Sen Anlat Karadeniz: Beklentilerimiz (1)

Öncelikle hasretteyuk yengem! 24 Ocak 2018’den beri her çarşamba bizi ekrana kilitleyen, dizi camiasında fırtınalar estiren Sen Anlat Karadeniz’in yeni sezonunun başlamasına sayılı günler kala izleyiciler olarak neler bekliyoruz? Üç aşağı beş yukarı hepimizin beklentisi aynı değil mi?  “Evet” dediğinizi duyar gibiyim. O zaman hayde hep birlikte bir göz atalım:

“Dilinin kemiği olmayan klasik bir kaynana”

1) Saniye Kaleli

Genç yaşta eşini kaybedip hayatını dört oğluna adamış bir kadın Saniye. Keskin, kendi bildiğini okuyan, dilinin kemiği olmayan, gelenekçi, katı kuralları olan bir karakter. Oğullarının hayatlarına hep karışmış, müdahale etmiş. Bir tek kişi hariç; Tahir. Mustafa’sının karısı Asiye ile hep atış kakış bir iletişimi var. Gelinini kendi yerden yere çalan ama dışarıda tek bir laf bile ettirmeyen bir kaynana Saniye. Doğup büyüdüğü toprakların nerden getirdiği bilinmeyen bir kural var. Bekar bir adam, dul bir kadın ile yuva kuramazmış. Bak sen şu işe! Bu nasıl bir kafa yapısı, bu nasıl bir cahillik bilemiyorum. Saniye de bu kafaya sahip olanlardan. Tahir’i kendinin beğenip sevdiği bir kızla başgöz etmeyi hoş görüyor. Ama konu Tahir’in yüreğinin yandığı Nefes ile başgöz olmasına gelince hoşnutsuz oluyor. Nefes’i istemiyor. Neden mi? Sözde dul ve çocuklu bir kadınmış da ondan. Öyle bir kafası var ki bu yüzden kadının şiddet gördüğü için kaçtığı gerçeğine bile gözünü yumuyor. Oğluna layık bulmuyor ve Nefes’in bir an önce hayatlarından çıkması için uğraşıyor. Aşağılıyor, kötü davranıyor, yetmiyor bir de zalime geri teslim etmeye çalışıyor. Ama artık orada bir dursun Saniye Hanım! Artık Nefes’i ailesine yara olarak görmekten vazgeçsin. Ettiği kötü hareketler, söylediği kötü sözler için özür dilesin. Aksine sekiz yıl boyunca gördüğü tüm şiddete rağmen boyun eğmeyip savaşmış geliniyle gurur duysun. Öksüz olan bu gelinini sarıp sarmalasın. Anne kokusu bilmeden büyümüş bu kadına anne olsun, kokusunu versin. Zamanında yolduğu gelininin saçlarını okşasın, sımsıkı sarılsın. Yiğit’i torunu bilsin, sevsin, ilgiyle bakıp büyütsün. Hakiki bir babaanne olsun olmaz mı? Nefes’i alıp meydanlara çıksın, gittiği güne götürsün. Pazara çıksınlar, yemek hazırlasınlar. Zamanında kestiği mantı hamuruyla dalga geçtiği gelinine şimdi güzelce yapılışını göstersin. Tatlı tatlı gelin kaynana atışması yaşasınlar. Tahir onun nasıl canıysa o da Tahir’in ailesine can olsun. İki gelini, torunları ve oğulları ile huzurlu güzel günlere “Merhaba” desin artık Saniye Hanım yeni sezonda…

“Soluk Benizli Canavar”

