Mindhunter 2.Sezon 4.Bölüm İnceleme: Suçlu Küçük Zihinler

Mindhunter’ın hiçbir bölümü, beni bu bölüm kadar şoka uğratmamıştı.

Birinci sezondan bu yana, Bill’in oğlunda bir farklılığın söz konusu olduğunu biliyorduk. Dikkatli izleyen herkesin bunu anlamış olması lazımdı. Babasının iş hayatının düzensiz olması, çalıştığı vakaların fotoğraflarını görüp saklamış olması, ailesi ile olan iletişimsizliği, az konuşması, özellikle babasıyla arasında geçen diyalog sayısının beşi geçmediğini geçen sezon görmüş ve öğrenmiştik. Hatta Nancy’nin (Bill’in eşi)  bu konudaki şikayetlerini de dinlemiştik.

Bu sezon Nancy’nin, Bill’e arkadaş edindirme çabaları da bir nevi bu konuya destek amaçlı yazılmış sahnelerdi.

Bu dizi öyle bir dizi ki… Sanki finalinde hepimizi şaşırtacak bir şey olacak gibi… Bunun hep Bill’in oğlunun ilerde, suçlu zihinlerden biri olacağı teorisi üzerine kurmuştum. Yoksa bize neden oğlunun suç mahalli fotoğraflarına baktırdıkları sahneyi göstersinler ki? Ya da ailesiyle olan iletişiminden bahsetsinler mesela? Normal bir dizide bu gösterilebilir evet. Ama böyle bir dizide bunun daha farklı bir amaca hizmet ettiğini düşünüyor insan ister istemez.

Beni şaşırtan şey, bu olayın hemen ikinci sezonda karşıma çıkmasıydı. Bir an şüphelenmedim değil, geçen bölümde… Fakat çok da olasılık vermemiştim açıkçası…

Büyük çocuklarla toplaşıp iki yaşındaki bir çocuğu dövmek mi? Şimdi bu çocuklarda suçlu zihin değiller mi? Küçücük bir çocuğun ölümünden sorumlular…  Dövmeyenler dövenlere dur dememiş. Belki onlar da korktular. Ailelerini düşünemiyorum bile… Üstelik haç işaretinin üstüne yatırma fikri Bill’in oğlundan çıkmış. Gördüğü fotoğraflardan etkilenmiş olmalı. Henüz herhangi bir detay bilmiyoruz, sonraki bölüm öğreneceğiz artık.

Bill, Dedektif Spencer’ın yanına, cinayetin işlendiği eve gittiğinde bir sürü ayak izi görmüştü. ‘Yetişkinler ve çocuklar’. Aslında dizi geçtiğimiz bölüm ipucunu vermiş bize fakat biz anlamamışız. Daha doğrusu ben anlamadım. Öyle bir şeyin işlenebileceği aklıma gelmemişti.

Bir önceki bölüm yorumunda belirtmiştim. Bölüm çocuklar üzerinden gidiyor, bakalım ne olacak diye… Sanırım gerçekten de bu sezonu tamamen çocuklar üzerine odaklamışlar. Suç mağduru çocuklar ve suçlu zihinleri olan çocuklar. Sezonların bu tarz temalarının olması çok güzel. Örneğin geçen sezonda, anne tarafından aşağılanan suçlu zihinleri işlemişlerdi. Konuştukları bütün suçluların hepsinin ortak özelliği, anneleri tarafından haklı haksız yargılanmaları ve hiç sevgi görmemiş olmalarıydı. Bu durum bazı kişilik bozuklukları oluşturmuş ve zihinlerini suça odaklamayı tercih etmişlerdi.

Yanlış anlaşılmasın, suça meyilli insanların hepsi ailesiyle sorunlu değil ya da ailesiyle sorunlu her çocuk suçlu değil. Dizinin beş sezon anlaşmasında umuyorum ki bu ayrıntıya da yer verilecektir. Tema tema ilerlemesinin nedeni de bu bence.

Bölümün geri kalanına şöyle bir göz atarak, söylemek istediğim birkaç şey daha var.

Öncelikle Atlanta’daki çocuk kaçırma vakasının beni oldukça tedirgin ettiğini söyleyebilirim. O kadar bariz ki ortada bir şeyleri döndüğü… Sadece siyahi başkandan kaynaklı bir şey değil bu. Suçların bilerek üstü örtülüyor. Sanki, şahsı ‘önemli’ birisi tarafından işleniyormuş bütün suçlar gibi.. Yoksa FBI varken, neden davaya bakmamaları için ellerinden geleni yapsınlar ki?

Zaten bu davaya bakmakta pek istekli değil ekip. Bill bu gidişle kolay kolay görüşmelere katılamayacak. Bu bölüm işlenen Wendy ve Greg’in görüşmelere katılması, belki bizi alıştırmak için adına yaptıkları bir başlangıçtı. Holden vakalarla ilgilenirken, Bill evde olacak ve görüşmeleri Greg ve Wendy yapacak. Olamaz mı? Olabilir tabi… Açıkçası psikoloğun o görüşmede olmasını her zaman tercih etmiştim birinci sezon. Bir psikolog ve bir ajan, bu iş için oldukça ideal olurdu. Tabi, bizim ekibi sevmediğimden değil canım. Ama biraz da Wendy’i izlemek isterdim.

Wendy ve yeni aşkı hakkında yazacağım çok şey var. Fakat bir sonraki bölüme saklıyorum.

Neler olacak, izleyelim bakalım.