tds_thumb_td_300x0
Elimi Bırakma | VEDA

Uzuunca bir süre pazar akşamlarımızın misafiri olan, aşkın en içten ve samimi halini bize anlatan dizi Elimi Bırakma ekran macerasının sonuna geliyor. Adını da aldığı replik olan “elimi bırakma” konusunu hem Azra ve kardeşi Mert’te hem de Cenk & Azra ilişkisinde öyle güzel işlediler ki, bizlere yalnızca saygı duyup tebrik etmek kaldı.

elimi bırakma mert ile ilgili görsel sonucu"

Hikaye dizinin başından bu yana, değişimler geçirip bi hayli evrilse de sevenlerinin aklında iyi kalacak, gülümseyerek hatırlanacak bir şekilde kalmayı başardı. Karakter hikayelerinin yanında, sahnelere verilen özen de kaliteyi artıran unsurlar arasındaydı. Buna ek olarak, ekibin samimiyeti, birlikte çok eğlenmeleri, oyunculardan set çalışanlarına, resmi sayfa adminine kadar herkesin sıcaklığı ortamı daha güzel kılıyordu.

ELİMİ BIRAKMA ile ilgili görsel sonucu"

Başroller Alina Boz ve Alp Navruz’un egosuz tavırları da izleyicinin diziye olan tutumu için önemliydi. Başladığı günden beri güzel geçen setler ve yapılan paylaşımlarla gönülleri fetheden ikilinin arkadaşlığı da özellikle genç kitle için büyük bir bağlayıcı oldu. Mutlulukları yüzüne yansıyan, işini severek yapan pırıl pırıl iki insanın böyle bir projede buluşması herkes için sevindirici.

ELİMİ BIRAKMA ile ilgili görsel sonucu"

İşine özen gösteren, kamera önü ve arkasındaki bütün emekçilere, bize iki sezondur sundukları bu güzel hikaye için teşekkür ediyor ve bu zamana kadar sahip çıktıları için minnet duyuyoruz.

Biz izleyiciler olarak, unutmayacağımız güzellikte bir serüvene şahit olduk, tatlı hareketli bir dünyaya dahil olduk. Onların da edindiği arkadaşlıklar ve biriktirdikleri anılarla Elimi Bırakma’yı çok güzel hatırlayacağından eminiz.

Alina ve Alp’in kendilerini geliştirmek için gösterdikleri çabanın yakından takipçleri olarak, nasıl ilerlediklerini bizzat gördük. Bundan sonraki kariyerlerinde ikisine de bol başarı ve güzellikler diliyoruz. 🌺

 

Elimi Bırakma’nın Gülümseten Replikleri!

 

1) “Cenk: İşte Cenk’in küçük, sessiz dünyası burası.

     Azra : Senin kocaman bi dünyan var ve ben bunu daha yeni fark edebildim.” 

 

2)“Bakın biz kimsesiz değiliz, büyük bir aileyiz.”

Bu sahne çok güzeldi. Hem Cenk’in kardeşlerine söyledikleri hem de Azra’nın onu tebessümle hayran hayran izleyişi..

3) Azra: “Bizimle alakalı çok güzel hayallerim var..”

    Cenk: “Söyle bakalım uçurtma uçurmak ister misin?”

 

4)Azra: “Ya sen beni hep şaşırtıyorsun böyle sürprizlerinle.”

   Cenk: “Ben seni şaşırtmayı değil de, mutlu etmeyi seviyorum.”

 

5) “Umut Işığım!”

Fazla söz gerek yok sanırım. Gerçekten şu an medeniyetsizleşmek ve coşmak istemiyorum ama buna nasıl tepkisiz kalınır onu da bilmiyorum. İzledikçe bana bir şeyler oluyor, sırıtıyorum deli gibi. Bu nasıl hoş bir sahne, ne etkileyici bi fikirdir böyle. Maşallah diyelim..

6) “Rüya değil, hayal de değil. Biz gerçeğiz Azra.”

Bak ellerini tutuyorum, gözlerine bakıyorum.. Ayılır ayılmaz evlenme teklifi eden Cenk Çelen krallığı 🙂 Unutulmazlar arasında kesinlikle.

 

7) “Kendini benden saklama”

Sevdiği adamın içini bilmek, ona ulaşmak, derdine sevincine ortak olmak isteyen Azra..

Siz zaten birsiniz güzel kızım benim :’)

Elimi Bırakma | AzCen’i Neden Sevdik?

