Ne İzlemeli? | The Imitation Game: Enigma

Karşıma çıkan bir repliği ve başrolü canlandıran kişinin Benedict Cumberbatch olması sebebiyle aniden izlemeye karar verdiğim ve bittiğinde “iyi ki” dediğim bir filmi konuşacağız bugün. Biyografik bir drama olan The Imitation Game, iyi oyunculuk isteyenler ve zeka severler için biçilmiş kaftan diyebilirim. Cumberbatch karakteri öyle güzel anlamış ve öyle efsanevi yansıtmış ki, izlerken mest oluyorsunuz. İnanılmaz bir oyunculuk var ortada, karakteristik özelliklerin kusursuza yakın anlatımı ve “gerçek” olan hikaye sebebiyle filmin başından sonuna kadar üzülürken buldum kendimi.

enigma movie ile ilgili görsel sonucu

*UYARI : YAZININ BUNDAN SONRAKİ KISMI SPOILER İÇERMEKTEDİR.*

Filmdeki her karakter seyir zevki veren, başarılı oyunculukların elinden çıkmış. Şahsım adına, Alan’dan sonraki favorilerim Hugh ve askeri yetkili oldu diyebilirim. Onun dışında, filmin duygusal yönü, özellikle Alan’a dair, kişisel özellikleri odaklı işlenen konular oldukça başarılı. Hayatın içinden, oldukça sarsıcı bir film bana kalırsa. 

Ä°lgili resim

Benim anahtar kavram olarak görebileceğim şeyler arkadaşlık, sevgi, güven, fedakarlık ve kesinlikle “acı“ydı. Herkesinki elbette farklı olacaktır. Sürükleyici, hiç sıkmayan bir iş Enigma. İzlerken sizi üzüyor ama aynı zamanda hoş detaylarla mutlu/tatmin ediyor. Alan’la empati kurabilmeyi, onu anlamayı, onun için üzülebilmeyi veya sevinebilmeyi –ki en çok sevdiğim sahneler oldu– sağlayan, vurucu bir hayata kısmen tanıklık etmemize imkan vermiş bir film.

Ä°lgili resim

Çok uzuun süredir girmeye üşendiğim IMDB‘ye girip oy vermemi sağlayan film olmayı da başardı aynı zamanda. Tertemiz bir 9. Merak edenler için, filmin kendi puanı ise 8. Son olarak, filmin finali gerçekten yıkıcı oldu benim için. Hiç beklemediğim anda malum gerçeği öğrenince gözyaşlarımı tutamadım ve biraz durup ciddi anlamda tüm kalbimle üzüldüm.

enigma movie ile ilgili görsel sonucu

 Böyle şeyler yaşarken, bir an bazı değerlerimi, ırkımı, yaşadığım yeri ve emin olamadığımız tarihi gerçekleri unutup karşımdakinin insan oluşuyla ilgileniyorum. Bu istemsizce yaptığım bir şey olsa da, eğer siz taraflı olmaktan kasıtlı şekilde vazgeçmiyorsanız, vicdanınızın sesine kulak verip, bazı mühim duygular oluşmasını engelleyen şeyleri tamamiyle bir kenara bırakmanızı ve kalbinize teslim olmanızı nacizane tavsiye ederim.

Konu buraya nasıl geldi bilmiyorum ama toparlayacak olursam, sürekli ağlatan değil de, gerçekten içinizi acıtan dramlar izlemeyi, Benedict’i, tarihi olayları ve bir insanın yaşamını, ona dair önemli olayları merkez alan yani biyografik filmleri seviyorsanız The Imitation Game’i sevebileceğinizi düşünüyorum. Eğer aklınızda/listenizde var da bekletiyor iseniz kesinlikle ilk sıraya alın derim.

 

Sevgiler