Ferit Karahan‘ın yönettiği, Altın Portakal’da ”En İyi Film Ödülü”ne layık görülen 2021 yapımı Okul Tıraşı filmi, 22 Ekim’de Mubi’de izleyici ile tekrar buluştu.
Van’da bir yatılı okulda okuyan Mehmet adındaki öğrencinin gizemli bir şekilde hastalanmasını konu alan film, bu süreçte karşılaşılan coğrafi koşulları, umursamazlıkları, sırları ve dostluğu anlatıyor.
Memo’nun, yatakhanede aynı odağı paylaştığı Yusuf adında bir arkadaşı var. Biz tüm filmi, Yusuf’un gözünden izliyoruz çünkü en başından beri Memo’nun yanında olan ve bir sabah gözünü açamayacak kadar rahatsızlandığında onu revire taşıyan, bir türlü iyileşmediğini öğretmenlere ve okul müdürüne anlatmaya çalışan, arkadaşının yanından bir an bile ayrılmayan ve tüm sırları bilen sadece o var!
Bana göre filmin özeti, herkesin yetkisi var ama kimse sorumlu değil. Tüm suçu, herkes ya birbirine atıyor ya paylaşıyor. Ama Memo hastalanana kadar ki süreçte, filme öyle bir otorite hakimdi ki. Tüm öğretmenler, adeta sonsuz yetkiliydi. Öyle ki; bir öğretmen ceza olarak ”bu çocuklar soğuk su ile yıkanacak” diyor, -30 derece havada dediği oluyor.
Bir yatılı okul üzerinden, bölgenin ve ülkenin sorunlarına da odaklanan film bunu kör göze parmak bir anlatım ile yapmamış. Son derece sade ama etkileyici bir tarzı var. Öyle ki, rüzgardan çarpıp açılan ve içeriyi karla dolduran pencereye kadar atmosfer sizi filmin içine sokuyor.
Oyuncular da bir o kadar harikaydı. Çocuk oyunculara büyük iş düşmüş ama başarıyla üstesinden gelmişler. Bu noktada Ekin Koç‘a ayrı bir parantez açmasak olmaz. Hangi role girse, öyle bir giyiyor ki rolü üstüne hiç mi sırıtmaz hiç mi potluk yapmaz! Yine dupduru, çok gerçek, çok etkileyici bir oyunculuk sergilemiş. Sanırsınız yıllardır o okulda görevli öğretmen kendisi… Kendisini Kurak Günler’de izlemek için de ayrı sabırsızız bu anlamda.
Özetle, Okul Tıraşı geçtiğimiz yıl ses getirdiği kadar varmış diyor; yeni izleme şansı olanlara, kaçırmamalarını öneriyoruz. Şimdiden iyi seyirler…