Normalde görüp beğenip listeme aldıklarım da dahil hiçbir şekilde bu kadar kısa süre içinde bir diziyi bitirebileceğimi sanmazdım ki zannediyorum daha önce böyle bir durum yaşanmadı da zaten. Hala inanmakta güçlük çeksem de oldu evet, bir sezonu bir günde izledim! Yazı başlığından da anladığınız üzere bu başarıya sebep olan dizimiz yakışıklı aktör Richard Madden’ın başrolü olduğu politik gerilim/dram/polisiye türleriyle adlandırabileceğimiz Bodyguard dizisi. Hiç uzatmadan konuya girip neden beğendiğimi anlatmak ve biraz Bodyguard’ın içeriğinden bahsetmek istiyorum. Ama önce söylemem gerekiyor ki DİKKAT : SPOILER!
Öncelikle, dizinin ilk bölümü beni içine çekip heyecanlandırdığı için kendime teşekkür ettim iyi ki aniden izleme kararı alıp ertelememişim diye. Çünkü benim çok sık yaptığım bir şey olmasa da insan hevesle açtığı şeyde sıkıldığı an şans vermeden kapatıp bırakabiliyor. Her neyse, dizinin konusunu ve genel havasını ilgi çekici buldum. Ama yine de tek seferde ilk sezonun tamamını (6 bölüm) yutabileceğimi tahmin etmiyordum, bana da sürpriz oldu. Dizinin resmi tanıtım açıklamaları zaten gerekli bilgileri veriyor ama biraz daha spesifik olmak gerekirse Bodyguard’ın ele aldığı konular politika, siyasiler, asker, ordu, hükümet, savaş, ülkeler, terör, suçlar ve bunlarla bağlantılı tüm diğer kavramlar diyebiliriz. Dizide sayısız noktaya temas ediliyor ama elbette bazıları daha ön planda. Makam, güç, hırs, çıkar, komplo gibi pek çok kelimenin anlamı/kanlı canlı hali de dizide şahit olduğumuz diğer mühim şeylerden.
Oyunculukları gayet başarılı bulmakla birlikte, bazı izleyicilerin söylediği derecede inanılmaz bir etkileyicilikte olduklarını düşünmüyorum. Çünkü çokça keşke farklı/şu şekilde olsaydı, yapılsaydı dediğim anlar oldu. Tabi bu durum dizinin seyir zevkini kesinlikle bozmuyor çünkü bence ortada gayet inandırıcı, gerçek hissiyatını verebilmiş bir hikaye var. Dizinin küçük detayları da iyi hazırlanmış ki bu kopukluk yaşanmaması için gerçekten önemli olan bir hassasiyettir.
Bodyguard’ı izlerken anlam veremediğim, çözmekte zorlandığım bazı şeyler oldu. Bunlar senaryodan mı kaynaklı, kasten mi yapılmış yoksa bize verilmesi gereken daha mı çok şey vardı bilmiyorum ama benim uygun kelime bulmakta zorlandığım için “açık” veya “eksiklik” diye bahsedeceğim bu şeyler daha sonra (özellikle son bölümde) kısmen telafi edildi diyebilirim.
Bölümlerin süresi ideal, sahneler özenli ve izlemek gerçekten çok keyifli. İzlerken heyecanlandırıyor hatta birkaç sahnede istemsizce sesli tepki verdim.😂 Dizinin benim için boş sahnesi neredeyse yok gibiydi, seyirciye istediğini veren, çok bekletmeyen, tıkır tıkır bir işleyişe sahip. Sürükleyici ve sonrasını merak ettiriyor.
Karakterler açısından da oldukça başarılıydı. Başta tabii ki David Budd olmak üzere, özellikleriyle cezbedici olan kişiler vardı. Hoşuma gitmeyen noktalar da oldu elbette ( başta kesssinlikle karısı, çok az puanı var gözümde) ama onlar da artık işin tuzu biberi, veya nazar boncuğu diyelim ne yapalım.
Hikayenin şaşırtıcı ve zekice noktaları olması en iyi kısımlarından. Seveceğiniz bir gelişme olmasa dahi beklemediğiniz için takdir ediyorsunuz istemsizce. Ayrıca bir şeylerin göründüğü gibi olmaması ve farklı açılardan bakıldığında ne denli değişik anlaşılabileceği de dikkate değer yaklaşım/çıkarımlardan.
Kısacası, ele aldığı konuyla, çekimleriyle, özenli olduğu her halinden belli olan hazırlanışı ve karakterleriyle Bodyguard kesinlikle iyi bir dizi. Bitirmeden önce, benden çok daha az bir puan alacağı kesindi ancak iyi ki ki sezon finaline (yeni sezon ihtimaline sevinçle tutunarak bu şekilde söylüyorum) kadar beklemişim. Çünkü tüm eksiklerine rağmen verdiğim puan 9. İçim rahat bir şekilde imdb’ye girip yapıştırdım resmen.. Bunun sebebi de basit deyişle “kıytırık” bir bitiriş yapmamalarıydı. Kim ne kadar sevdi bilmem ama benim için sahiden biraz tatmin ediciydi, bu da anlaşıldığı üzere gayet olumlu bir etki bıraktı :’) Fazla uzatmayayım. Söyleyeceklerim şimdilik bu kadar.
Görüşmek üzere, sevgiler..