tds_thumb_td_300x0
Romantizmin Ana Vatanına Yolculuk: Romantik Kore Dizileri
Adamlar kazık gibi dursalar bile romantikler yapacak bir şey yok.

Herkese merhaba. Bugün size “Ya şöyle romantik bir dizi olsa da izleyip aşka doysak.” dediğiniz zamanlar için ilaç gibi gelecek dizilerden bahsedeceğim. O zaman vakit kaybetmeden buyurun sizi şuradan alayım. Limonata ikramımız sol taraftadır. İyi okumalar.

Bak bak sanki bize de birbilerine de çok çektirmemişler gibi nasıl masumlar bak.

Another Miss Oh

On sekiz bölümden oluşan bu güzeller güzeli dizi romantik komedinin efendilerinden biridir. Aşkı, aşk için nelerin göze alınabileceğini, kalp kırıklığını, umudu kısacası aşka ve hayata dair pek çok şeyi izleyebilirsiniz  bu dizide. Çiftin uyumu, yan karakterleri, kötü olup olmadıkları konusunda ikilemde kalacağınız karakterleri ile güzel bir senaryoya sahip.

Park Do Kyung ( Eric ) mükemmelliyetçi bir ses yönetmenidir. Yıllar önce aşık olduğu kadın tarafından düğün günü terk edilince kendini kadınlara tamamen kapatır. Bir gün hiç beklemediği bir anda geleceği görmeye başlar. Yaşadığı durumu anlamlandıramamışken kendisinden saklanmasını gerektirecek bir kadınla tanışır ve hayatı olduğundan daha karmaşık bir hal alır.

Oh Hae Young ( Seo Hyun Jin ) bir yemek şirketinde müdür yardımcısı olan esas kızımız lisedeyken kendisinden daha güzel olan adaşı yüzünden zor zamanlar geçirmiştir ve kendini insanlara açmaktan kaçınmıştır. Yıllar sonra sevdiği adamla evlenecekken düğünden bir gün önce terk edilir. Hayatının alt üst olmasına sebep olan bu olaydan sonra taşınır. Ve yeni taşındığı yerde komşusu kaderin bir cilvesi olarak Do Kyungtur.

Tayfa felaket. 😉

It’s Okay It’s Love

On altı bölümlük bir şaheserle karşı karşıyasınız. Nefretten doğan aşk mı ararsınız, psikoloji mi arasınız, aşk mı ararsınız, komik yan karakterler mi ararsınız kısacası ne ararsanız bu dizide bulabilirsiniz. Üstelik başrollerin kimyası o kadar iyi ki bir dizide daha beraber oynasalar da ayıla bayıla izlesek diyorsunuz. Bütün bunlar yetmezmiş gibi muhteşem oyunculuğu ile EXO’ nun göz bebeği D.O da dizide oynuyor. E izlemek için daha ne bekliyorsunuz?

Ji Hae Soo ( Kang Hyo Jin ) insanları kesmemek için psikiyatri seçen çok iyi bir psikiyatrdır. İnatçı ve dik başlı olan karakterimiz kendisini nasıl bir aşkın beklediğinin farkında olmadan Jae Yeol’ u ilk gördüğü andan itibaren ona gıcık olmaya başlar. Tabi biz izleyici olarak büyük aşkların nefretten doğduğunu ezber ettiğimiz için bu hallerine sadece gülüp geçiyoruz.  😆 Ve her romantik komedinin kuralı olduğu gibi kaderin bir cilvesi ile bu inat çiftimiz aynı evde yaşamak zorunda kalır. Bakalım kader daha onlar için ne gibi cilveler yapacak.  😉 

Jang Jae Yeol ( Zo In Sung ) gizemli bir yazar olan ve bir radyoda DJlik yapan karakterimiz yakışıklılığı ile genç kızların kalbini kolayca çalmaktadır. Katıldığı bir programda Hae Soo ile tatlı sert atışmaları sonucu ona ilgi duymaya başlar. Bu çiftin aşkla yüzleşmesi nasıl olacaktır?

