tds_thumb_td_300x0
Sen Anlat Karadeniz: “Nefessiz Bir Hiçsin!”

Merhabalar!🙌  Mâlum konumuz; Sen Anlat Karadeniz… Günlerdir “bu nasıl efsane bir proje” diye anılmak varken “bu proje böyle bir rezalete nasıl dönüştü?” diye konuşuluyor Karadeniz. Sevgili Mehmet Ali Nuroğlu’nun da ayrılmasıyla oyuncu kadrosunda ilk büyük çöküşü yaşadığı yetmezmiş gibi sevgili İrem Helvacıoğlu’nun da “ayrılacak!” haberleri gündemde. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz diyoruz, demekki ufak ufak var bir aslı astarı.

Peki sorarım Karadeniz’e, nasıl becerdin böyle al aşağı olmayı? Sen öyle bir projeydin ki, keşke kıymetini bilebilseydin! Öyle hakiki öyle derin bir yaraya, hikayeye ses olacaktın ki… İzleyenler sonunda “evet, ben de başarabilirim” diyecekti. Nefes’in zamanla sarılan yaraları, eğilmeyen başı, tükenmeyen umudu, uğradığı zorlu duraklara rağmen bitmeyen güzelliklerle kaplı yolu tüm Nefeslere ışık olacaktı. Ee hani oldu mu? Nerdeee? Aksine Nefesler bin pişman oldu Karadenizle yola çıktığı için. O ilk 21 bölüm, of of! O has dokusu hep özeldi hep de özel kalacak. Şimdiye bakınca ne Nefes kaldı geriye ne NefTah. Acayip yenilmez takımdan bile eser yok ki… Yiğit şimdide şımarık bir çocuktan ibaret, kolay kolay annesini incitebilen biri olduysa siz düşünün Karadeniz’in halini. Bizler bunu görüyoruz, avaz avaz bağırıyoruz ama Sen Anlat Karadeniz ekibi duymazlıktan gelmeye devam ediyor. Nefes ya Nefes! Köşeye itilecek belki de en son karakter iken şimdilerde başı çekiyor.

Hamile, aşırı kıskanç, saf, ordan oraya sürüklenen bir karakter oluverdi. Yahu bizim Nefes’imiz kıskanırken bile yeri göğü inletiyordu gücüyle, dik başıyla? Misal o Birgül’ü çaylıkta nasıl kıskanmıştı, unutabildiniz mi? Duyuyorum hayır dediğinizi. “Ben Nefes Kaleli, sen kimsin?” diyordu, Tahir’inin elinden tutup aslanlar gibi meydandaydı. Şimdiyse Tahir’in bacısı Nefes olmaktan pek de rahatsız gibi durmuyor. Hele Tahir? Nerde bizim memleketi gibi mert, asi olan uşağı? Deli Tahir Karadeniz’de hangi taşın altında kaldı ya? Bilen söylesin de gidip çıkaralım onu oradan. Nefes’in camına taş atacak adama, böyle bir olayın ihtimaline bile deliren adam şimdi oturmuş “he nene tanıştır” diyor Nefesle başka bir adamı. Başlarım böyle işe başlarım böyle Deli Tahir’e. O Hanife Nene miydi, neyse işte adı valla yemiyoruz artık. İşine geleni iyi anlıyor, unutmuyor, işine gelmeyen hop yok oluyor hafızadan. Ee bizde biliyoruz alzheimer hastalığı, hiç mi yok çevremizde? Böyle uçuk şeyler görmüyoruz, duymuyoruz onlardan. Yetmiyor nenemiz cebinde bir avuç fındıkla Tahir’den başladı kudurtmaya, şimdide Osman Hocayla devam ediyor. Aşırı derecede cinselliğe alttan alttan vurgu seziyoruz, Genco Tamar mıydı ne haltsa o da tarifsiz bir sapık. Yemin ediyorum Vedat’ı mumla arattınız. Vedat karakterini olaylar aynı çemberde dönmesin diye çıkarmışsınız, valla şimdide pek farklı bir olay etrafında dönmüyoruz. Hatta daha beterinin göbeğindeyiz. Yahu siz Nefes’in hikayesini etraflıca, usulünce anlattınız mı ki? Ne bu yeni oyuncu toplama merakı, valla anlayamıyoruz. Vedat’tan sonra rahat bir nefes almak varken,  yazık değil mi şu NefTah’ın çektikleri? Gitgide o kadar ütopikleşen bir hikaye oldunuz ki, görüyorsunuzdur zaten perşembe günü gelen reyting sonuçlarından. Zirveden inmeyen Karadeniz, şimdi bir sezon daha yaşayabilmek adına direniyor. Direnme direnme valla yazık olacak. Edebinle final ol, git ya. Bizde olabildiğince iyi hatırlayalım seni.  Nefessiz zaten sen nasıl ekranlara devam etmeyi düşünüyorsun, o apayrı bir tuhaflık.

 

İrem Helvacıoğlu’nun öyle emeği var ki bu projede, yoksayılması şu sıralar izleyenler olarak canımızı sıkıyor. Kadın resmen oynamadı yaşadı ya Nefes’i. Öyle hafızalara kazınan sahneleri var ki, can o ya can… Anne değil iken, anne oldu. Şiddet görmemiş iken, görmüş bir kadının hislerine tercüman oldu. Ayağım kırık, yorgunum, bugün hava yağmur çamur ırt zırt demeden gece gündüz çalıştı be Helvacıoğlu! Ama yeni gelen hemen başrol koltuğuna yerleşti, ne yaptıysa başrollük? Yoksa yaptı da biz mi göremedik. He doğru mimikte sabit kalmakta bir yetenek, hele tüm bölümlerde öyle davranabilmek. Helal helal! Uzun lafın kısası final ol artık Sen Anlat Karadeniz. Nefessiz sen bir hiçsin, bu hikaye en baştan beri Nefes’in çünkü. Biz onunla çıktık bu yola, bekleniyor ki yüzü gülerken de bir finali olsun. Bu hikaye onunla bitsin, aksi tüm Nefeslere karşı koca bir ayıp.

 

Seni çok seviyoruz Helvacıoğlu. Dileriz ki hakettiğin tüm güzellikler seni bulur, verdiğin emeklerin daha kıymet gördüğü projelere imza atarsın. Sen hakikaten Nefes oldun, bunun için bir kez daha teşekkür ederiz.

Tez vakitte final olduğun haberiyle buluşmak üzere Sen Anlat Karadeniz… Nefes Zorlu Kaleli hep mıh gibi aklımızda ve yüreğimizde olacak🌹

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!