2)Vedat Sayar

Aile sevgisi görmeden, kötü bir babanın elinde büyüyen, kuzeni Eyşan’a tecavüz eden babasını öldüren, çocukluğu tam bir travma olan, dünyası gittikçe karanlığa dönüşen ve kendisinin yarattığı bu karanlığa acımasızca insanları teker teker çeken bir psikopat Vedat Sayar. Yaptığı her şeyi geçmişe bağlıyor usanmadan. Etrafındaki herkese kendi yaşadıklarının bin beterini yaşatıyor. Onun dünyasında mutluluk yok, sevgi yok, aydınlık yok. Onun dünyasında ancak ve ancak karanlık var. Her istediğini bu zamana dek almış. Ama bir tek şey hariç: Nefes’in kalbi. On altı yaşındaki Nefes’in dünyasına pat diye giriyor. Dünyasını kendi karanlığı ile çevreliyor. Sekiz yıl şiddetin her türlüsünü uyguluyor, ona âdeta hayatı zindan ediyor. Bedenine zorla sahip oluyor, yetmiyor ruhuna da sahip olmak istiyor. Ama Nefes karanlığın içindeki tek umudu olan oğlu Yiğit’e sarılıyor ve savaşmaktan vazgeçmiyor. Ruhunu Vedat’a teslim etmiyor, direniyor. Bir kadının hayatını karartıyor. Bunun özrü, gerekçesi olamaz. O yüzden bu sezonda Vedat anasından doğduğuna bin pişman edilsin, bir daha değil bir kadına, karıncaya bile dokunamasın. Beter olsun, yalnız kalsın, en büyük cezaları alsın. Kurduğu tüm acımasız planlar suya düşsün. Adalet yerini bulsun artık. Gerekirse bu dünyadan silinsin olur mu? Kısacası Nefeslerin, Mercanların, Yiğitlerin hayatını karartan Vedatlar hak ettiğini bulsun, cezasız kalmasınlar artık zalimler yok olsun.

“Gözü kör olmuş vicdanlar”

3) Cemil&Türkan Dağdeviren

Ülkemizin büyük çoğunluğu kapsayan bir anne baba modeli örneği onlar. Baba sus dedi mi evladı susacak, baba kır dizini otur dedi mi evlat oturacak. Anne sadece çeyiz hazırlayacak, kızına talip arayacak. Kimi münasip görürlerse evlatları onunla yuva kuracak. Ama çocuklu dul karı olmaz. Erkeğin dulu olabilirmiş ama kadın asla. Bu nasıl bir zihniyet vallahi anlayamadık ya! Kadın dediğin kocasından yeri gelir iki tokat da yermiş, bu normalmiş Allah Allah! Vedat’tan kaçıp ocaklarına düşen Nefes’e kucak açmaları gerekirken tam aksine köylünün ağzına sakız etmeye çalıştılar. Nefes yıpratıldıkça “oh!” demişlerdir. Evlatlarının ordan oraya savrulma sebebini anne baba olarak kendilerinde aramaları gerekirken onlar mazluma iftira atıp canını yaktılar. Nefes’in yaşadıklarına inanmayıp zalimi görmezden geldiler. İsteriz ki bu sezon Cemil ve Türkan Vedat’ın gerçek yüzünü görsünler. Derman olarak soluğu Nefes’in yanında bulsunlar. Utanç içinde kalıp kalbini acıttıkları mazlumdan özür dilesinler. Bir daha hiçbir insan arasında ayrım yapmasınlar, vicdanları zalime göz yummasın.

“Gözleri Konuşan Ceylan”

4) Ceylan

Daha hakkında pek bir şey bilmiyoruz gerçi. Sadece acımasız hayatın bir kurbanı olduğunu ve sözde Nefes’in doğumda kaybettiği çocuğu olduğunu biliyoruz. Kendisi gelir gelmez tepkileri üstüne topladı. Ama asıl tepki ona değil. İzleyici olarak tepki gösterilen nokta Nefesle Vedat arasında ikinci bir bağ oluşu. Daha da kötüsü genç kadının öldü diye yıllarca yasını tuttuğu hatta zaman zaman ölümünden kendini suçladığı çocuğunun yaşıyor olması. Pat diye Nefes’in hayatının ortasına düşmüş olması. Karşımızdaki kadın bedenen iyileşmiş olabilir ama hâlâ ruhen yaralı. Yaralarının kanayıp tekrar psikolojik olarak ağır travma geçirmesinden korkuyoruz. Ceylan mevzusunun altı hâlâ mantıklı gerekçeler ile doldurulmadı. Hâlâ beklemekteyiz, bu konunun aslı ne ve nereye gidecek merak içindeyiz. Umuyoruz ki yakaladığımız birkaç ipucu bizi yanıltmaz ve Ceylan’ın Nefes’in kızı olmadığını görürüz. Aksi takdirde hem bir anne hem bir evlat için çok zor günler bekliyor. Bu kez mutlu günler o kadar yakın değil.

