Gizli Sanatlar Akademisi’nde koskoca 3 gün! Sabrina için bir sonraki zorlu aşama başlıyor. Akademi’ye alışabilmek için 3 gün boyunca orada kalması gerek. Bu süreçte yeni şeyler öğrenip başka cadılar ile tanışacağını da hesaba katarsak belki bu 3 gün bir fırsat olarak bile düşünülebilir. Ne dersiniz?
Bir akademideyseniz ve sizi çekemeyenler varsa hayat çok zor. Sabrina kızım, başım dertten neden kurtulamıyor? İlk günden ‘sevimsiz üçlü’müz yine kendilerini belli etti. Bu üçlünün görünüşü bile beni germeyi başarıyor, Sabrina ne yapsın? Ama eminim hepsiyle başa çıkabilecektir. Tabii ilk cadı geleneğini atlatabilirse. Tek başına, karanlıkta üzerine gelen şeylerden kurtulabilecek mi? Bu sahneleri izlerken en az Sabrina kadar ben de gerildim. Gaipten sesler mi dersiniz, yoksa karanlıkta ortaya çıkan bir el mi? Evet hepsi vardı. Sabrina aklını kaçırsa haklıdır, ne diyebiliriz ki?
Ama kaçırmadı. Seni seviyorum Salem.
Büyülü dünyanın içindeki karanlık olan her şeyle baş edebilen Sabrina, konu Salem olunca kendini kaybetti. Salem’i ortadan kaldıran ‘sevimsiz üçlü’ler sonunda Sabrina’yı çıldırttı ve ufak bir itiş kakış oldu. Bu kavgalar koymaz da, Salem’in gizli bir şekilde akademiye alındığının öğrenilmesi ve geri gönderilmesi koyar işte… Tabii tek sıkıntı bu da değil. Akademi’nin hakkını vermek isteyen Sabrina artık büyü derslerine katılmak istiyor çünkü neden istemesin. Yetersiz görülüyor olabilir ama bu kızın içinde neler var bilmiyorsunuz bayım! Acheron’u çözmek kolay değil, ama babasının yol göstediği günlük sayesinde bunun üstesinden de geleceğinden eminim.
Büyü dünyasında hayat böyleyken ölümlü dünyada ise enteresan şeyler olmaya devam ediyor. Özellikle şu maden meselesi. Susie ve Roz, evde tek başlarına bir haftasonu geçirmek zorundalar. Ama Susie’nin amcası konusunda bir sıkıntı var. Çünkü amcası madende gördüğü şey üzerine neredeyse aklını kaybetmiş. Bölüm boyunca ‘ne var şu madenin içinde yahu’ diye yastıkları ısırdığım doğru evet.
Peki bu sevimsiz üçlü Sabrina’dan ne istiyor? Gerçekten ilk bölümden beri bunu düşünüyorum. Ama şimdi dank etti. Sabrina yarı cadı yarı insan tamam ama bu nasıl bir sonuç doğurabilir? İşte asıl sorun buymuş. Sabrina’nın babasının daha önce kendi türüne ihanet etmesi ve Sabrina’nın da yarı ölümlü olduğu için bir gün onun da kendi türüne ihanet edeceğini düşünmeleri. Bizim kızlar en baştan önlemini alıyorlar anlaşılan. Ama yanlış insana pardon cadıya çattınız kızlar!
Sabrina’ya olan kini asla bitmeyen Prudence ve saz arkadaşları Sabrina’nın 2. gecesi için de planlarını uygulamaya koyuldular. Ölüm elemesi. Evet, ölen ve elenen diğer öğrencilerin arasına katılmamak için Sabrina’nın yapması gereken tek bir şey vardı, ne olursa olsun gün doğana dek arkasına bakmamak. Kolay olmadı tabii. Harvey tarafından annesi ve babası tarafından sınanan Sabrina bu aşamayı da zor da olsa atlatabildi.
Üçüncü gece de ise cadı avcılarının planı ‘en baştan direkt öldürseydiniz bari’ dedirtecek cinsten oldu. Boğazından bir iple Sabrina’yı ağaca bağlamak. Çok yaratıcı evet. Neyse ki ölüm avcıları tarafından elenen 13 cadı devreye girdi. Tabii Hilda hala sayesinde. Tam bir melek değil mi?
Bölümün son sahnesinde ise Acheron’un sırrını öğrendik! O günlüğü herkes okur ama sadece bir Spellman çözebilir. Öyle de oldu. Babasının gizli şifresini çözen Sabrina kısa bir süreliğine sevinde de karşısına çıkan “şey” karşısında sadece küçük bir çığlıkla yetinebildi…
Devamında neler olacak ben de en az sizin kadar merak içindeyim. 5. Bölümde görüşmek üzere!