tds_thumb_td_300x0
Tam da İçimizden Birileri! ”Bizim Hikaye” 2. Bölümde Ne İzledik?

İlk bölümde Filiz’in aileyi tanıtmasıyla başlamasından dolayı jeneriği görememiştik. Bu bölüm jenerikle başladı.Müziğin akışıyla sahnelerin geçiş dengesi uyumluydu.Bölümün akışı genel olarak seyirciyi ekranda tuttu diyebilirim.Reklama girmemesi de buna katkı sağladı. Ele alabileceğim pek çok ayrıntı oldu bölüm boyunca. Şimdi sadece en çok aklıma kazınan sahnelerden bahsedeceğim.

“Şuna bak şuna nasıl da takip ediyor maaş günümü”

Güne babasıyla atışarak başladı yine Filiz.Maaş gününün geldiğini ve beraber çekmeye gideceklerini söyleyen Filiz’e “3 kuruş maaşıma göz dikiyorsunuz,ömrümü çürüttünüz ömrümü” diye yakınarak karşılık verdi Fikri. Filiz babasına kendisini ekmemesi için dil dökerken Fikri hiç oralı olmayıp hala kendini savundu. Bu sahnede Fikri’nin onca lafına rağmen Filiz’in hiç ses etmeden alttan alması,ikisinin de bağırmadan sakince atışması hoşuma gitti. Yani baba-kız sahnelerinin keyifle izlenmesini sağlıyor bence bu denge.

 

“O kuponları biriktirip tablet alacaktım”

Ekmek almaya giden Hikmet gecikince peşinden bi hevesle Kiraz da gitti. Hikmet marketin içinde platonik aşkıyla romantik anlar (!) yaşarken Kiraz dışarda gazeteleri karıştırır. Kiraz’ın kupon çaldığını gören Hikmet onu ablasına söylemekle tehdit ettiğinde küçük Kiraz’ın tablet hayalinden bahsetmesi içimi burktu. Tabi ki bu bir kurgu ama gerçek hayatta da böyleleri var malesef. Bizim elimizden telefon düşmezken telefonun ne olduğunu bilmeyen çocuklar da var. Bu sahne ince düşünceli bir sahne olmuştu herkesi düşündürmüştür umarım.

(Bu bölüm Kiraz’ı biraz daha tanıdık. Babasına en düşkün olan Kiraz. Evdeki dengeleri korumaya çalışması gözümden kaçmadı. Barışla Filiz’in arasını yapsa yapsa Kiraz yapar.)

 

“Oğluna söyle kızımdan uzak dursun” 

Rahmet beyimiz Müjde ve Şeymayla beraber kahvaltı yapa dursun Fikri de kahvede Müjdenin babasından dayak yesin. Yediği dayağın siniriyle eve gelen Fikri kapıda Rahmet yerine Hikmet’i buluyor. Hikmet’in de “sen benim tişörtümü mü giydin” demesiyle iyice sinirlenen Fikri oğluna evet öz oğluna kafa attı. Ah bilmiyor ki yanlış kişiye sinirlendi. Tüm ev halkının sokağa çıkmasıyla kavga gürültü yine bitmek bilmedi. Sahnede en çok güldüğüm kısım Tülay’ın Fikri’ye “yaa yeter” demesinden sonra Fikri’nin o kıvırcık kafasını sallayarak “aaaa ne yeter beee” derken ki ses tonunun inceliğiydi. Sahneyi izlerken yine iyi ki Reha Özcan’ı seçmişler dedim. Ha ona cuk oturan sahnelerden biri de elleri cebinde sallana sallana merdivenden inmesi. Her bölüm o görüntüyü görmekten asla bıkmayacağım sanırım.

 

“Sen bi anda gelip sihirli değneğinle hayatımızı değiştiremezsin!” 

