Spider-Man Far From Home Yorumu: ”Babasının Oğlu”

Kendimi filmin içerisinde karşımıza çıkacak olan Tony Stark’ın anılarına ve sonucunda dökebileceğim göz yaşlarına hazırlayarak motive etmiştim ama girişe çok hazırlıksız yakalandım… Stark’ın anılarını hemen girişte göreceğimi hiç hesaba katmamıştım. Sadece o da değil, Captain America ve Natasha’da dahildi bu duygu seline. Daha girişte böyle olduysam devamında neler olacaktı kim bilir?

Şunu özellikle belirtmeliyim ki; Tom Holland’ın oyunculuğuna ayrı, canlandırdığı Peter Parker’e ayrı hayran kaldım… Tom başta olmak üzere diğer oyuncular da önceki filmlere nazaran çok daha üst seviyede bir oyunculuk sergilediler.

İlk yarıda Peter oldukça normal, sıradan bir lise öğrencisi gibiydi. Hani filmi yeni izleyen biri yorumlasa Peter’ın süper kahraman olduğunu anlamazdı. Lakin ikinci yarıda ise, ilk yarıdakinden bambaşka ve ‘süper kahraman’ kalıbına sonuna kadar layık görülen olgun ve güçlü bir Peter çıktı karşıma.

Peter’ın amacı başlarda süper kahramanlık işlerine çok yoğunluk vermemek ve önceliği sevdiği kız olan MJ ile vakit geçirmek ve ona açılmaktı. Anlayacağınız tam bir liseli aşık…Hatta Happy tarafından haber verilen Nick Furry’nin aramasını bile reddetmişti. Cesaret! Ama tabii ki bizim Nick Furry bu cevapsız çağrıya kayıtsız kalır ve pes eder mi? Liseli ergen bir çocuğu nasıl ikna edemez Allah aşkına! Elbette bu düşünce bana değil, Nick Furry’e ait 🙂

Yeni Tony Stark?

Nick ne yapıp edip Peter’ı yanına alarak onunla uzunca konuştu. Ayrıca Peter Parker ‘yeni Tony Stark’ olarak nitelendirilmeye başlandığı için ucunda Nick Furry olmasa bile süper kahramanlık işlerinden sıyrılamazdı. Bir de tabi Peter’ın sonradan kendini değil de bu şerefi taşıyacak başka birisi olduğu kanaatine vararak kendisine Stark Endüstrisinden teslim edilen elektronik gözlüğü Mysterio’ya teslim etmesi ile işler iyice karıştı. Yani koskoca Tony Stark’ın ününü daha yeni tanıdığın birisine nasıl teslim edersin Peter? Sen de! Tabii boş yere ona vermedi, kendisini daha toy ve bu işlerden, en azından Tony’nin ününü sürdürecek kadar güçlü görmediğinden ötürü Mysterio’nun güçlü olduğuna da inanarak tüm güvencesi ile teslim etti gözlüğü. Ah safım!

Yani neticesinde gözümüze her güçlü gözükene de kanmamalıyız değil mi? Altlarından neler çıkıyor sonra :))

En güldüğüm ve içimden ‘işi bu sefer bitti işte’ dediğim bir sahneyi de aktarmak isterim. Peter,ona verilen gözlüğü kullanmayı tam bilmediği için analiz ve ayar anında iken anlık kıskançlığın vermiş olduğu gaz ile resmen hedefi MJ’nin yanında oturan Brad’e belirleyerek ta uzaydan kendi bulunduğu otobüse füze yollattı resmen! Az kalsın kıskançlıktan içinde kendi bulunduğu otobüsü havaya uçuracaktı. Hatta bir de bu tatsız durum yüzünden Nick Furry’den okkalı bir azar yedi.

Tony’nin anıları çok sık geçti filmde. Hem ilk sahnelerde Peter’in duvardaki İron Man resmine bakarak iç çektiği sahne de,hem de Tony’nin adı anıldıkça karşımıza çıkan kısa kısa sahnelerden epey etkilendim.. Sanki Peter o anlarda kendinden üst seviyede olan bir Yenilmez’i değil,yıllar önce ölen öz babasını hatırlıyormuş gibi buruk ama hoş bir acı yerleşmişti kalbime.

