Bu bölüm, gerçekten de çok etkileyiciydi. Sonunda durup, birkaç dakika boyunca sessizlik içinde ekranla bakışmaktan kendimi alamadım. Üzerine düşünülmesi, konuşulması gereken birçok konuya değindiklerini söylemeliyim.
Her şeyden önce Lucifer ve Rory ilişkisinden başlayalım. Linda’nın tavsiyesiyle (!) birlikte Roryle geçiremediği yılları yaşamak için harekete geçen Lucifer, bu işin sonunda yine umduğunu bulamadı. Kızıyla arasını düzeltmenin ilk yolu olarak doğum günü partisi düzenleyeceğini düşünmüştüm fakat Lucifer çocuklar için daha özel olduğunu düşündüğü bir gün seçmişti. Her kaçırdığı Noel için bir hediye almıştı kızına. Bunun beni çok duygulandırmasına karşın, Rory’de pek bir etki yaratmadı.
Hiçbir şey işe yaramayınca Lucifer en iyi bildiği şeyi öğretmeye karar verdi. Partilemeyi! Gerçekten Lucifer’dan daha iyi partileyen var mıdır? (Kızına istediği her şeyi verebileceğini söylerken, gerçekten her şeyi kast ettiğini düşünmemiştim.) Her ne kadar bir kız çocuğuna sahip olduğunu öğrense de, kendisi daha baba olmadı. Nasıl davranması gerektiğini bilmemesi gayet anlaşılabilir bir durum bu yüzden. Gerçi bilse çok farklı olur muydu? Tartışılır. Rory ve Lucifer tam bir baba kız ikilisi, eğer her şey farklı olabilseydi (gerçi her an her şey değişebilir) eminim Chloe ile Lucifer bol bol kavga ederlerdi.
Tom Ellis’i ise övmeden geçemeyeceğim. Lucifer karakterini o kadar güzel canlandırıyor ki! Onu izlerken eğlenmemek mümkün değil. Bütün sezon boyunca çok ama çok iyiydi, her sahnesi her mimiği… Şarkı söylediği ve dans ettiği sahneler, sezonlar boyu, diziye muhteşem bir müzikal havası katıyordu. Bölümü izlemek bu açıdan çok keyifliydi.
Chloe’nin, Rory’e Trixie hakkında hiç soru sormadığını fark etmiştim. Açıkçası benim için merak konusuydu fakat bu bölümde bunlar giderildi. Sakladığı çikolatayı bulmasa inanmayacaktım fakat Trixie’nin ne kadar çok çikolata sevdiğini ilk bölümden bu bölüme hepimiz biliyoruz, değil mi?
Bütün bunlar, gelecekte nasıl bir hayatları olduğu ve Lucifer’ın orada neden kaldığı sorularını gündeme getiriyor ve finali daha çok merak etmeme neden oluyor. Yine de diziyi bir oturuşta bitirmemek güzel. Ey gidi, haftada bir dizi beklediğimiz o günler biraz hızlı mı geride bıraktık ne…
Bölümün geri kalan kısmında, çok önemli bir konuyu işlemişler. Irkçılık. Günümüz dizilerinde bu konuya çok değiniliyor fakat eğer bir polisiye dizisiyseniz, bu konuya değinmeniz yapım açısından daha kıymetli bir hal alıyor. Amenadiel’in semai bir varlık olması da, olaya olan bakış açısını katbekat değiştiriyor.
En başından beri polis olmasının nedeni buydu değil mi? Oğlunun büyüyeceği bu dünyayı daha iyi bir yere getirmeye adamıştı kendini. Ve ırkçılık, polis dünyasında en çok karşımıza çıkan olaylardan bir tanesi. Bakalım Amenadiel, bu adaletsizliğin üstesinden gelebilecek mi?
LUCIFER (L to R) KEVIN ALEJANDRO as DAN ESPINOZA and D.B. WOODSIDE as AMENADIEL in episode 606 of LUCIFER Cr. JOHN P. FLEENOR/NETFLIX © 2021
Bütün bölümün duygu yükü son sahneye sığdırılmış gibi hissettim izlediğimde. Bölümün başında kahkahalarla güldürüp, sonuna doğru ufak ufak ağlatıyor bizi. Finalde de aynı şeyi yaşayacağımızdan korkuyorum. Sonuçta şurada ne kaldı? Birlikte izleyip, göreceğiz. Takipte kalın.