İtiraf etmeliyim ki yazıyı yazarken birden kendimi diziyi tekrar izlerken buldum. O kadar güzel bir dizi ki hiçbirinizin mahrum kalmasını istemem.   😛 

Strong Woman Do Bong Soo

On altı bölümden oluşan dizi romantizmin vücut bulmuş hali adeta. Platonik aşklar silsilesi izlediğiniz yetmiyormuş gibi bir de psikopatın teki yüzünden gerim gerim geriliyorsunuz. Bu kadar romantikken aynı zamanda böyle gerilimli olmayı nasıl becermişler? Hayret doğrusu.

Aşk üçgeni gibi aşk üçgeni be. 🙂

Do Bong Soo ( Park Bo Young ) bir aile geleneği sayesinde inanılmaz güçlü bir kadındır. Çıtı pıtı hatta ‘fıstık kadar’ olmasına rağmen koca bir orduyu beş dakikada dayaktan geçirecek kadar güçlüdür hemde. Ancak bu yeteneğine rağmen ailenin ikinci planda kalan çocuğudur çünkü ne işi vardır ne de sevgilisi. Tabi bu dertlere Hızır gibi yetişecek beyaz atlı prensimizin gelmesi de eli kulağındadır.

An Min Hyuk ( Park Hyung Sik ) zor bir aileye sahip olan, ailesi zengin olsa da kendi şirketini kendisi kuran bir oyun şirketi CEO’ sudur. Abilerinin nefreti ile çocukluğundan beri başa çıkmaya çalışan bu yakışıklı ama yaralı beyaz atlı prensimizin ise başı dedikodulardan kurtulmamaktadır. Eh bu kalbi kırık beyaz atlı prensin derdine deva da Hulk kadar güçlü fıstık boyutunda bir kızdadır belki de.  😉 

Kook Do ( Ji Soo ) Bong Soo’ nun çocukluktan beri arkadaşı ve sevdiği adam olan bu soğuk dedektifimiz ise diziye farklı bir renk katıyor. Tam bir görev adamı olan ve dürüst bir polis olan Kook Do ikinci adam sendromu için biçilmiş bir kaftan. Gerçi bu aşk üçgeni biraz farklı boyutlara gidiyor ama izlemesi çok zevkli.

Umarım en ihtiyacınız olduğu zamanlarda imdadınıza yetişecek ve sizi yürüyen bir pamuk şekere çevirecek bu dizilere bir şans verir ve çok seversiniz. Sağlıcakla ve aşkla kalın.  🙂 

K- Drama’da Geçmişe Yolculuk: City Hunter

Merhabalar, bugün yine gözümün nuru olan, aksiyonu hiç elden bırakmayan, yeri geldiğinde aynı sahneyi anlamak için tekrarlarca izleten ve döneminde büyük başarı yakalayan City Hunter dan bahsetmek istiyorum. Üstelik bu dizi Lee Min Ho nun çıkış yaptığı, sonrasında türlü başarılı projelerde yer almasını sağlayan 20 bölümlük bir dizi. Açık konuşalım dizinin ilk 40 dakikası bir şey anlamayabilirsiniz çok normal , ama her bölüm sonu çok heyecanlı bittiği için bir çırpıda bitirilebilecek bir dizi kendisi. Üstelik kendi adına sahip bir Japon Mangasından uyarlanmıştır.

Dizi 1980’lerde başlıyor . Güney Kore Hükümeti tarafında özel olarak yetiştirilen ve Mavi Saray a hizmet veren 21 asker , Kuzey Kore de belirli kişileri öldürmek için gizli göreve atanırlar. Kuzey Kore ye geçerek görevlerini başarıyla tamamlayan askerler , kendi ülkelerinin siyasi çatışmayı büyütmemek istemeleri üzerine dönüş yolunda kurşuna dizilirler, 21 askerden kurtulan tek bir kişi vardır . Ve bu kişi ülkesi tarafından ihanete uğradığını öğrenip intikam yemini etmiştir .

