tds_thumb_td_300x0
Ufak Tefek Kırık Bir Aşk Hikayesi: Merker

“Evet Sevgili,
Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu, kim
uzanmak isterdi ince parmaklarına,
mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık
etmiş olmasalardı eğer…”

Can Yücel bir avuç içini özlerken sevdiğinin onlarda birbirlerini özlüyorlar ama bunu ne acıdır ki kendilerine bile söyleyemiyorlar. Söyle sevgilim eğer gitmeseydin güler miydi gözlerin? Merve yaşlı gözlerle Kerim’e bakarken gözleri onun acısını ele veriyordu. Dili onu kovarken kalbi kalmasını istiyordu.Kendileri bile bunu kabul etmezken çoktan bu aşk Sarmaşık’ı yakacak cinsten küllerinden doğuyordu. Kerim ve Merve… Acı bir gençlik hikayesi, en saf haliyle yaşanmış ama yarım kalmış kırık bir mazi…

Ne büyük bir oyundu bu, ne acıydı ki şu an bir savaş başladı. İkisi de birbirini o kadar iyi tanıyorki neyin canlarini yakacağını biliyorlar. Kerim’in yoldaşı ,yalnızlığını tek paylaştığı varlık olan köpeklerinin önce alınması daha sonra Kerim’in kırmızı arabayı görmesi ile şekillenen ve ardından mahzun gözlerle sevdiği kadına “Bunu da mı yaptın bana?” Diye sorduğunda Kerim oradaki “da ” bağlacı çok şey anlatıyordu. Merve ne yaparsa yapsın bu kadar onun canını acıtamazdı bunu ikisi de biliyordu. Nitekim Kerim intikamını da herkesin önünde aldı. Arabayı dağıtırken keşke bize yıllar onceden çıkıp gelen Merve gibi Kerim de gelseydi. Bunu çok isterdim güzel bir paslaşma yaşanırdı eminim. Geçmis ve şu an çatışması Merve üzerinde güzel işleniyor bunun Kerim’e de uyarlanması zevk dolu sahnelere dönüşebilir.

“Bunu da mı yaptın bana?” Bu Kerim’in bölümdeki en acı cümlesiydi ama geçmişten gelen Merve’nin “Yakalım canını hadi!” İle gelen ve “Ben çok ağladım Kerim için yeter!” İle devam eden cümleleri ise hem üzücü hem de merak uyandırıcı cinstendi. Merve Kerim’in canını Sarmaşık’tan gidip başına bela olmasın diye mi yakıyordu yoksa içindeki aşka yenilmekten mi korkuyordu? Geçmişte bu kadar acı çekmesine rağmen sadece maddiyat için mi Kerim’i terk etti? Merve zaten varlıklı bir aileden gelmesine rağmen neden bu denli maddiyat isteğinde?

Serhan’dan ayrılırsa etrafında kimse kalmayacağını düşünüyor bir nevi doğru olan bu düşüncede neden Serhan üzerine bu kadar odaklı? Merve bu haldeyken ailesi nerede? Merve hakkında neredeyse hiçbir bilgi sahibi değiliz.Oyle bir karakter düşünün ki önü ve ardı sadece soru işaretleri ile dolu ve şu anı dışında hiçbir bilgi sahibi olunamayan…

Evet, Merve ile ilgili hiçbir şey bilinmiyor ama onu şüphesiz onu en iyi şekilde tanıyan kişi Kerim. Temennim odur ki Kerim ile birlikte Merve’nin hayatına dahil oluruz. Onu daha iyi tanır ve daha iyi anlarız. Merve sevgisini belli edemeyen bir karakter bunu Edip olayı ile birlikte anladık. Edip’in ölümü ile en sevdiği çiçekleri kimse bilmezken gidip mezarına ekti. Keşke yaşarken de ona olan sevgisini biraz belli etseydi diye düşünsek de Merve’nin sevgisini gösteremeyişini sevgi görmeye alışık olmadığına yoruyorum. Tek gördüğü sevgi karşısında da çocuklar gibi mutlu bir Merve bize sunuluyor zaten. 18 yıl önce gördüğü tek sevgi onun son sevgisi,en büyük acısı olmuş.
Ayrılık bazen isteyerek bazen ise zorunluluktan olur. İstemeyerek her gidenin kalan kadar canı yansa da en büyük keşkelerle, pişmanlıklarla,bunun yüküyle savaşmak gidene daha büyük acılar yaşatır.

“Ah be scarlett…”

“Ben sana hep üşüyordum,
Çünkü kıştım.
Nakıştım, bakıştım.
İnkar etmiyorum da bunu,
Seni sevmek gibi büyük işlere kalkıştım.
Ve lütfen inkar etme;
Sana en çok ben yakıştım.”

Özdemir Asaf

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!