Lucifer 6.Sezon 3.Bölüm İnceleme: Yabba Dabba Do

Lucifer’da -her sezon olduğu gibi- hikayeye katkı sağlamasa da insanı güldüren ve eğlendiren bir bölüm izledik. Bölüm resimlerinde animasyon görüntüsü görünce, açıkçası çok merak etmiştim ve bu bölümü bir an önce izlemek istiyordum. Tahmin ettiğim gibi, komik ve bol gaflı bir bölümle çıktılar karşımıza. 

Bu bölüm, ilk sezona dair hatırlatmalar ve göndermeler içeriyordu. Linda’nın Lucifer’i konu alan kitap hazırlığı için seansı manipüle etmesi hoş olmasa da, oldukça merak uyandırıcıydı. Gerçi yaptıkları konuşmalara da seans denilebilir mi? Bir psikolog olarak cevap veriyorum. Hayır. 

Lucifer, en yakın arkadaşını öldüren Jimmy Barnes’ı gözüne kestirmiş ve ona yardım etmeyi aklına koymuştu. Sonuçta nefret ettiği birine sempati beslemesi zordu. Bunun imkansız olacağını düşünse de, bir yandan da kendini sınamak istediği için denemeye karar verdi.

Cehenneme gitmekten bahsederken, Chloe’nin gözlerindeki ışığı fark ettiniz mi? Fark etmediyseniz lütfen dönüp bir daha bakın, gözleri bir anda ışıldadı. Hatta bunu, Lucifer da fark eder gibi oldu fakat sanıyorum önemsemedi. Sonuçta karşımızdaki Chloe, nasıl bir sorun olabilirdi ki? 

Animasyon, harika olmuştu. Çizgi filmin içinde olmanın verdiği rahatlığın tadını Chloe güzel güzel çıkartırken, Lucifer her zaman ki gibi kendi derdine düşmüştü. Canavar şeytan ile Chloe’nin kavgası ise görülmeye değerdi. Lucifer’ın bundan nasıl haz aldığını ise hepimiz tahmin edebiliyor olmalıyız. Replikler ise çok eğlenceliydi. Final sezonuna yakışır şekilde eğlenceli gaflar dinledik ikiliden.

Jimmy Barnes’ın hayatına değinerek sadece Lucifer’ın Tanrı olmaya hazırlığını konu almamışlardı aslında. Kötü olmayı seçen insanları, kötü olmaya iten yollar olduğunu fark etmemizi sağlamıştı bölüm. Aslında bunun farkındalığına gerçekten ihtiyacımız var mı bilmiyorum. Ya da bu zaten farkında olmadığımız bir şey mi? Lucifer’ın da dediği gibi, ne olursa olsun, bu yaptıkları şeyleri haklı çıkarmaz.

Amenadiel ise polis olma yolunda ilerlerken, Maze ona gizliden gizliye destek olmaya çalışıyordu. Açık söylemek gerekirse, beşinci sezon Maze hiç hoşuma gitmiyordu. Lucifer’ı bir kenarı bırakıp Michael’ın yanında olması oldukça sinirimi bozmuştu. Ben Maze’i böyle izlemeyi seviyorum. Her zaman arkadaşlarının yanında olan, onlara destek vermek isterken işleri abartan Maze’i izlemek oldukça eğlenceli oluyor. Umarım bu sezon güzel bir karakter gelişimi gösterir -ki dünyada kalmak istemesi bunu bir kanıtı- ve canımız sıkılmadan rahat bir sezon izlemiş oluruz.

Dan ise dünyaya geri döndü. Yaptığı anlaşmanın sonuçlarından korkmuştum ve bir an gerçekten Lucifer’a sırtını dönecek sanmıştım. Fakat Dan’in dünyaya döner dönmez yaptığı ilk işin, Lucifer’ı gelen tehditten korumak olduğunu gördüm. Yine de doğru bir fikir miydi emin değilim. Hiç tanımadığın bir melekle anlaşma yaparken dikkatli olmalısın Daniel. Her an keskin kanatlarıyla kafana bir heykel uçurabilir. Gerçi kafana uçan bir heykelin yapacağı tek şey, kafanın içinden geçerek arkandaki camın kırılmasına sebep olmak olur.

Bu bölümün hikayeye olan katkısını, son sahnede yaptığını söyleyebiliriz. Meğer keskin kanatlı kızımız, Lucifer’ın çocuğuymuş. Sadece bir tanesi ortaya çıktığı için Lucifer kendini şanslı saymalı. 

Peki bu kızımızın annesi kim? Chloe’i mi? İmkansız olmasa gerek. En son imkansızlığı Edward-Bella ile aştığımızı sanıyordum. Bu benim için oldukça inanılır bir şey olurdu. 

Bakalım bir sonraki bölümde bu soruların cevabını bulabilecek miyiz? Takipte kalın.