Esas oğlumuz Lee Yun Seong (Lee Min Ho) , Hayatının intikam üzerine kurulmuş olduğundan habersiz , birçok dövüş dalında usta, her türlü silahı kolaylıkla kullanabilen, her bölüm zekasını konuşturan, soğukkanlı bir kişi . Tayvan da babasının eğitiminden geçtikten sonra Güney Kore ye gelerek intikam planını devreye sokar…

Esas Kızımız Kim Na Na (Park Min Young) , Ufacık tefecik ama dövüş sanatlarında oldukça hünerli. Annesini trafik kazasında kaybetmiş, babası ise komada, zor bir hayatın içerisinde. Part-Time her işte çalışan kızımızın yolu komik bir şekilde esas oğlanımız ile kesişiyor. Zaten zor olan hayatı şimdi daha da karmaşık bir hal almaya başlıyor! 🙂

K-Drama: Memories Of The Alhambra’dan İlk Tanıtımlar Yayınlandı!

Kısa süre önce cast seçimleri tamamlanan “ Memories of the Alhambra “ dizisinden karakter tanıtımları dahil üç kısa teaser yayınlandı.

Ayrıca dizinin adında yer alan Alhambra İspanya’nın Granada şehrinde orta çağ’da müslümanlar tarafından inşa edilen kale ve İspanya da ünlü bir el yapımı klasik gitar anlamlarına gelmektedir.

Başrollerini Hyun Bin ve Park Shin Hye’nin paylaştığı, yayınlanan ilk görüntüleriyle görsel bir seyir keyfi veren fantastik dizi 2018 Aralık ayında TvN kanalında yayın hayatına başlayacak. Buyurun dizinin konusuna ve karakterlerine bir göz atalım.

Yoo Jin Woo (Hyun Bin) iş hayatında oldukça hırslı, kaybetmeyi sevmeyen ve en yakın arkadaşı tarafından ihanete uğrayıp, hayatı karmaşık olduğu halde işini aksatmayan bir oyun geliştirme mühendisidir.

Jung Hee Joo (Park Shin Hye) ünlü bir klasik gitarist olma hayaliyle yanıp tutuşan ve bu hayalinin peşinden İspanya’ya giden genç bir kadındır.

Jung Hee Joo gitarist olma hayaliyle İspanya’ya gider. İspanya’ya gitmesinden kısa süre sonra anne babasını kaybeder ve para kazanmak zorunda kalır. Hayatını düzene sokmak ve para kazanmak için İspanya’nın Granada şehrinde bir pansiyon işletmeye başlar. Üstelik zor bir çocukluk geçiren bir de erkek kardeşi vardır ve bir tek ablası Hee Joo ile iletişim kurabilmektedir. Bu sırada ünlü bir yatırım şirketinin CEO’su olan Yoo Jin Woo iş için İspanya’nın Granada şehrine gelir. Hee Joo’nun pansiyonunda birbirleriyle karşılaşan ikili kendilerini hiç beklemedikleri bir durumun içinde bulacaklardır.

Dizinin tanıtımlarının bütün halini buradan izleyebilirsiniz.

http://twitter.com/kdrama_news/status/1043381027442311168

Kore Dizilerine Giriş 101 – II

Herkese merhaba. Tatilin şu son günlerinde “Kore Dizilerine Giriş 101″in ikinci dersiyle geri döndüm. İlk yazıyı okuyup dizilere başlayanların geri dönüşlerini okudukça çok mutlu oldum. Umarım bu yazıda bahsedeceğim dizileri de severek izlersiniz. O zaman Kore dizilerinin masalsı dünyasının kapısını sizler için bir kez daha açıyorum.

Fight My Way

İlk dizimiz hepimizin ayıla bayıla izlediği Fight My Way. On altı bölümden oluşan bu güzel romantik komedi konusunun hayatın tam içinden oluşu ile sizi kendisine tamamen bağlayacak. Tabii Park Seo Joon etkisini de unutmamak gerekir. Malum kendisi romantik komedilerin prensidir.  😉 

Go Dong Man ( Park Seo Joon ) geçmişte geleceği çok parlak bir tekvandocu olsa da bazı sebeplerden dolayı çok sevdiği tekvandoyu bırakmak zorunda kalır. O zamandan beri de yarı zamanlı işlerde çalışarak ve görücü usulü buluşmalara giderek hayatını sürdürmektedir.