Ben en çok Mysterio’nun yapabildiği şeylere şaştım kaldım. Hatta Peter ve ikisinin sahnelerinde bir sahne vardı ki sanırım filmin en uzun ve karmaşık sahnesiydi. Yani hangisinin kurmaca, hangisinin gerçek olduğunu kavramak çok zordu. Bir yerden alıp başka yere sürükleniyor insan. Yani sürüklenen sadece Peter değildi 🙂

 

En duygulandığım ve içimden ”Babasının oğlu” dediğim sahne ise… -aklıma geldikçe hala gülümsüyorum.- Peter ve Happy jette iken Peter’in bir örümcek kostümüne ihtiyacı vardı ve bunu kendisi tasarlaması için Happy ona bir alternatif sundu. Elektronik kapı açıldığında Peter kostüm tasarlama odasına girdiğinde resmen Tony canlandı gözümde. Peter’in kostümü ayarlarken bilgisayara verdiği komutlar,tasarımı yaparken yüzünde oluşan mimikler.. Üstelik gözümden kaçmadı,bahsettiğim kostüm tasarlama sahnesinde Happy’nin açtığı müzik Iron Man’in ilk filminde Tony’nin aynı sahnesinde de çalıyordu. Harika bir koalisyondu 🙂

Peter o kadar heves etti,uğraştı,didindi ve aşk kazandı.. MJ zaten Peter’a tam aşık olmasa da hoşlantı hissediyordu. Ayrıca bu hoşlantının aşka dönüşeceği de belliydi.. Ama bu iki aşığın kavuşma sahnesi gerçekten çok isabetli ve anlamlı olmuş. Açıkçası ben öyle bir kavuşma sahnesi beklemiyordum.

Filmin sonlarına doğru ise Mysterio ve Peter’in savaşı efsaneydi.. Nutkum tutulmuş bir şekilde inanılmaz bir heyecan duygusu eşliğinde izledim. Dedim ya başlarda Peter ilk yarıda süper kahramanlıkla alakası olmayan bir çocuk gibiydi ama ikinci yarıda bambaşkaydı diye. Peter ikinci yarıda geçtim herhangi bir süper kahraman ünvanını, tam bir Junior Tony Stark gibiydi… Cesaret ve yürekliliği gözlerinden okunuyordu resmen. Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim, Peter, Mysterio ile savaşa girmeden önce MJ’ye aldığı kolyeyi ona bir şey olursa ona teslim etmesini rica ettiğinde gözlerimden bir yaş düştü.

Mysterio ile savaş anında ben yine ilk yarıdaki Peter Parker saflığı ile gerçek sanmıştım.. Sonradan asıl gerçeği kendime hatırlattığımda daha rahattım Peter için. Dronların işi bittikten sonra son etap Mysterio’yu haklamak olduğunda bir an galip gelemeyeceğiz sanmışım ki… Peter artık her şeye hazırlıklı olarak hareket etmeye başlayıncaya kadar. Mysterio ile olan son sahnesinde yerde yaralı şekilde yatan yalancı Mysterio’ya kanmayıp gerçeğini kendisine saldırmaya yaklaşığı anda yakalayıp işini bitirdiğinde içimden sevinç naraları attım.

Peter Parker kendini henüz yeni Iron Man kalıbına sığacak kadar güçlü görmüyordu belki ama durumun tam aksi olduğunu Nick Furry ve Tony Stark’ın kendisi başta olmak üzere biz de biliyorduk. Peter kendini çoktan kanıtladı ve en azından bir izleyici olarak benim gözümde Yeni Iron Man oldu.

Ayrıca filmin sonunda after credits sahnesi olduğunu asla akıl edemeyip salonu terk ettim lakin internetten gördüm. Küçük dilimi bir de o sahnelerde yuttum desem yeridir. Şok üstüne şok!

Genel ve son yorumumu yapacak olursam, film tam bir efsane gerçekten. Görsel efektler, oyunculuklar, senaryo. Her şey kusursuzdu. Artık yeni Marvel filmlerini dört gözle bekliyor olacağım.

Eveet, filmin ve sahnelerin ben de uyandırdığı etkiyi elimden geldiğince anlatmaya çalıştım. Biraz kısa oldu ama daha fazla spoiler vermek istemedim 🙂 Umarım beğenmişsinizdir ve içinizde henüz izlemeyen varsa onu izlemeye teşvik etmişimdir. Şimdiden yazımı okuyan herkese ve yazımı sayfalarına misafir eden Ne İzledik ekibine teşekkür ederim.. 🙂