anar’ın, Puslu Kıtalar Atlası kitabındaki “Ey kör! Aç gözünü de düşlerden uyan. Simurg’u göremesen de bari küçük bir serçeyi gör. Kaf Dağına varamasan bile hiç olmazsa evinden çıkıp kırlara açıl; böcekleri, kuşları, çiçekleri ve tepeleri seyret. Bırak dünyanın haritasını yapmayı! Daha hayattayken bir taşı bir taşın üstüne koy. Gülleri ve bülbülleri göremeyip gün boyu evinde oturan adam Dünyanın kendisini hiç görebilir mi?” satırlarını okuduktan sonra karar verdim. Seninle konuşmam gereken şeylerin olduğunu fark ettim benim kendimi sana anlatmam gerekiyordu. Ragnar, (sana ismin ile hitap ediyorum çünkü sen fark etmemeden benim arkadaşım oldun) sen bu satırlarsın aslında. Ülken sürekli aynı yerlere sefere gönderirken sen gözünü açmak istedin Simurg’u göremeyecektin belki ama bilinmeyen yerlerdeki küçük serçeleri görmek istedin. Çiftçi olmak sana göre değildi sen içindeki seni tanıyordun. Ragnar sen çok büyük bir insansın.
Senin ile ilgili en çok merak ettiğim şeylerden biri de reis olduğun için hiç pişman oldun mu, yoksa sadece bir gemide yeni yerler keşfetmek sana yeter miydi? Ah Ragnar, o kadar çok şey sormak istiyorum ki… Karını aldattığın gerçekten pişman mısın, hangi oğlunun kral olmasını isterdin? Ama hiçbir sorumun cevabını alamayacağım için, “Kafamdaki Ragnar nasıl davranırdı?” deyip kendim cevaplıyorum. O yüzden bu sorularıma cevap vermeni de istemiyorum aslında seninle ilgili içimde hayal kırıklığı olmasından korkuyorum.
Senin haberin yok ama tahmin ediyorsundur yaptığın birçok şey eleştirildi. Özellike Rollo’ya olan tavrın. Onun yaptığı hainlikleri affetmen insanları biraz sinirlendirdi ama seni anlamak isteyen çok az kişi oldu. Ben seni anladım tüm kalbimle anladım Ragnar. Ve bu anlamak bende büyük bir acı bıraktı. Kardeşine hayal kırıklılığını haykırdığın zaman yüreğindeki acı gözlerinde o kadar belliydi ki sana sarılıp ağlamak istedim.seni kimsenin anlamaması seni yoran şeylerin başında geliyordu. Sen anlaşılmak istiyordun, desteklenmek değil ama maalesef yanında ki insanlar bunu bir türlü kavrayamadı.
Ama Ragnar, benimde anlamadığım ve çok kızdığım şeylerde var. Bir tanesi eşine yaptığın yanlış. O hatandan sonra hiçbir şey iyi gitmedi. Seni üzmek en son istediğim şey ama ülke biraz karıştı. Hep bir yerlerden çıkmanı bekliyorum. Sanki bu olayları sadece sen durdurabilirmişsin gibi. Sanki gelsen tekrardan yeni maceralara çıkacakmışsın gibi. Seni çok özlüyorum hatalarını, gülüşünü, zekanı çok özlüyorum. Yine sana puslu kıtalar atlasından bir alıntı söylemek istiyorum; “Ama düşlere dokumak mümkün olabilir mi? Sana bu yüzden hem çok yakınım hem de çok uzak. Veda etmek benim için oldukça çok zor.” Ragnar, sen benim en güzel düşümsün hem bensin hemde benden çok farklı. Dostum, düşüm Ragnar valahalla da görüşmek üzere…
Ayselii61