Bu bölüm yine çok hızlı aktı, öncekiler gibi gayet sürükleyiciydi. Nora’nın babası odaklı bir bölüm izledik. Nora onu Upload’a ikna etmeye ne kadar çalışırsa çalışsın adam ahiret inancından ve aşık olduğu karısından, ona kavuşma hayalinden asla vazgeçmeyecek gibi gözüküyor.
Nathan’ı sevmesi, takdir etmesi tabii ki bir shipper olarak çok hoşuma gitti. Nora’nın babasına hislerinden bahsetmesi de güzel. Birinden hoşlanıyor ve onunla paylaşıyor, üstelik onay da aldı sayılır. Ölü olduğu gerçeği yüzünden ettiği itirazı görmezden gelirsek tabii 🙂
Dizinin en sevdiğim yönlerinden biri de, sık sık üstüne düşünülecek bir konuyu getirip önümüze atması. Böyle kaba tabir ettiğime de bakmayın, oldukça yedirilmiş, göze batmayan şekilde yapıyor bunu. Hayata, aileye, ilişkilere dair tonla şey.. Çok kıymetli bence bu.
Nathan’a dair şimdiye dek hep üzücü şeyler öğrendik ama bu bölüm yüzleştiğimiz gerçek, aralarında en acı olanlardandı. Evet arkadaşlarının sahteliği, sırt çevirmeleri gibi şeyler de oldukça kötü ama babası hakkındaki durum gerçekten çok üzücü, kısacık görmüş olsak da dokunaklıydı. Birbirlerinden haberdar değiller, yaşarken ayrı bir ömür geçirmişler. Şimdi ise bunun telafisi yok. 💔
Upload sistemi sabote edildiğindeki bozulmaya bayıldım. Çok güzel düşünülmüş, eğlenceli bir fikir bence. Zaten dizinin orijinalliği her fırsatta belli ediyor kendini. Gülümseten detaylar bol. Tıpkı günümüz dünyasına yapılan göndermeler gibi 🙂
Nora ve Nathan ilişkisinin ilerleyişini çok beğeniyorum. Naif, dozunda, samimi, içten. İkisi de birbirinin yanında mutlu ve rahat, hatta biraz da utangaç. En iyi dozdalar yani. Onlar vakit geçirirken ben mutlu oluyorum resmen.
Nathan’ın umutla “angel” diye seslenip onu göremediği her seferde uğradığı hayal kırıklığına da çok gülüyorum.
Nathan’ın şüpheli ölümü/cinayeti kısmına gelecek olursak, başta gıcık sevgilisi Ingrid’den şüpheleniyor hatta katil gözüyle bakıyor olsam da sonra ben de diğer izleyen herkes gibi senaryonun istediğini yaptım ve iş arkadaşı ihtimaline yöneldim. Ama geniş düşünüyor ve aklımıza gelen gelmeyen herkesin şüpheli olabileceğini düşünüyorum.
Ingrid ihtimalini de, kızın gündem olmak isteyen, ailesiyle problemleri olduğu için Nathan’a fazla bağlanan, sonsuza kadar ayrılmayacakları ve her türlü kontrolün onda olduğu sanal bir birliktelik fikrine cazip bakacak manyak karakteri yüzünden tutmuştum. Bilemeyiz tabi.
İzleyenler sarışın cadımıza ara ara sempati duyup anlayış gösteriyor, acıyorlar falan ama ben hiç sevemeyenler derneğindenim. Kesinlikle sevilecek bir tarafı yok. Ruh hastası gibi bir şey bence. Ürkütücü, psikoloji bozar. Öyle işte..