Fox tarafından iptal edilen ve sonrasında Netflix tarafından satın alınınca izlenmeleri kayda değer düzeyde artan fantastik drama dizisi Lucifer’ı sanırım artık herkes biliyordur. İyi ki böyle bir şey yaşanmış ve binlerce kişi bu diziyi keşfetmiş. Yakın zamanda yayınlanacak 5. sezonuyla final yapacak olan Lucifer’ın neden bu kadar sevildiğini merak ediyorsanız doğru yerdesiniz! Çünkü bugün burada bunun başlıca sebeplerini açıklayacağız.
1-Karakterler ve Gelişimleri
Lucifer’ın karakterleri başta alışması zor ama sonrasında bağımlılık yapan, seyir zevki gerçekten yüksek kişiler. Her birinin vurgulanan başlıca yönleri ve oldukça spesifik huyları, tarzları var. Dizinin atmosferi gereği zaten ortada ilginç, normalin dışında bir düzen var ama karakterlerin her biri sizi diziye bağlayan sağlam faktörler. Üstelik, hepsinin gelişimi de oldukça güzel işleniyor ve aralarında oluşan ilişkiye hayran kalıyorsunuz. Yalnızca DeckerStar için değil –ki onların arasında yaşananlar başlı başına çok ayrı bir boyut– arkadaşlık, aile gibi kavramlar için de çok çok güzel şeyler bulabildiğimiz bir dizi. Sezonlardaki bölüm sayılarının az olmayışı da, burada bizler için bir artı çünkü her yeni bölüm, onları ve aralarındaki diyalogları, nasıl değiştiklerini, iç dünyalarının halini izlemek için yeni bir fırsat, kazanç demek. Bu kendine özgü karakterleri bir kere sevdiyseniz, kolay kolay kopamayacağınızın garantisini veriyorum.
2-Mizah Anlayışı
Evet bir şeytan dizisi ve fantastik. Belki de bu yüzden seyircinin bu dizide çok aramayacağı bir unsur olabilir komedi konusu. Ama Lucifer gerçekten bugüne kadar izlediğim en komik sahnelerden bazılarının sahibi. Dizinin mizah anlayışı gerçekten çok başarılı ve sizi hiç beklemediğiniz anlarda güldürebiliyor. Bu sahnelerin hepsi senaryoya mı ait yoksa bazıları birbirini seven güzel ekibin keyifli ilişkisinden doğan doğaçlamalar mı bilemiyorum ama “evet bu dizi komik” diyebileceğim kadar çok kez yaşayıp öyle kanaat getirdim buna.
3- Polisiye Kısmı
Dizinin birden fazla türü içermesi sebebiyle bir diğer sebebimiz de polisiye vakalar. Dizinin genel konsepti ve akışından dolayı pek odak noktası değil gibi görülse de sonuçta dizinin hem mekansal hem de konu olarak birkaç başlıca dinamiğinden bir tanesi.
Bu konuda çok okumuş, izlemiş kişiler için yüksek seviyede bir şey vaat etmeyeceğim çünkü dizi bunları basit işleyip daha çok esas noktalara odaklanıyor ama yine de heyecanlı, keyifli sahneler. Lucifer’ın suç çözmeyi eğlenceli bulanların da seveceği bir dizi olduğunu düşünüyorum.
4-Duygusal
Evet az önce komik olduğundan da bahsettim ama Lucifer her ikisini de barındıran bir hikaye. Güldüğünüz kadar ağlama isteğiyle de doluyorsunuz. Hatta öyle şeyler yaşanıyor ki içiniz içinizi yiyor, ekrandan içeri girip bir şeylere müdahele etme veya birilerine sarılma ihtiyacı hissediyorsunuz. Herkesin yaşadığı acılar, geçirdiği zor günler var. Tabi bununla bitmiyor, zaman zaman sevinç gözyaşları dökeceğiniz (duygusallık derecenize göre göz dolması da diyebiliriz) anlar da oluyor. Kısacası, her şeye rağmen (bu dediğimi izleyenler anlar..) duygusallık derecesi sahiden yüksek bir iş. Zaman zaman içiniz cız edecek, benden söylemesi.
5- Müzik
Yani ne desem, nasıl abartsam bilmiyorum çünkü bu konu, dünya üzerinde herkesin hemfikir olacağı tek şey falan olabilir. Söylemek yetmez, bizzat gidip tecrübe etmeniz gerekir. Bu kadar iddialı konuşmamın sebebi, Lucifer’ın kesinlikle en güçlü olduğu alanlardan birinin bu olması. Çalan şarkılar, çaldığı anlar, anlamları, hissiyatı, sahnelerin etki gücü.. Saymakla bitmez. Eğer izleyici yorumları barındıran sitelere bir göz atarsanız yorumlarda ne kadar çok sorulduğunu+övüldüğünü görürsünüz. Ek olarak başka güzellikler de var bu konuda ama spoiler olmasın diye susuyorum. 🤫 İnsanı “coşturan” çok kaliteli bu sahnelere ben kefilim.