Mindhunter’da sezon finaline yaklaştıkça, olaylar da iyice kızışmaya başlıyor. Fakat bir yandan da her şey çok yavaş ilerliyormuş gibi de geliyor. Aslında bölümleri izlerken bunu fark etmiyorsunuz fakat bölümü izledikten sonra garip bir ‘eee..’ hissiyatı oluşuyor. Sanki bir noktaya bağlanmayacakmış gibi…
Örneğin Ajan Holden, Atlanta’daki kayıp çocuk vakaları için elinden gelen her şeyi yapıyor. Sadece çıkardığı profil değil, neden bu profili seçtiğini de oldukça mantıklı nedenlere bağlamasına rağmen, birileri sürekli önüne taş koyuyor. Ve bunlar tamamen bürokrasiden kaynaklanıyor. Yok şunu hazırlamanız gerek, yok şunun izinlerini almanız gerek vs. Yirmi çocuk hatta daha fazlası söz konusuyken bile hala bürokrasinin bu şekilde işliyor olmasına şaşırmalı mıyız yoksa şaşırmamalı mıyız bilemez oldum artık.
Korkunç bir sayı, artık polis memurları, ajanlar, FBI herkes kaçırılan çocuklar birer ‘sayı’ imiş gibi bahsetmeye başladı. 15. vaka, 20. vaka… Bütün bunlar olurken, hala kendi seçmenini düşünen insanlar ise, yine bu yola taş koyanlardan.
Oysaki Ajan Holden’ın kaçırılan çocuk vakalarından sorumlu kişiyi yakalamak için oldukça büyük bir uğraş veriyor. Diğerleri de uğraşıyor tabi ama Bill’in aklının başka yerde olduğu malum… Davranış Bilimleri Biriminden öğrendiklerini bu vakaya uygulayan, bir Ajan Holden varmış gibi duruyor. Maalesef, gayet işe yarar planlar kurmasına rağmen, ya işe yaramıyor ya da planı gerçekleştirene kadar iş işten geçiyor.
Konser için hazırladığı plan gerçekleşmedi Ajan Holden’ın… Ee, bu da onu bir hayli sinirlendirdi. Katil onlarla oyun oynuyordu fakat Holden hiçbir şey yapamıyordu. Belki de bütün sorumluluk onda olsa, ha deyince bütün planları kimseden izin almadan kurabilse, katil yakalanırdı. Yoksa ben mi Ajan Holden’a çok güveniyorum? Güveniyorum ya, üstelik bu sezon hayranlığım biraz daha arttı kendisine… Gerçek bir karakterden esinlenerek yazılmış olmasının da bunda etkisi var tabi!
Gel gelelim Bill’e… Oldukça zor bir dönemden geçiyor kendisi. İşi ve ailesinin arasında kalmış, kendini bile unutan bir insana dönüştü bu sene. Brian’ın böyle bir suça karışmış olması, ailede travmatik bir etki oluşturdu. Özellikle Nancy’de… Bir yandan gerçek anlamda hak veriyorum ona. Taşınmak istemesi kadar normal bir şey yok. Ben olsam, belki ben de isterdim. Fakat bir yandan görüştükleri psikiyatrist bir yandan sosyal hizmet ve çıkaracakları rapor henüz sonuçlanmamışken böyle bir şey yapmak, oldukça risk taşıyan bir şey. Bir an da ‘aa hadi taşınalım’ diyemezsin.
Bill ise bunu direkt reddetmek yerine benim yaptığım açıklamayı yapsaydı, biraz daha Nancy’nin gönlünü yaparak ilerlemeye çalışsaydı işler daha iyiye gidebilirdi diye düşünüyorum. Nancy ‘Peki ya biz?’ dediğinde çok netti. Birbirlerini sevseler de, aradaki bu soğukluk -özellikle Atlanta vakası bu durumu daha da kötüleştirdi- onların birbirinden uzak kalmasına neden oldu. Bu da bir hayli üzücü…
Sonunda, Bill Holden’a evdeki problemi aktarırken ‘…ve aşık olduğum kadınla olan evliliğimi yanıp kül olmaktan korumaya çalışıyorum…’ dediğinde daha çok üzüldüm. O soğuk kalıba rağmen, duygularını dışa vurumunu görmek beni hem duygulandırdı hem de -sahne olarak- memnun etti.
Diğer bir karakterimiz Wendy ise kişiliği ve ilişkisi ile daha çok ön planda bu sezon… Ajanların Atlanta vakasına gitmiş olmaları, onun diğer vakalarla ilgili analizlerini daha az görmemize neden oldu. Fakat bu ilişki de diğer sezonlar için güzel bir geçişti bence. Nasıl mı? Bu sezon katıldığı görüşmelerin, onda bir farkındalık oluşturduğuna inanıyorum. Ee, Kay’ın da oldukça katkısı var tabi bu duruma… Çiftimiz kendilerine bir şeyler katacak hissiyatı içerisindeyim. Fakat bu ayrılık pek hoş olmadı. Aslında bakarsanız, tam olarak haklı haksız belirleyemiyorum fakat Wendy’nin bazı konularda kendisini aşması gerektiğine inanıyorum. Oturup konuşulduğu takdirde her şey çözülebilir. Biraz empati yapıp, karşı tarafı anlamak da oldukça önemli…
Son bir bölüm olduğunu göze alarak sanırım vakalardan sorumlu kişinin yakalandığını söyleyebiliriz. Artık bu olayın çözülmesini istiyorum. Bütün bir sezonu kaplayan bu olayın sorumlusunu da oldukça merak ediyorum!