Genel Burs Fonu’nda arta kalan bir miktar para ve bu parayı adaletli bir şekilde ihtiyacı olanlara dağıtması gerekn bir Leonard… Buraya kadar her şey normal. Diğer taraftan ise herkesin peşinde koştuğu, yalakalık yaptığı ve tüm bunlar karşısında ciddi ve kararlı bir insana dönüşen bir Leonard… İşte burada tüm garipliğimiz başlıyor!
Durun durun vazgeçtim orada başlamıyor. Leonard’ın bu değişen durumu Penny’nin baya bir hoşuna gidiyor. Baya baya… Hatta öyle bir ”baya” ki Leonard’ı seksi bulduğunu bile söylüyor. İşte tüm gariplik tam da burada başlıyor!
Bir düzeltme yapmam gerek. ”Herkesin peşinde olduğu…” derken aslında tam olarak herkes değil. Bir kişi dışında: Sheldon Cooper. Evet Sheldon yine herkesin yaptığı şeyin tam zıttını yapmayı başardı -her zamanki gibi-. Ama bu sefer doğru olan Sheldon desem?
Evet, Leonard’ın burs dağıtımına karar vereceğini öğrenen herkes (yakın çevresi dahil) bir hallere girdiler. Sheldon ise Leonard’ı bu dağıtım işinin üstesinden iyi bir şekilde geldiği için tebrik etmek istedi sadece. Çünkü Sheldon’ın böyle bir yardıma ihtiyacı yok. Kendisinin de dediği gibi ihtiyacı olan her şey ”burada”. Hatta ofisi bile…
Bu arada bölümdeki en tatlı sahnelerden birine değinmeden geçmek istemedim. Bernadette’nin iş stresi ve evde ikizlerin yoruculuğundan bunalması sonucu kendini Halley’in bahçedeki oyuncak evine kapatması çok tatlıydı. Ha bundan daha tatlısı da vardı tabii. Penny’nin şarabını alıp olaya dahil olması ve en sonunda olmazsa olmazımız, her zaman kendinin dışlanıldığını görüp 3 dakika içinde de affetmesini bilen Amy’nin ”gizli kulüp”e katılması izlerken ”my little girls” diye gözlerimi doldurarak ekrana bakmama sebep oldu. Sizi seviyorum canım kızlar. 🙂
Leonard’ın bursu kime verdiğini de açıklayarak bölüm yorumumu bitirmek istiyorum.Çünkü vurucu bir son olacak. Son 3 proje arasında kafası karışan ve bir türlü karar veremeyen Leonard en sonunda bursu kendine vermeyi tercih etti. Öyle şey mi olur dediğinizi duyar gibiyim ama oluyormuş…
Meğer yapabiliyormuş ve yapmış. Bu kadar basit!