Bu bölümde Filiz’in babasının evden uzaklaşmasıyla mutlu olacağını düşünen Barış Fikri’yi Yunanistan’a götürmüştü. Fikri’nin ortada olmadığını gören ev halkı ortalığı ayağa kaldırdı. Her ne kadar sarhoş ve ilgisiz bir baba olsa da babaydı işte öylece bırakamazlardı. Filiz de dahil olmak üzere herkesin üzüldüğünü gören Barış yaptığı hatanın farkına varıp Filiz’e anlattı. E Filiz de doğal olarak tokadı yapıştırdı demediğini bırakmadı. Fikri’yi kurtardılar kurtarmasına ama Barış’ın her şeyin altından çıkması rahatsız ediciydi bu bölüm. Son sahnelere doğru Filiz’in “bu bizim hikayemiz ve sen bu hikayede yoksun” sözleri Barış’ı vazgeçirecek gibi durmuyor. Ancak Barış olaylardan biraz uzak kalsa iyi olabilir. Barış her olayın üstüne gelince içimden Fikri’nin de dediği gibi “sen nerden çıktın yırtık dondan çıkar gibi” diyorum.

 

“Haa evet sekiz kilometre gezicez”

Barış’ın olaylara dahil olmasından bıksam da Barış ve Filiz’in eğlenceli sahneleri ve uyumları da bir o kadar mutlu ediyor beni. İkilinin Yunanistan’a giderken benzinlerinin bitmesiyle güzel bir maceraya tanık olduk bizler de. Benzinciye kadar 4km gideceklerini duyan Filiz bu durumdan hoşlanmamış gibiydi. Ancak çaktırmamaya çalışarak gülmesi Barış’ın gözünden kaçmadı tabi. Önceki yazımda da belirtmiştim ikilinin enerjisi ve uyumu çok güzel yakalanmış. Güzel günler görmelerini istiyoruz biz seyirciler olarak ama ne yazık ki Barış her olaya dahil olup Filiz’i usandırdı. Bölüm sonunda da büyük bir şok yaşadık. Aslında Barış zengin mi fakir mi emin değildik zaten. Yine de böyle yakalanması kötü oldu. Bakalım paçayı nasıl kurtaracak bu sefer. Dua etsin de Filiz öğrenmesin yaptıklarını.

“Ben bir tek kendimi düşünmüyorum,babam gibi değilim! “

Filiz evi Tülay’a bırakıp gittiğinde Fiko durumu fırsat bilip bu sefer de tava yakmış,İsmet’in de arabasını kırmıştı. Ve elinden düşürmediği nunçakusuyla etrafa zarar veriyordu. Abileri ve Kiraz da bu duruma fazla tepki göstermişti. Aslında haklılardı ama Fiko’nun evden kaçmasına neden olacak kadar kızmamalılardı. Evet Fiko’nun kaçmadığını öğrenene kadar böyle düşünüyordum. Rahmet ve Hikmet bir telaşla Fiko’yu ararken elinde yeni bir tava ve oyuncak arabayla Fiko çıka geldi. Nunçakusunu satıp bunları aldığını ve bencil olmadığını söyleyen Fiko gözüme girdi. Abileri çok duygulandı ki bence seyirci de duygulandı. Aferin Fiko!

 

“İsmet hadi gel sana top alacağım”

Rahmet,herkes kayıp baba Fikri’yi ararken İsmet’i bizim titiz Şeyma’ya bırakmıştı. E tabi Şeyma İsmet’i bi güzel banyo yaptırdı oh mis oldu derken kıvırcık oğlan altına yaptı. Şeyma çıldırır diyoduk ki İsmet Şeyma’ya bir oyun daha oynadı. Şeyma mutfağa gittiğinde kapıyı açıp sokağa fırlayan İsmet kahkaha dolu dakikalara hazırladı bizi. 5 yıldır sokağa çıkamayan Şeyma ne yapacağını şaşırdı ama ne yaptı etti İsmet’i almaktan vazgeçmedi. Yıllar sonra sokağa çıktığını biraz geç fark eden Şeyma’nın çığlığı hepimizi gülmekten ağlattı. Evrim Doğan yine harikalar yarattı diyebilirim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!