Choi Ae Ra ( Kim Ji Won ) bir mağazanın danışmasında çalışmaktadır ve en büyük hayali sunucu olmaktır. Ancak her yıl düzenli olarak sunuculuk sınavlarına girse bile sınavı hiç kazanamamıştır. Aynı zamanda Ae Ra sırf alışkanlıktan dolayı kendisine yük olan bir ilişkiyi de sürdürmektedir. Sert bir karaktere sahip olan ve öksüz olan Ae Ra ile Dong Man çocukluklarından beri çok yakın arkadaşlardır. Ancak bir gün bu arkadaşlık farklı bir şekil almaya başlar. Bakalım bu iki deli karakter yirmi yıllık arkadaşlıklarından sonra aşk ile baş edebilecekler mi?

Hayallerinden vazgeçmek zorunda kalan, hayallerine kavuşamayan insanların hayatını ve hayallerine giden yoldaki mücadelelerini anlatan dizi size bu yönüyle ilham oluyor. Diziyi izledikçe hayallerinize olan bağınızı ve onlara ulaşmak için etmeniz gereken mücadeleyi sorguluyorsunuz. Kore dizilerine başlamak için veya okulların açılmasına az kaldığı bu zamanda motive olmak için izlenecek güzel bir dizi. Kaçırmayın derim.

Oh My Venus

Geldik bir başka güzel diziye: Oh My Venus. Herkesin Ji Sub ve Min A’nın partnerliğine bayıldığı bir dizi olan Oh My Venus on altı bölümlük bir dizi . Özellikle diyetteyseniz izlemesi daha zevkli olan bir dizi. Herkesin Super Juniordan tanıdığı Henry de dizinin oyuncularından biri ve dizinin eğlence kaynağı.

Kim Young Ho ( So Ji Sub ) Hollywood yıldızlarının kişisel antrenörü olan mükemmel bir adamdır. Zengin bir aileden gelen Young Ho’nun çocukluktan kalma tramvaları vardır. Bir gün Kang Joo Eun ile tanışır ve onun kilo vermesine yardımcı olmaya başlar.

Kang Joo Eun ( Shin Min A ) lise yıllarında bütün erkeklerin peşinde koştuğu okulun en güzel kızıyken hayaline kavuşmak için mücadele ederken kendine dikkat edemediği için kilo alan bir avukattır. Hâlâ lisedeki aşkıyla beraberdir ve ondan evlenme teklifi beklese bile teklif almamıştır. Bir gün terk edilir ve kilo vermeye karar verir. Yeni tanıştığı yakışıklı antrenör Young Ho’nun yardımıyla kilo vermeye çalışır.Ancak yakışıklı antrenör güzeller güzeli Venüs’ün cazibesine karşı koyabilecek midir?

Sıcak çikolata kıvamında olan dizi size güzel bir seyir keyfi sağlıyor.Oyuncuların performansı, başrollerin kimyası,sevimli karakterler derken bir bakmışsınız final bölümünü izliyorsunuz.Bu güzelliğe bir şans vermenizi diliyorum.

The Legend of the Blue Sea

Son dizimiz sizi kahkahalarla gülerken yatağınızda yuvarlanmanızı sağlayacak aşırı eğlenceli, aşırı romantik bir dizi olan The Legend of the Blue Sea. Özellikle en sevdiğim kadın oyunculardan olan ve oyunculuğuna bayıldığım Jun Je Hyun için bile bu diziyi izleyebilirsiniz. Kendisini izlediğimizde bana yüzde yüz katılacağınızın da garantisini veririm. Ayrıca genç kızların sevgilisi Lee Min Ho’yu da unutmamak lazım. 😉 

Sim Chung (Jun Je Hyun) bir deniz kızıdır. Ancak bu güzel deniz kızımızın kaderi onu çok farklı bir hayata sürükler.

Heo Joon Jae ( Lee Min Ho) soğukkanlı ve zeki bir dolandırıcıdır. Arkadaşlarıyla birlikte zekice planlar yaparak zenginleri dolandırmaktadırlar. Ancak bir gün evinde bir deniz kızı bulur.