Öncelikle söylemek istiyorum ki, Elimi Bırakma’nın başrolleri Azra ve Cenk çiftinin bu denli sevilmesinin en önemli sebeplerinden biri Alp & Alina ilişkisidir. İkilinin arasındaki arkadaşlık öyle güzel, öyle tatlı ve sıcak ki, kesinlikle bu çiftin başarısının kaynağı bu durum. Hem resmi hesaplardan bizlere sunulan kamera arkası fotoğraf ve videolar, hem de Alp Navruz, Alina Boz ve ekipteki diğer kişilerin sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlar bunu kanıtlar nitelikte. Şimdi bunları yazarken gözümün önüne gelen anların hangi birini öveyim bilemedim şahsen, her biri maşallahlık çünkü! Ben bir de bu ikiliyi ilk baş biraz uyumsuz bulmuştum sanki laf arazmıda.. Ama izlemeye başlayınca bi gördüm enerjilerini, şimdi kurtarın beni kurtarabilirseniz. Methiyeler düzme faslımı burda noktalayıp Azra & Cenk’e geçmek istiyorum.

Bu ikilinin şöyle bir özelliği var, klasik ayrıl-barış, aşk acısı çek-ağla düzeninden gitmiyor hikayeleri. Bunlar elbette var, sonuçta bu aşk barındıran, ikisi odaklı bir dizi. Ama karakterlerimizin ikisi de yaralı, aile yarası. Hem geçmişten, hem günümüzden devam ediyor acıları üstelik. Babalarını kaybetmenin tarifsiz kederi bi yana, Azra’nın Sumru’dan çektikleri, Cenk’in annesinden gördükleri..

Hikayenin başından beri eksilmeyen, durulduğu an daha şiddetli geri gelen bir üzüntü silsilesi var anlayacağınız. Dolayısıyla izleyenleri de bekleyen bitip tükenmek bilmeyen bir ağlama, dram süreci var işin içinde. Bunca şey bir yana, Azra ve Cenk’in bireysel olarak hiç mi yanlışı yok? Elbette var. Her insanın olduğu gibi.. Onlar da hayatlarını yaşarken pek çok yanlış yapıyor ama telafi etme kısmını da çok güzel yapıyorlar. Birbirlerinin kıymetini gün geçtikçe daha çok anlamaları da artısı. 

Fedakarlıklar yapılıyor, cesaretler gösteriliyor, ipler bazen kopacak noktaya geliyor ama aralarındaki sevgi her şeyi çözmeye yetiyor! Her defasında bir yol bulunuyor. Cenk’i de Azra’yı da acılar içinde gördük kaç kez, ikisi de dibe düşmeyi öğrendi belki. E ama bunların yüzü hiç gülmüyor mu demeyin! İnsanın içini ısıtan, yüzünü güldüren  bir sürü anları da var tabii ki. Dizi dram temelli olmasına rağmen, bizleri yükselten onlarca sahne var. Hem komik, hem duygusal, hem de romantik.

Aynı hayat gibi, gerçekçi. Güllük gülistanlık da değil, sürekli kötü değil. Yer yer eleştirsek ve bazı şeyleri (olay, sahne, durum, replik, tavır) Azra ve Cenk hayatın içinden, doğala en yakın çiftlerden biri. Kesinlikle ülkemizde asla göremeyeceğimiz uçuklukta absürdlükler veya paçalarından özentilik akan sahte davranışlar görmüyoruz onlarda. Emeği geçenlerin emeklerine sağlık diyerek sizi kapanışa ışınlıyorum o zaman 👇

Bugün birbirine aile olmuş, birlikte büyüyen iki gencin hikayesini anlatmaya çalıştım sizlere. İki yaralı kalbin aşkını, dünyaya, yaşama olan savaşlarından bahsetmek istedim.

Umarım becerebilmişimdir.. Sevgilerle

Taze Partnerlerin Göz Kamaştıran Uyumu!

Son zamanların gözde dizisi Elimi Bırakma’nın sevilen çifti Azra ve Cenk ilk günden beri çok konuşuluyor. Dizinin kalitesi dışında izlenme sebeplerinden biri de başrollerin uyumu.

İki genç oyuncunun set dışı güzel ilişkisi dolayısıyla sahne çekimlerine de yansıyor ve izlemeyi keyifli kılıyor. Tanıyan tanımayan herkes bu ikiliyi sevdi.

Kamera arkaları, selfieler, bölüm duyuruları derken Alp ve Alina’nın bize çok güzel görsel şölenler yaşattığını düşündük ve tamamen bağımsız fotoğraflardan “bizce” uyumlu olanları sizin için eşleştirip derledik.