“Vedat’ın Truva Atı”

5) Berrak Yılmaz

Vedat’ın köşeye sıkıştırıp pis işlerine alet ettiği kurbanlarından biri o da. Yıllarca abi diye sevdiği adamın bir zalim olduğu gerçeğiyle geç yüzleşti. Vedat Nefes’in hayatını Karadeniz’de de karartmaya devam etti, ederkenki yeni yardımcısı da Berrak oldu. Güya kocası tarafından dövülmüştü Osman Hoca’nın yardıma ihtiyacı olanlara el uzattığını duyup gelmişti. Vedat’ın talimatlarıyla Nefes’in güveni kazanıp onu her gün yavaş yavaş zehirledi. Gerekçesi Vedat ya aileme zarar verirse oldu gerçi. Olan hem ailesine hem de Nefes’e oldu sonunda değil mi? Baştan korkmayıp Nefes ve Tahir’den yardım isteseydi bu iş bu raddeye gelmeyecekti. Ama maalesef olan oldu bir kere. Şimdi bekliyoruz ki Nefes’in yanında onu anlayan biri gibi dursun. Destek olsun, eli ayağı olsun. Nefes’de varsa huzursuz, uykusuz, korku dolu gecelere annesiz bıraktığı Yiğit’ten özür dilesin. Vedat’ı şikayet edip eteğindeki tüm taşları döksün. Ve mümkünse bir daha kendisini kız kardeşi gibi gören Nefes’e yalan söylemesin.

” Zalimin diğer kurbanları”

6) Nazar&Mercan Dağdeviren:

Vicdanları kör olmuş, her şeyi kendilerinin bildiğini iddia eden Cemil ve Türkan’ın iki kızı var karşımızda şimdi de. Nazar eline mesleğini almış, hemşire olmuş ama bak gör ki insanlıktan nasibini almamış. “Onu da yaparım bunu da yaparım” diye asıp kesiyor işte. Ablasını bile bile olmayacak bir sevdanın içine düşürmüş. Körü körüne destekleyen bir kız kardeş. Köylerine gelen, başındaki derdi anlatan, yaralarının bir çoğuna şahit olmasına rağmen Nefes’e kulaklarını kapatmış biri Nazar. Yaşadıklarını abarttığını hatta kadının kendine zarar verip Vedat’a iftira attığını düşünen biri. En sonunda içindeki kötü sese uymuş ve asıl yüzünü görmediği Vedat’la nikah masasına oturmuştu. Nefes hatta ve hatta Murat onu korumak için çok uğraştılar ama nafile. Gerçekler suratına bir tokat gibi çarpılsın yeni sezonda. Vedat’ın o kirli tarafına tek tek şahit olsun tabi Nefes gibi canı yanmadan. Beddualar ettiği, yalancılıkla suçladığı hemcinsden özürler dilesin. Bir kadın olarak hemcinsinin yanında olup zalime pabuç bırakmasın.

Ailesi tarafından itilip kakılan, fikirleri sorgulanmayan, bir süs mankeni gibi davranılan Mercan da yeni sezonda bir an önce iyileşip zalimin karşısına Nefesle beraber dikilsin. Kendisini tekerlekli sandalyeye mahkum edenin Vedat olduğunu söylesin, konuşabilsin. Nefesle iyi yakın arkadaş olup birbirlerine şifa olsunlar. Kalbini gerçekten onu bekleyen bir kalbe kaptırsın. Sesi çıkan, güçlü, mutlu bir Mercan görsün artık bu gözlerimiz.

“Sadece canı ve canından olanları düşünen Mustafa”

7) Mustafa Kaleli

Kaybettiği babasından sonra ailesinin reisi olup ömrü boyunca kendince her şeyi ailesi için yaptığını söyleyen Mustafa Kaleli. Doğup büyüdüğü toprakların getirdiği kurallara boynunu eğen ve onların dışına çıkılmasına izin vermeyen biri o. Memleketlerine sığınan ciğeri yanmış, ruhu kanamış Nefes ve oğluna etmediğini koymadı. Öyle çirkin ithamlarda bulundu ki kadına hatta elleri ile bir nevi teslim etti zalime. Ama Allahtan Nefes’in dik duruşu, Tahir’in sevip kol kanat germesi ile Mustafa sonunda yola geldi. En azından kardeşine verdiği yeminden sonra öyle gözüküyor. Nefes’i gelinleri, Yiğit’i yeğeni bildi. Mustafa bu sezon haklarında pis pis konuşan, kardeşine ve gelinine dil uzatanların haddini bildirsin. Nefes’i Nefes olarak kabullensinler, ailelerin demir üyesi olarak bilsinler. Zamanında ettikleri için özrünü dilesin, Nefes bir gün gitmek istese bile yuvasından ayrılmasına izin vermesin.

DEVAM EDECEK 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!