tds_thumb_td_300x0
Kubilay Aka’dan Selam Var!

Gündemde sık sık adını duyduğumuz Kubilay Aka, geçtiğimiz günlerde güzel bir röportaj daha verdi. Aile hayatından Çukur’daki Celasun’a, yaz planından oyunculuğa bakış açısına kadar her şey bu haberde! Kendi iç dünyasını çok zarif şekilde yansıtan bu cümlelerin bazılarında oyuncunun son oynadığı dizinin izlerini de görüyoruz. Sorulara cevap verirken sevenlerini de unutmayan genç yıldıza kucak dolusu sevgiler gönderirken, sizlere de keyifli okumalar diliyoruz.

*Çukur aslında ters köşe bir iş. Bu tarz hikayelerin yerli sektörde tutmasının matematiği nedir ?

Bu konuda pek düşünmedim. Şimdi siz sorunca ufak tefek fikirler oluşmaya başladı kafamda. Biraz dışarıdan bakıldığında bence böyle diziler zekamızı kullanmaya çalışıp sonunda “Aaa n’oluyor” diye izlediğimiz diziler. Heyecanlandırıyor, biz de tırnaklarımızı yiyerek izliyoruz. Bu arada okuyan izleyicilerimize buradan çok selam olsun. Başından beri sımsıkı takip ediyor, çok mantıklı bir şekilde sorgulayıp izliyorlar. Umuyoruz ki ekipçe karşılığını verebiliyoruzdur.

*Celasun’un büyük bir değişim yolu vardı. Sen onunla birlikte neler öğrendin ?

Ben Celasun’la birlikte daha metanetli olmayı öğrendim. Sevdiklerime daha sıkı sarılıp kimim kimsem olan herkese karşı daha korumacı oldum. Çok şey öğrendim ondan; ama bir sene boyunca her şeyden önce birçok dert paylaştım onunla, belki her gün. Her paylaştığımda “Bu mu derdin, şükret haline” deyip ona daha da odaklanmamı sağladı.

*Kendine çizdiğin bir kariyer rotası var mı ?

Hedeflerim tabii ki var. Ama bu işten sonra ne yapacağımı ya da bu işle beraber neler olacağını bilmiyorum. Şimdi asistanım, ama bir sonraki yıl terfi alacağım gibi bir durumum yok. En büyük hedefim yaşlandığımda saygıyla anılıp arkama baktığımda parlak bir geçmiş görebilmek, hiçbir şeyden pişmanlık duymamak.

*İnsanların değişebileceğine inanır mısın ?

İnanıyorum, evet..

*Sen hiç değiştin mi ?

Birçok kere, evet. Henüz 23 yaşındayım. Büyüdükçe daha da değişirim büyük ihtimalle. Özellikle son iki senenin bana kattıklarıyla daha dik durup daha sakin olmayı öğrendim. Artık kendime değil, birçok kişiye karşı sorumluluklarım olmaya başladığından beri daha dengeli durmaya başladım.

*Oyunculuk senin için meslek mi yoksa ruhsal bir deneyim mi ?

Oyunculuğa mesleki bir saygım kesinlikle var. İşime olan saygım her şeyden önde geliyor, özellikle son zamanlarda. Ama tabii ki oyunculuk yapmaya başladıktan sonra sadece kıyıya değil,kafamı kaldırıp ufuk çizgisine de bakmayı öğrendim. Bazen şizofrenik geliyor ama, kafanda bir karakter hayal edip o karakter olmak, normal hayatta yapamayacağın şeyleri o olup yapabilmek, hissettiklerini hissedip ağlayıp gülebilmekten daha değerli bir şey yok. Hissetmezsem zaten yapamam bu mesleği. O yüzden çatı meslek olsa da temele ruhsal deneyimden bolca koydum ki bina sağlam olsun.

 

*Ne zaman büyüdüğünü hatırlıyor musun ?

Babam yurt dışında çalışmaya başladığında sanırım. 10-12 yaşlarında falandım. Okuldan çıkınca annemi arayıp ilk o yaşlarda “Anne bir şey lazım mı” diye sormaya başlamıştım. O zamanlar evin çocuğu değil de bir abi, bir oğul olmaya başlamışım. İyi ki de erkenden yapmışım. Bazı şeylerin kıymetini daha iyi bilmemi sağlıyor.

*Senin için ideal yolculuk nereye ve nasıl ?

Bir karavanla nereye gittiğini bilmeden yolculuktur. Kaybola kaybola gezmek, öğrenmek, dinlenmektir.

*Bu yaz için planların neler ?

Sanırım önce yurt içinde birkaç yerde dinleneceğim. Ondan sonra birkaç Yunan adası gezeceğim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!