Kuzgun 14. Bölüm Yorumu: Benden Vazgeçme

En sevdiğiniz tarafından acımasızca vuruldunuz mu hiç? Hepimizin başına gelmiştir herhalde küçükte olsa koşulsuz şekilde sevdiğimiz biri tarafından incinmişizdir… O küçücük incinme bile nasıl acıtır kalbi değil mi? Birde bunun büyüğünü düşünsenize?

14 haftadır Kuzgun ne yaptıysa hak verdim yalnız kalmıştı, çocukluğu, babası ellerinden Dila’nın babası Rıfat yüzünden çalınmıştı.

İlerleyen bölümlerde öğrendik ki meğer bunun sebebi Behram’mış, Rıfat sadece bir maşaymış. Behram kim peki? Kuzgun’un dedesi…

Yusuf Cebeci’nin bile kendisine karşı çıktığı, Adıvar soyadını reddettirecek derece sevmediği, karşı olduğu babasıymış Behram…

Kuzgun geçen süreç içinde intikamını aldı, ailesiyle de artık daha iyi… Peki Dila ile ne kadar yol aldılar geçen zamanda?

Dila, Kuzgun döndüğünden beri ona hak veren, amacını öğrendiğinde bile “Beni sana inandır.” deyip, ona inanmak isteyen taraf. Ne abisini ne babasını dinlemeyip Kuzgun’a adım atmaktan vazgeçmeyen taraf…

Hataları da vardı mesela Kudret’le olan biteni Bora’nın ölümü için polise ifade verdikten sonra veya en geç yaşadıkları o güzel gecede anlatmalıydı. Hiçbir zaman amacı Kuzgun’a ihanet etmek olmadı zaten amacı ailesini bu karanlıktan çıkarmaya çalışmak ve Kuzgun’u da o karanlığa kaptırmaktan korumaktı…

Diğer bölümde o kadar güzel Dila ve Kuzgun sahneleri izledik ki özellikle paket olayında Kuzgun’un Dila’ya “Daha 8 yaşındaydın, baban istediği için yaptın senin suçun yok.” diyerek teselli etmesi, sildiği resmi duvara yeniden çizmesi, hazırladığı doğum günü sürprizi… Gelen bunca güzelliğin ardından felaketin bu kadar büyük olacağını hangimiz tahmin edebilirdik ki? Dila’nın bir anda dünya başına yıkıldı son bölümde.

Peki neler oldu?

Dila ve Kudret’i yan yana gören Kuzgun her şeyi yanlış anlayarak Dila’nın bir hain olduğuna karar verdi ve ona bedel ödetme kararı aldı izlerken Behram’ın karşısına geçip ” Bu benim meselem.” dediğinde Dila’yı koruyacağını düşündüm ben ne yalan söyleyeyim ama beklediğim hiçbir şey gerçekleşmedi. Dila yaşadıkları güzelliklerin büyüsüne kapılıp Kudret’e posta koydu, abisine ve babasına tekrar rest çekip Kuzgun’la devam edeceğini bir kez daha herkese net şekilde gösterdi.

Behram Dila’ya “uyuşturucu” nakliyatı yapma cezası kesti en büyük travmasından vurulan Dila çaresizce Kuzgun’a sığınmak istedi ama Kuzgun’dan gelen yanıt “Halledersin sen.” deyip, eşini o çaresizlikle yalnız bırakmayı seçti.