Bir deniz kızı zeki bir dolandırıcıyla karşılaşırsa ne olur? Ve o adam için karada yaşamaya başlayıp evi olan okyanusu terk ederse? Aşk gerçekten bütün fedakarlık ve acılara değer mi? Dizi bu tarz soruların cevabını barındırıyor. “Jun Je Hyun” ve “Lee Min Hoo” aynı zamanda dizide geçmiş zamanda yaşayan Se Hwa ve Dam Ryung’a da hayat vermekteler. Fantastik bir dizi olan The Legend of the Blue Sea komedi yönü de çok ağır basan bir dizi. Kahkahalarla güleceğiniz o kadar çok sahne var ki… Stres atmak ve romantizme doymak için bire bir.

Bir dersin daha sonuna geldik. Umarım iki yazı da Kore dizilerine başlamanızda, bu büyülü dünyayı tanımanızda yardımcı olmuştur. Keyifli seyirler.

Sağlıcakla ve sevgiyle kalın. 🙂 

Kore Dizilerine Giriş 101

Yaklaşık dokuz yıldır Kore dizisi izleyen biri olarak “Neymiş ya bu Kore dizileri?” diye merak edip nereden başlayacağını bilemeyenler için bir rehber hazırlamaya karar verdim. Öncelikle belirtmeliyim ki ben ve benim başladığım zamanda Kore dizisi izlemeye başlayanlar bugün size tavsiye edeceğim dizilerden başlamadık. Bizim zamanımızda popüler olan ve herkesi Kore dizilerine başlatan üç dizi vardı. Ancak bu dizilerin yapım yılı eski olduğu için şimdi zevk almayacağınızı düşündüğümden yapım yılı günümüze daha yakın olan diziler seçtim. O zaman buyurun Kore Dizilerine Giriş 101 dersimize. Arkanıza yaslanın ve dersin keyfini çıkarın.

Weightlifting Fairy Kim Bok Joo

İlk dizimiz tam bir gençlik dizisi olan ve içinizi kıpır kıpır edecek olan Weightlifting Fairy. Dizi aynı okula giden ve aynı zamanda ilkokul arkadaşı olan Kim Bok Joo ve Jung Joon Hyung’un hayatını ve aşkını anlatıyor.

Kim Bok Joo ( Lee Sung Kyung) üniversitenin Beden Eğitimi bölümünde ikinci sınıf öğrencisi olan bir haltercidir. Eski bir halterci olan babasının izinden gitmektedir. Sevimli bir yapısı olan Bok Joo adaletsizliğe dayanamadığı için başını sıkça belaya sokmaktadır. Bir gün bir doktora aşık olur .

Jung Joon Hyung ( Nam Ju Hyuk) Bok Joo ile aynı üniversiteye giden ve ikinci sınıf öğrencisi olan bir yüzücüdür. Ayrıca Bok Joo ile ilkokuldan arkadaşlardır. Okulda yakışıklılığı ve yeteneği ile dikkatleri üzerine çekse bile hayat onun için pek kolay değildir. Kuraldışı yaptığı başlangıç sonucu diskalifiye olunca çok zor günler yaşar ve bu tramvayı atlatması pek kolay olmaz.

Dizi on altı bölümden oluşuyor ve sizi gençlik rüzgarına kaptırıp aşkın büyüsüyle büyülüyor. Dizinin yan karakterleri de pek eğlenceli. Özellikle Kim bok Joo’nun arkadaş grubu yüzünüzü epey güldürüyor. Ayrıca bu dizi en sevdiğim kadın oyunculardan olan Lee Sung Kyung’un dizisi olması yönünden benim için çok özel. İzlememin üzerinde çok zaman geçmiş olsa bile hâlâ yüzümde bir tebessümle hatırlıyorum diziyi. Umarım siz de benim kadar seversiniz ve sizin için Kore dizilerine  güzel bir başlangıç olur.

Descendants of the Sun

Diğer dizimiz yayınlandığı dönemin en ses getiren dizilerinden biri olan Descendarts of the Sun. Bu dizi alıştığımız Kore dizilerinden birazcık daha farklı. İçinde elbette aşk var ancak başrollerimiz bir asker ve bir doktor.

