This Is Us 3. Sezon 12. Bölüm Yorumu: “Seninle Gurur Duyuyorum Kevin!”

Bölüm yorumuma Rebecca’nın “Seninle gurur duyuyorum Kevin!” sözleriyle başlamak istiyorum. Big three arasında sizin favoriniz hangisi ya da evlat ayrılır mı bilmem ama benim favorimin kim olduğunu soracak olursanız Kevin Pearson derim. Ve yine Kevin’ın beni yanıltmadığı, Kevin’a bir kez daha hayran kaldığım bir This Is Us bölümü izledik.

3. sezon 11. bölümün devam bölümü olan “Songbird Road Part 2” adlı bölümü geç de olsa izleyebildik. Malum This Is Us’ta bir telif problemi yaşanıyor ve diziyi zamanında izlemek hatta zamanını bırakın, izleyebilmek bile zor bir hal aldı. Ben artık İngilizce altyazı ile olduğu kadar diyip izlemeye koyulacakken neyse ki alt yazı geldi de bölümü tamamlayabildim ve yorumumun başına oturabildim.

This Is Us 3×12

Bu bölümün en özel anları Jack ve Rebecca sahneleri, Jack ile big three’nin pul savaşı ve Kevin’ın imza alma sahneleriydi. Kevin dışarıdan oyuncu, yakışıklı, uzun boylu, sarışın ve bu nedenle de sorunsuz biri gibi görünse de Rebecca’nın de dediği gibi tüm bu özelliklerinin altında küçük bir çocuk gibi. Tıpkı Jack gibi gerçekten önemsiyor ve vaz geçmiyor. Kevin’ın bu bölümki çocukluk anısı beni benden aldı mesela… Sevdiği beyzbol oyuncusunun kartında bilardo oynamayı sevdiğini görmüş ve transfer olacağı yerdeki bilardo salonlarını araştırıp ona hediye etmiş. Bu nasıl bir inceliktir? Bir de önemsediği şey sevdiği beyzbol oyuncusunun mutlu olmasıymış. Bu yüzden o bilardo salonlarını araştırmış onun için. Vallahi kalbim eridi benim. Bir de oyuncuya ulaşana kadar da asla pes etmedi. Jack Pearson’ın oğlu değil de ne!

This Is Us 3×12

Günümüzdeki sahnelere gelecek olursak, Kevin, amcası Nick’e ulaşmak için de çok çabaladı ve sonunda az da olsa yol katetti diyebiliriz. Nick, Kevin’ın karavandaki hasarları onarmasına izi verdi ve küçük de olsa Kevin’ın bir yardımı dokunmuş oldu. Nick için “O aileden” diyerek her şeyi yoluna koyma çabası da yine Jack Pearson’ın oğlu diyeceğimiz hareketlerdi…

Ama işlerin tam olarak istediği gibi gitmediği anda Nick’in masasındaki içki şişesi Kevin için işleri daha da zorlaştırdı ve yeniden alkole başladı. Bu konu nereye varacak üzülerek merak etmekteyim. Geçen sezon Kevin için içimiz az mı parçalandı? Ben özellikle kolyeyi kaybettiği bölümün ve halısahada sakatlandığı maçı canlandırdığı sahnenin etkisinden hala çıkabilmiş değilim.

Randall ve Kate’e bakalım biraz da. Randall ve Kate ne yalan söyleyeyim bu bölüm biraz sinirlendirdiler beni. Jack’e en ufak toz kondurmalarına katlanamıyorum ben. Tabii herkesib kötü günleri olur Jack’in de varmış. Adam kardeşini arkasında bırakmış gelmiş sinirlenip bir tabak kırmış çok mu? O hikayeyi Randall’ın birden trajik bir durum gibi anlatması ve burdan hareketle Kate’in “bütün çocukluğumu yanlış mı hatırlıyorum”a kadar sorgulaması bana koca bir YOK ARTIK dedirtti. Tamam bu sorgulamayı uzatmadılar tam tersi herkesin kötü günü olur, önemli olan genel olarak nasıl olduğundur, babam bize güzel anılar bıraktı diyerek aynı yere bağladılar konuyu ama ne gerek vardı diye de sormadan edemiyorum.

This Is Us 3×12

Jack Pearson konusundaki hassasiyetimizin de altını çizdiysek, diğer favori sahnemi de unutmadan ekleyeyim: pul savaşı! Jack, tabağı atıp kırmış ama sonra çocuklarla yaptığı pul savaşı gayet de Kate’in hatırladığı gibi efsane bir anmış. Yani suyu bulandırmaya gerek yoktu Randall’cığım.

Bu bölüm favori karakterlerim Kevin, Jack ve Rebecca’ydı. Uzun zamandır Rebecca ve Jack’in yeni tanıştıkları dönemden ya da Vietnamdan flashbackler görüyorduk. Aile flashbacklerini özlemişim. Çocukları görmek, Rebecca&Jack’i aşık olarak izlemek yeniden evimde hissettirdi sanki bu bölüm. Ah ne güzel dizimizsin sen This Is Us!