Bugün size çok güzel bir mini diziyi anlatacağım. Özellikle kadınların çok ilgisini çekecek bir dizi. Çünkü hemcinslerime ilham verecek gerçek bir başarı öyküsünün temeline dayanıyor. Dizimizin adı “Self Made: Inspired by the Life of Madam C.J. Walker”. Toplamda dört bölüm olduğu için dizi tam bir çerez, hiç sıkılmadan izleyebileceğiniz tarzda. Benim gibi bir saatlik uzun süren dizilerden kolayca sıkılıyorsanız gerçekten izleyebilirsiniz. Dizi, A’Lelia Bundles’ın biyografisine dayanmaktadır. İlgimi çeken bir nokta da dizinin uygulayıcı yapımcılığını yapan isimler arasında dünyaca ünlü basketbol yıldızı LeBron James’in de olduğunu görmek oldu.
Mini dizimizde bir çamaşırcıdan daha fazlasını olmayı isteyen bir kadının (Sarah Breedlove) milyonerliğe kadar uzanan zorlu yaşam hikayesini izliyoruz. Umutlarını kaybeden bir çamaşırcı kadının zamanla saçlarının dökülmesiyle birlikte kocası bile artık onu beğenmiyor hale geliyor ve ayrılıyorlar. Sarah çok acı çekiyor. Bu sıralarda Sarah’ın kapısını Addie Munroe çalıyor ve Sarah’ın saçlarının güzelleşmesi için çabalayarak onu iyileştiriyor. Sihirli saç iksirini birlikte satmak için teklif götüren Sarah, Addie tarafından aşağılanıyor ve o zamandan itibaren rakip olmaya başlıyorlar. Sarah ne olursa olsun, ne kadar zor zamanlardan geçerse geçsin çamaşırcılığa dönmeyeceğine dair adeta yemin ediyor. Sarah Breedlove, bu mücadelede asla pes etmiyor ve önüne çıkan tüm engelleri ustalıkla kaldırmayı başarabiliyor. Zamanla herkes tarafından tanınan Madam (Madam C.J. Walker) olarak anılmaya başlıyor. Hatta Rockefellerlara komşu oluyor. Kendisinin ifadesiyle “Güçlü, dirayetli kadınlardan oluşan bir ordu” oluşturuyor ve fabrika açıyor. İlk kadın milyoner olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na giriyor.
Madam C.J. Walker sayesinde pek çok kadın, hiçbir erkeğin kanatları altına girmeden parlamaya başlıyor. Kadın çalışanların sektörde yükselmesine ön ayak oluyor. Onlara özgür olabileceklerini gösteriyor çünkü birçok kadın, eşlerinin arkasında gölge gibi kalarak güçlerinin farkına bile varamıyor hatta bazıları fazlasıyla eziliyor. Özellikle “Çoğumuz kendi kocalarımızın zarar vermesinden korkuyoruz.” sözleriyle kadınların ne zor şartlar altında mücadele verdiğini gösteriyor. Bölümlerden birinde kızı Lelia’ya “Geleceğini hiçbir adama bağlama, hep kendi paranı kazan.” nasihati vererek kızının kendi ayakları üzerinde durabilen bir kadın olarak yetişmesini istiyor.
Dizide bazı konular o kadar güzel işleniyor ki o konuların önemini daha da iyi kavrayabiliyorsunuz. Siyahi kadınların beyaz kadınlara göre hoş bulunmadığını ve bu algının siyahi kadınları ne kadar yıprattığını görüyorsunuz. Madam C.J. Walker’ın asıl amaçlarından biri de bu, güzellik standartlarını ortadan kaldırabilmek. Bunu başarıyor da zaten. Reklamlarda o herkesin kusursuz bulduğu yüzleri kullanmak istemiyor. Self Made’de ırk konularına da çok değiniliyor ve böylelikle ırkçılığın insanların hayatlarını dahi fazlasıyla etkileyebildiği aktarılmaya çalışılıyor. Asıl önemli konu ise kadınların yaşamlarında sık sık tacize, tecavüze maruz kaldığı. Sarah da bir erkekten maddi destek almak için görüştüğünde tecavüze uğruyor. Bu konuya duyar gösterilmek amaçlanıyor. Görülüyor ki kadınlar hayatlarında yaşamak istemediği pek çok şeyle karşı karşıya kalabiliyorlar.
Ben bu mini diziyi özellikle bir kadının küllerinden doğmasından dolayı çok beğendim ve herkese tavsiye ediyorum. Hayallerinizin peşinden koşun ve birilerinin sizi küçümsemesine aldırış etmeyin. İstediğiniz her neyse o uğurda bir adım atmanız gerekir. Durmayın, çabalayın, hak ettiğiniz yerlere kendi emeğinizle gelin. Unutmayın hepimiz düşündüğümüzden çok daha güçlüyüz.