tds_thumb_td_300x0
Peaky Blinders 5.Sezon 4.Bölüm İnceleme: Döngü

Peaky Blinders’ın dördüncü bölümünde, Tommy Shelby yine klasik atağını gösterdi ve düşmanla el sıkıştı.

Biliyorsunuz ki bu sezon tek ‘karşı taraf’ Oswald Mosley değil. Billy Boys çetesi ile de çatık durumda olan Tommy, çareyi beyaz bayrak sallamakta buldu. Fakat şunu biliyoruz ki, eğer Tommy Shelby bir düşmanla el sıkışıyorsa, bu yalnızca düşmanı daha sert bir şekilde indirebileceği içindir. Mosley ve Billy Boys arasında geçen münasebeti resmiyete dökmek ve bunu kendi avantajına kullanmak tam da Tom’un akıl edebileceği türden bir işti.

Fakat insan aklından şunu geçirmiyor değil… Eğer ben Tommy Shelby’nin yanında değil de karşısında yer alsaydım; onun ailesini, soyunu araştırmak dışında, düşmanlarını nasıl yendiğini de araştırırdım. Asıl sır orada saklı, değil mi?

Çünkü Tommy’nin taktikleri temelde hep aynı aslında… Düşmanını yakın tut. Bilgi al. Onu kullan. Sonra da işine ne gelirse. İster öldür ister kullanmaya devam et.

İlk bölümden bu yana hep aynıydı. Fakat Tommy’nin de zayıf noktası var. Bu zayıf noktası sadece ailesi değil. Tommy izlediğimiz günden bu yana ne kadar savaş kazandıysa, kendisinden de o kadar kaybetti aslında. En önemli kaybı da hayatındaki aşkı oldu. Hayatındaki aşkı kaybedince yerini başka bir şeyle doldurmaya çalıştı. ‘İşi’ ile… İşine odaklandıkça daha fazlasını istedi ve daha fazlasını elde etti. Daha fazlasını elde edince de, kırılamaz bir döngüye girdi ve bu döngüde ona kibri de eşlik etti.

Evet, Tommy’nin tek zayıf noktası ailesi değil. Tommy’nin en zayıf noktası kendisi. Başarısı ve kibri doğru orantılı artıyor. Daha önce bunu dengeleyen bir Grace vardı. Fakat şimdi, Tom tek başına iken bunun altından kalkmaya korkuyor. Dinlenemiyor çünkü yalnız kaldıkça kendini dinlemeye başlıyor. Kendini dinlememek için ilaç alıyor. Her ilaç aldığında da Grace’i görüyor. Ve içinde bulunduğu suçluluk duygusu daha da artıyor. Eğer bunu kendinden önce düşmanları fark ederse, durum kötü… Ben yine de, bu zayıf noktasını düşmanlarından önce Tommy’nin fark edeceğini düşünüyor ve umuyorum.

Nakit para kazanmak için türlü türlü işlere girdiler yine. bu sefer Arthur’dan yanayım ne yalan söyleyeyim. Bu iş cidden çok tehlikeli. Tabi ki bu zamana kadar tehlike içermeyen birçok iş yaptılar, evet. Fakat hepsi yasal olmak ve ilerlemek içindi. Şimdi geldiği konum zaten yeteri kadar tehlike içeriyor. Bir de düşünmesi ve uğraşması gereken ağır bir yük çıktı karşılarına… Üstelik emanet ettikleri isim, Michael…

Michael’a güveniyorum da, o sinsi karısına hiç güvenmiyorum. Bale gösterisinde nasıl da bakıştı ama Mosley ile… Kesin bir iş çıkacak oradan… Aklımdan 352 farklı senaryo geçti şu an. Hepsi de çok eğlenceli. (hihi)

Senaryolardan bahsetmişken, arkadaşlar o bale sahnesi ne güzel bir sahneydi öyle! Müzik, balenin konusu, gösterim, ışıklar tam o anda çıkagelen Linda…

Ah Linda… Öldün mü henüz bilmiyorum fakat yüksek ihtimalle artık aramızda değilsin. Dizide sevmediğim ama öldüğü için üzüldüğüm bir karakter oldu kendisi. Aslında neden üzülüyorsun diyebilirsiniz fakat biraz da karşı açıdan bakmak gerektiğini düşünüyorum.

Linda Shelby ailesine katılmadan önce, dindar ve kendini bulmuş bir kadındı. Aile ile geçirdiği dönmeler içerisinde onu kendinden uzaklaştıran olaylar yaşadı. Belki de sadece Arthur’u sevdiği için katlanırım diye düşünmüştü başta (O kısmı göremediğimiz için çok yorum yapamıyorum). Daha sonra işlerin öyle olmadığını anladı ve kibirli, aç gözlü bir insana dönüştü. Geçmişte kurtulup edindiği yeni kişiliği de kaybetmişti. Bunun farkına ise ancak bu sezonda varabildi. İç hesaplaşmasını yaptı ve boşanmaya karar verdi. Ama soy adı herkesi korkutuyordu. Linda, sadece hayatını yaşamak istiyordu artık. Herkes gibi… Ve bunun yolu Arthur’u öldürmekten geçiyordu. Ne yazık ki, kendi hayatından oldu.

Arthur da ölsün istemezdim tabi ama… Keşke bıraksaydı Linda’yı. Gitmesine izin verseydi. Silah ona doğrultuğun da karşı koymadı, ölmeye hazırdı. Onun yerine gözlerinin önünde sevdiği kadın öldürüldü. Hem de Polly tarafından.

Yeni bir kadın karakteri ön plana çıkarmak adına eski bir kadın karakterin geri plana atıldığını düşünüyorum. Bu kişi bugün Linda oldu. Bakalım yarın kim olacak?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!