Yaz sezonuna merhaba diyen Show Tv dizilerinden birisi Meleklerin Aşkı. İstanbullu Gelin’in Murat’ı Berkay Hardal ve Kara Yazı,Tutsak dizilerinde karşımıza çıkan Gülper Özdemir’in başrolünde olduğu dizide usta oyuncu Oya Başar da yer alıyor. Hem sıcacık bir aşk hikayesiyle hem de bir ailenin komik yaşamıyla bizlerle buluşan dizide Yağmur ve Melek aşklarını henüz itiraf edemediler.
Yağmur’un hayatında biri olduğunu zannedip açılamayan Melek ve nasıl bir cevap alacağını bilemeyip çekinen Yağmur. Bu ikiliyi sürekli bir araya getiren bir kahraman var; Rukiye Anne!
Rukiye annede çareler tükenmez biliyorsunuz 🙂 Bu sefer de Yağmur ve Melek’i peşine takıp Alaçatı’ya götürüyor. İzmir’in eşşiz tatil beldelerinden biri olan Alaçatı’nın güzelliğiyle Melek’le Yağmur’un eğlenceli aşık halleri birbirini tamamlıyor böylece.
Nuri Alço’nun otelinin bu kadar sevimli olacağını düşünmemiştim açıkçası. Bu şirin otelde ikilinin balkonlarının birbirine bakıyor olması keyifli konuşmaların yaşanmasını sağlamıştı. Yağmur’un ailesini merak ettiğini ve aradığını anlayan Melek, biraz kafası dağılsın diye tatillerini daha eğlenceli hale getirmeyi amaçlar ve Yağmur’la daha çok ilgilenmeye başladı.
Yemek yerken yapılan keyifli kumru sohbetinden sonra denize giderler. Bunu fırsat bilen Rukiye’nin ikiliyi başbaşa bırakmasıyla denizde romantik dakikalar yaşanır.
Alaçatı’nın mavisiyle bütünleşmelerini çok sevdim ben. Dilleri söylemeye varmıyordu ama gözler yine çok şey anlatmıştı. Karpuz yerken atılan o kaçamak bakışlar, birbirlerinin ağızlarını temizlemeye çalışırken yapılan anlamsız hareketler, ve göz göze gelinip gülümsendiğinde atmayı unutan kalpler…
Bu tatil kaçamağının biz YağMel shipperlar için en büyük ganimeti de yat turunda Rukiye’nin çektiği fotoğraflar oldu! Yine arkadaki masmavi denizle bütünleşen Melek ve Yağmur,bu sefer de birbirlerine bakmaktan vazgeçmediler ve bizi sevinçten zıplatan pozlar verdiler.
Akşam yemeğinin ardından yine Nuri Alço’ya ait olan eğlence mekanına giden ikilimiz, yine Rukiye sayesinde başbaşa kaldı. Çok sevdiğimiz ve çok özel sözlere sahip olan Cem Adrian’ın “Ben Seni Çok Sevdim” şarkısıyla dans etti çiftimiz! Dans pistine ilerlediklerinde birbirlerini nasıl tutacaklarını bilemeyen iki aşıktı onlar. Şarkı duygusal bir şekilde ilerlerken gözleri yine kenetlenmişti birbirlerine. O an belki dile getirmediler ya da iç seslerini duyamadık ama o anın hiç bitmemesini istediklerine eminiz!
Yağmur gecenin sonunda sarhoş olmuştu ve bu her şeyi mahvedebilirdi. Ancak Melek, Yağmur’un koluna sımsıkı sarıldı ve onu hiç bırakmadı. Yağmur’un sarhoşluğundan nasibini alan kişi de Toygan oldu 🙂
Herkes odasına çekildikten sonra deli aşıklarımız yine başbaşa kalmak istedi ve hemen hazırlandılar. (Böyle sahnelerde arka fondan giren hareketli şarkıya bayılıyorum.)
Gecenin son detaylarına geldik artık. Melek üşüdüm dediğinde Yağmur’un tereddüt etmeden onu ısıtması… Melek bu durumdan o kadar memnun oldu ki gözlerinden kalp çıkacaktı neredeyse. Tabii sonra kahraman Yağmur’umuz ateş yaktı. Ateşin de yanmasıyla ortam iyice romantikleşmişti ve itiraf zamanı gelmişti. Doğruluk ve cesaretlilik oyunu tüm gerçekleri ortaya çıkarmaya başlamışken ve Yağmur ilanı aşk edecekken tam da beklediğimiz gibi bir telefon geldi.
Bence itirafın bölünmesi iyi oldu. Ben bu tarz dizilerde itirafın oldukça geç olmasından yanayım. Çünkü genellikle ilişkiler başladığında senaryo hep kötü yönde ilerliyor. Ya eski sevgililer gelip aralarını bozuyor,ya aileler sürekli engel oluyor vs. bu tarz şeyler mutluluklarına sürekli gölge düşürüyor. Ama birbirlerine henüz açılamamış çiçeği burnunda çiftler çok güzel anlaşmıyor mu ? Tek dertleri daha fazla zaman geçirebilmek, mutlu olabilmek oluyor. Hem bunlar sevgili olunca çok kavga ederler kesin, o yüzden şu an böyle iyiler 🙂
Önümüzdeki bölümde de aşk fırtınası yine Alaçatı’da esecek. Bakalım bu sefer neler yaşayacak deli dolu aşıklarımız ?
”…ben seni çok sevdim,ben seni çok sevdim,belki zordur anlaması sessizliğimden,ben seni çok sevdim,ben seni çok sevdim,sen oku kelimeleri gözlerimden…”
