Çok uzun zamandır bağımlısı olduğumuz, çoğumuzun doğduğundan beri içinde olduğu televizyon dünyasını hadi biraz kazalım. Aramızda hiç izlemeyen veya nadiren açanlar elbette olabilir, ancak site formatımızı takip eden birinin bu mecralara çok da uzak oduğunu düşünmüyorum. Giriş yapacak olursak;
Pek çok kişi çocuk yaşında çizgifilmler ve ailesinin izlediklerine eşlik etmekle başlıyor televizyon izleme alışkanlığına. Sonra ergenlik dönemi ve derinlemesine düşünüp kafa yormadan, eleştirmeden sadece ekranı “izliyor” ve hiçbir yorum yapmadan gelecek bölümleri, entrikaları, dramları, komediyi beklemeye başlıyor. Gülüyor, duygulanıyor, heyecanlanıyor ve hop bitti! Bölümden sonra birkaç dakika durup olayları analiz etmek yahut izlerken mantık hatalarını fark etmek kesinlikle yok. Aşklara özenilir, romantik hayaller kurulur.. Ve bu liste daha uzar gider.
Gençlik ve sonrasındaki olgunluk dönemindeyse işler biraz değişiyor. Aklı başına gelen seyirci sorgulamaya, eleştirmeye hatta aklımızla dalga geçer gibi çekilen sahnelere ve yazılan repliklere isyan etmeye başlıyor. Açıkçası “hayırdır” diyo camiaya. Ajanslara, senaristlere, yönetmene, tabii ki oyuncuya ve işin ortaya çıkmasına katkıda bulunan herkese. İşini doğru yapmayan her görevli bir hataya, sonra o hatalar da başka büyük hatalara yol açıyor çünkü. Cast iyi yapılırsa uyum yakalanır, replik güzel yazılırsa kurgu güzel olur, detaylara dikkat edilirse akış bozulmaz.. gibi gibi.
Gittikçe klişeye dönen ve yaratıcılıktan uzak dizilerin dışında, izlemekten keyif aldığımız ve bize hoş hatıralar çağrıştıran detaylar da var. Olumsuz gidişatı bi kenara bırakıp şimdi onlara yöneliyoruuz : ) Bakalım dizilerde izlemeyi sevdiğimiz şeyler neler ?
1)Samimi Mahalle Ortamı
Şimdiki zaman da bizler için kurgudan ibaret kalsa da, eski hayatlarda ve şehrin tehlikeli karmaşasından uzak yerlerde elbette yaşam böyle. Komşuluk, paylaşım, yardım.. Birlikte kapı önünde çekirdek çitlenenlerden hani. Gece kapı çalıp çaya gitmeli : ) Şiddetle özleniyor.
2) Abi-Kardeş İlişkisi
Fedakar, daima destekçi. Kardeşine son derece düşkün abiler ve onları delice seven kardeşler. İçimizi ısıtıyor, yüzümüzü güldürüyor. Hayatta sahip olunabilecek en güzel şeylerden biri.
erkenci kuş
adını sen koy
paramparça
3) Hem Yoldaş Hem Dost
Son zamanlardaki favorim Vartolu-Medet ve en sevdiğim daima Barış Buka-Teo olsa da, hemen her dizide görüyoruz bu arkadaşlığı. İster mafya olsun ister avukat, öğretmen, doktor, kahveci, asker.. Veya bir işi olmasın. Yaşı ya da genç hiç fark etmez. Kan bağı olmadan nasıl kardeş olunacağını gösteren bu ikilileri izlemeyi ezelden beri seviyoruz.
çukur
meryem
ateş böceği
4) Aileden Farksız Arkadaş Grubu
Listemizin belki de en çok imrenilen, aşkla bakılan maddesine geldik. Zaman zaman gördüğümüz ve harika işlenen bu topluluklar neredeyse kusursuz. Okul hayatları, eğlenceleri, vedaları, kavuşmaları.. Saymakla bitmez. Tabii bir de başlarından eksik olmayan belalar 🙂
elde var hayat
beni böyle sev
hayat bilgisi
pis yedili
5) İş Ortamı
Gerçek hayatta göründüğü gibi olmasa da biz bu son derece eğlenceli, şakaların partilerin, olayların havada uçuştuğu, yoğunluğa rağmen bol kahkahalı genç çalışanlarla dolu her girenin anında alışıp herkesin gözdesi olduğu reklam ajanslarını, dergi şirketlerini, tüm ciddiyete rağmen aynı eğlenceyi barındıran polis birimleri, kısacası “manyak ortamı” olan ofisleri seviyoruz.
seviyor sevmiyor
kiralık aşk
erkenci kuş
böyle bitmesin
arka sokaklar
6) Yardım Eli
Bunun nasıl anlatsam, nasıl genellesem bilemiyorum. Aslına bakarsak zor durumda kalmış başrollerimizin elinden tutan, zorluklarla tek başına mücadele etmesine razı gelmeyen kahramanlar onlar. Örnekler vermek daha açık olacaktır;
meryem
elimi bırakma