 Tam burada şunu söylemek istiyorum ki bizim hak verdiğimiz Kuzgun Rıfat’tan intikam almak isteyen Kuzgun’du. Rıfat ve kalan tüm düşmanlar unutulup hedef haline gelen Dila oldu…

Kumru’nun her olaya parmak atıp, yaptığı işgüzarlıklar sonucu polis baskınıyla istenilen nakliyat gerçekleşemedi Dila’nın Kuzgun’dan Kumru’nun ona tuzak kurduğunu saklaması ile bu da Dila’nın üstüne kaldı ve Behram’ın öfkesi hepten arttı ve Dila’ya daha büyük bir bedel ödetmek için harekete geçti. Bu arada harekete geçen sadece Behram değildi Kudret’te iş birliğini bozduğu için Dila’ya ders vermeye kararlıydı. -Gelin kızın üstüne gelin canını da alın hatta!- Ali çıkarılan karar ile göz altına alındı, Rıfat’a ise pusu kurularak kaçırıldı dizinin son sahnesinde Dila’ya Behram’dan bir mesaj geldi sevdikleri arasında bir tercih yapması istendi köşeye sıkışan Dila’nın yardımına farketmeden koşan Meryem Dila’ya Rıfat’ın nerede olduğunu bildiğini söyledi harekete geçen Dila babasının kaçırıldığı yere koştu çaresizce onu aramaya başladı. Behram’dan gelen bir mesaj ile daha babasının kapatıldı konteynırı buldu ve açmaya koyuldu Behram bir düzenek ayarlayıp konteynırın kapısının açılması halinde Rıfat’ın kalbine ateş alacak bir silahı oraya yerleştirmişti.

Facia gerçekleşti, silah ateş aldı kapıyı açansa Dila’ydı. Ben bu sahnenin etkisinden nasıl çıkarım, çıkabilir miyim bilemiyorum. Dila’ya ödetilen bu bedel adı altında yapılan bana göre tamamen vicdansızlık, zalimliktir. Kuzgun’un bu planla bir alakası olduğunu sanmıyorum ama bölüm boyunca yaptıkları da affedilecek türden değildi…

Üstüne birde Dila içeride babası için çırpınırken dışarıda onu izleyen Kuzgun’u gördük ben kendisinin yaptığı gibi peşin hükümlü olmayacağım gelecek bölümde Dila’ya koşacak mı diye bekleyeceğim. Bakalım ilerleyen bölümlerde nasıl inandıracak bizi kendine göreceğiz…

Dizideki çarpık ilişkilere de değinelim biraz başından beri ne Ali’yi ne de Füsun’u sevmiyorum, sevemiyorum. İki bölümdür yakınlaşmalarını mide bulantısı eşliğinde izliyorum. 🙄 Neyseki geçen bölüm Seda bu yakınlaşmayı gördü umarım bunu çok iyi kullanıp, kendi lehinde bir boşanma gerçekleştirebilir.

Seda ve Kartal… Onlar gözüme Ali ve Füsun kadar batmıyor sanırım hepimiz hemfikirizdir bu konuda Ali ve Füsun gibi iğrençlikten ibaret değil aralarındaki bu “şey” Seda sevilmek isteyen, sevgi arayan bir kadın Kartal ise yalnızlığa gömülmüş, yalnızlığını biriyle paylaşmak isteyen genç bir adam ikilinin uygun şartlar oluştuğunda birbirlerine merhem olacaklarını düşünüyorum ben.

Meryem Hanımı da git gide sevenlerdenim her bölüm biraz daha yumuşuyorum ona karşı. Kumru ise son bölümle beraber tam olarak nefret ettiğim bir karakter haline geldi. Her olayın altından çıkması, fındık kadar boyuyla bitmeyen entrikaları sinirlerimi geriyor.

Yazıyı bitirmeden dile getirmek isterim ki Burcu Biricik son sahne ile herkesin dilinde övgü ile bahsediliyor. 🙏 Dila’ya ne kadar üzüldüysem Burcu Biricik için o kadar sevinmiş haldeyim çünkü kendisi son dönemlerin en başarılı kadın oyuncusu ve bunun farkedilmesi, hakkının verilmesi çok mutluluk verici her bölüm ilmek ilmek işleyip, üstüne sürekli katarak sunuyor Dila’yı bize. 💙

Okuyan herkese teşekkürü bir borç bilirim, gelecek bölüme görüşmek üzere… ❤