 

Sosyal medyada bu kadar çok konuşulup sevilen çok fazla çift olmasına rağmen herkes bu ilgiyi olgunlukla karşılayamıyor maalesef. Ama AzCen onlardan biri değil : )

 

 

 

Sürekli güleryüzleri ve mütevazı tavırlarıyla günden güne daha çok kişinin kalbini fethediyor. Henüz yolun başında sayılan bu iki güzel insanın kendini günden güne geliştireceğine inanıyor ve yollarının açık olmasını diliyoruz. 

 

Nice güzel projelerde görmek dileğiyle!

Elimi Bırakma 2. Bölüm: Umudun Kıyısında

 

Azra.. Kardeşini mutlu etmek, acı çekmesini önlemek için canını dişine takan, çırpınan Azra. Bu bölüm yine çabasını izledik. Pes etmek yerine göz yaşlarını unutup Mert için hayatını sürdürmeye çalıştı. Hastane odasında çaresizliğini bir kenara bırakıp kardeşinin yüzünü güldürmeye çalıştı. Onun kimse elinden tutmazken o var gücüyle ablalık yapmaya devam ediyor. En büyük korkusu ona zarar gelmesi. Korumak için ne gerekiyorsa yapmaya hazır.

Hepimizin belki de en çok canını yakan kişinin Sumru olduğunu biliyorum. Varlık için evlendiği adamın oğlu küçüklüğünden beri onu anne bilmiş, ona alışmış. Ama o her seferinde yüzüstü bırakmaktan hiç çekinmiyor. Defalarca eline çikolata tutuşturup kendinden uzaklaştırdığı Mert’in en büyük şansızlığı belki de. Ona asla “anne” olamamış bir anne. Onu asla anlamamış bir anne. Her defasında ufacık Mert’in  mahzun bakışlarıyla karşı karşıya bırakıyor bizi.

Sevgiden başka hiçbir şeye ihtiyacı olmayan bu çocuğun başına kim bilir daha neler gelecek. Koşup sarıldığı kadın tarafından itilmek, istenmemek ve yanından kovulmak yeterince ağırken bunların kısmen farkında olmayışı ablası Azra’yı da çok derinden üzüyor. Başka şansı kalmayıp Mert’i zaptedemediği için yine o evin kapısını çalsa da bi parça vicdan kırıntısına rastlayamıyor. Ne kadar dil dökse nafile, Sumru tabii ki çocuğu birkaç günlüğüne dahi kabul etmiyor. Onu teselli etmek, sakinleştirmek tabii ki yine Azra’ya kalıyor. Gocunduğu, yorulduğu yok. Azra sadece  herkesten çok sevdiği kardeşine yapılanlara üzülüyor.

Daha acısı tazeyken işe koyulmak zorunda kaldı Azra. Kardeşi için, ona sahip çıkabilmek için ne gerekiyorsa hiç burun kıvırmadan yakınmadan yapmaya başladı. Daha birkaç gün önce zengin bir evin kızıyken şimdi gece saatlerinde sokakta pilav satmaya başladı. Ne bir küstahlık ne başka bir şey. Çok güçlü bir kız Azra. 

Umutlu da aynı zamanda, onurlu üstelik. Kardeşi kayboldu. Paramparça oldu bir anda. Dünyası başına yıkıldı. Ama kaybetmedi umudunu. “Kardeşime böyle şeyler söyleyen birinin evinde durmam” diyip Nazım’ın evinden çıktı gitti. Gönül’ün ayarladığı yerdeki kadının yanında çalışmaya başladı bu sefer. Hem ilan dağıttı Mert’i gören olur diye, hem çalıştı parasız kalmamak için.

Tabii ki kolay değildi tüm bunlar. Azra defalarca gözyaşlarında boğuldu. Ama pes etmedi, tekrar doğruldu. Kolay kolay yıkılmaması için bir sebebi var çünkü. Canından çok sevdiği, ona “Korkuyorum.Elimi Bırakma!” diyen dünyalar tatlısı küçük kardeşi.

Bir bölümü daha vicdansızlıklara şaşıra şaşıra, Mert’le Azra’ya ağlaya ağlaya bitirdik. Peşinden fragman geldi. Çok güzeldi. Azra’nın Cenk’e kapılarını açmaya başladığının bir işareti gibi.

Tabii bir de babaanne faktörü var. Azra’ya bakışından belli bir şeyler olacağı. Bakalım aileye nasıl, nereden dahil olacak.

 

EĞER SEN TÜKENİRSEN, UMUTLARIN DA TÜKENİR. KAYBOLURSUN.

error: Korunan İçerik!