Kang Mo Yeon ( Song Hye Kyo ) özel bir hastanede çalışan iyi bir doktordur. Aslında ameliyathanelerden çıkmayan bir doktorken televizyonda tıp alanında yapılan bir programda yer alınca ülkenin tanınan yüzlerinden biri olur ve kendini hastanenin VIP hastalarıyla ilgilenirken bulur. Ancak hastanenin sahibiyle aralarından bir sorun yaşanınca gönüllülerle birlikte Uruk’a gönderilir.

Yoo Shi Jin ( Song Joong Ki ) özel kuvvetlerde görev yapan bir askerdir. Yurt dışı görevlerine çıkan Shi Jin takımının lideridir. Big Boss lakabıyla anılan Shi Jin bir gün hastanede Kang Mo Yeon ile tanışır ve ilişkileri zamanla farklı bir boyut kazanmaya başlar.

Descendants of the Sun esas çiftin yanında ikinci çiftiyle de dikkat çeken bir dizi. Özel kuvvetlerde subay olan ve Yoo Shi Jin’in en yakın arkadaşı olan Seo Dae Young ( Jin Goo ) ile generalin kızı ve orduda çalışan bir doktor olan Yoon Myeong Joo ( Kim Ji Won ) ‘un aşkı diziyi güzel kılan önemli bir etken.

Dizinin çekildiği mekanların güzelliği de es geçilemeyecek bir konu. Öyle ki dizi bittikten sonra dizinin çekildiği mekanlar turistler akınına uğramış. Yani sırf görsel şölen için bile izleyebilirsiniz canım. On altı bölümden oluşan Descendants of the Sun  kalitesi ve hikâyesinin güzelliği ile iyi bir başlangıç dizisi olacaktır. Bir kova patlamış mısır eşliğinde keyifle izleyeceğinize garanti verebilirim.

Eulachacha Waikiki

Son dizimiz ise gülmekten karnımı ağrıtan dizi Eulachacha Waikiki (Dizinin ismini doğru yazmak için çok uğraştığımı itiraf ediyorum. 😀 ) Dizi Itaewon’da iflas etmek üzere olan bir konukevinin üç sahibinin hikâyesini anlatıyor. Birlikte film çekme hayalleri kuran bu üç kafadar bir gün konuk evinde kimsesiz bir bebek bulurlar ve bu olaydan sonra hayatları farklı bir yola girer.

Kang Dong Goo ( Kim Jung Hyun ) film yönetmeni olma hayalleri kuran bir adamdır. Ancak geçimini sağlamak için fotoğrafçılık yapmaktadır. Üç yakın arkadaşıyla Waikiki konuk evini açarlar ancak işler hiç iyi gitmemektedir.

Lee Jun Ki ( Lee Yi Kyung ) babası gibi ünlü bir oyuncu olma hayalleri kuran bir adamdır. Ancak oyunculukta yükselmek tahmin ettiğinden de zordur. Yaşadığı talihsiz olaylar onu sürekli komik durumlara düşürmektedir. Waikiki konuk evinin diğer sahibidir.

Bong Doo Sik ( Son Seung Won ) senarist olma hayalleriyle Seul’e gelen genç bir adamdır. Geçimini sağlamak için part time işlerde çalışmaktadır. Aynı zamanda Amerikan başkanının uzaylı olduğu bir hikâye yazmaktadır. Waikiki konuk evinin üçüncü sahibidir.

Yoon A ( Jung In Sun ) üç kafadarın hayatına giren bebeğin bekar annesidir. Bebeği ile Waikiki konuk evine taşındıktan sonra hepsinin hayatı değişmeye başlar.

Dizinin en güzel yanlarından biri bebek oyuncu. Öyle tatlı ki sırf bebeği izlemek için bile diziyi izleyebilirsiniz. Yirmi bölümden oluşan Eulachacha Waikiki gülme krizine gireceğinizi garanti ettiğim bir dizi. Umarım severek izlersiniz.

Evet Kore Dizilerine Giriş 101’in ilk dersinin sonuna geldik. Umarım önerdiğim diziler ile Kore dizilerine güzel bir başlangıç yaparsınız. İkinci derste görüşmek üzere.

Sevgiyle kalın..

error: Korunan İçerik!