tds_thumb_td_300x0
Kalplerin Güzelliği: Queen of the Ring

“Kes şunu, böyle bir şey için ağlama. Çirkin biri ağladığı zaman kimse kötü hissetmiyor. İnsanlar yalnızca güzel kızlarla ilgilenir.”

Güzellik nedir?  Ne tür şeyleri, nasıl insanları güzel buluyoruz? Güzellik algımız neye göre şekilleniyor? Ya da ‘güzel’ olan için ölçütlerimiz neler? Bu konuda biraz konuşmak ister misiniz? Bu aslında bir mini Kore dizisi tanıtımı/yorumu. Konumuz güzellik, ve ben diziyi anlatırken bu konuda konuşalım istiyorum. Eğer okuduktan, hatta izlerseniz de dizi bittikten sonra yorum yaparsanız ya da bana yazarsanız çok sevinirim 🙂

Queen of the Ring, 6 bölümlük bir mini dizi. Bol komedili. Biraz düşündürücü, biraz da dram içerikli. Nan Hee, çirkin olduğunu düşündüğü için hep mutsuz. Aslında çok yetenekli ama ‘çirkin’ olduğu için umutsuz. Bir gün okulun yakışıklısına aşık oluyor.. Onu seviyor, ama çirkin olduğu için oğlanın onu beğenmeyeceğini düşünüyor. Keşke insanların güzellik algısını değiştirebilmenin bir yolu olsaydı… Belki de bilmediği bir şey var, sihirli bir yüzük… Annesi ona aile albümünü gösteriyor ve kızımız bir şey fark ediyor: Ailedeki bütün kadınlar çirkin ama erkekler oldukça yakışıklı! Bunun üzerine annesi ona aile yadigarı bir yüzük veriyor. Yüzüğü sana kim taktıysa, ona ideal tipi gibi görünüyorsun. Dizide olaylar bunun üzerine gelişiyor.

“Görmeye alışık olduğun yüzünü sil ve boş bir tuval gibi düşün. Gözlerini kapat, beyazlar içerisine güzel bir kadın çiz.”

Mo Nan Hee sevilmek istiyor. İnsanlar tarafından saygı görmek, kendini iyi hissetmek istiyor. Kendini çirkin görüyor ve 1-0 yenik olduğunu düşünüyor. Yine de kendini sevdirmeye çalışmaktan asla vazgeçmiyor. Vazgeçmemeli de. Çünkü o Mo Nan Hee. Üniversitede moda tasarımı öğrencisi. Kısa boylu ve ona sorarsak çirkin bir kız. Bir gün sınıfına gelen erkek modele aşık oluyor. Park Se Gun… Okulun yakışıklı ve havalı erkeği…  Mo Nan Hee gibi moda tasarım öğrencisi. Yalnızca ‘güzel’ kızlarla çıkıyor, bir güne kadar… Bir gün, Park Se Gun’un yolu, Mo Nan Hee ile kesişiyor. Sizce yakışıklı bir oğlan, çirkin bir kıza aşık olabilir mi? Merak ettiyseniz sizi diziye doğru alalım 🤭

“Bazı insanlar, senin gibi hep sahne önünde; benim gibi olanlar ise hep sahne arkasında.” 

Neden çirkiniz? Nasıl güzel olunur? Ne oluyor da böyle geride kalıyoruz? Hayır, geride kalmıyoruz. Nan Hee’nin sandığı gibi sahne arkasında yer almak zorunda da değiliz. Bu bizim ellerimizde. Bir şeyleri değiştirebiliriz, tıpkı Mo Nan Hee gibi… Nan Hee, bunu beklemese de bir şeyler değiştiriyor çevresinde. Yalnızca çabalamak gerek. Çabalamak için de inanmak ve kendimizle barışık olmak… Kendimizi sevmeliyiz. Bu yalnızca ‘çirkin’ olduğunu düşünen insanlar için geçerli değil, diziyi izlerseniz anlayacaksınız.

“Çirkin elmalar da elmadır… Değersizlermiş gibi davranıyorsunuz.”

Bu dizinin en beğendiğim özelliklerinden biri de sorunların yalnızca sevilmeyen insanların üzerine yıkılmamış olması. Nan Hee’den okulun yakışıklısına, hatta dünyanın en güzel kızına kadar hiç kimse mükemmel değil. Herkesin sorunları var, güzel olsun çirkin olsun, fark etmiyor. Hepimiz insanız ve asla mükemmel değiliz. Nasıl ki elmayı tatmadan ekşi ya da tatlı olduğunu anlayamıyorsak, kimseyi tanımadan da iyi mi kötü mü, güzel mi çirkin mi bilemeyiz. (Ayrıca şu elma sahnesi de çok güzel 💕 Yazanın, emeği geçenin ellerine sağlık 💐)

“Çirkin elmaların güzel elmalarla aynı olduğunu sen söyledin. Tatlarının bal gibi olduğunu söylemiştin. O halde bu çirkin elmanın da çok güzel olduğunu göster onlara.”

Güzellik kişiden kişiye göre değişir. Değerimizi başkaları belirlemiyor; içimizde biriktirdiğimiz, kalbimizde sakladıklarımız belirliyor. Biz olduğumuz gibi güzeliz. Güzellik içimizde… İçimizdeki güzelliği çevremize bulaştırmıyorsak, dünyayı güzelleştirmiyorsak görünüşümüzün ‘güzel’ olmasının hiçbir anlamı yok. Kalbimiz güzelse, biz zaten güzeliz. Sevdiğimiz için, sevildiğimiz için güzeliz. Çünkü sevgi göz ile değil, kalp ile beyin ile olur. “En iyi yüreğiyle görebilir insan. Gözler asıl görülmesi gerekeni göremez.” diyor Küçük Prens’te. Yüreğimizle görelim, yüreğimizle sevelim. Çünkü bence güzellik yürektedir.

“Eğer düşünürsen, sevilmek için güzel olmaya ihtiyacın olmadığını anlarsın. Birini sevdiğinde, o insan sana güzel görünür.”

Dış güzelliğe, maddeye önem veren insanlar yerine, yüreğiyle görebilen güzel insanların hayatınızda olması ve dünyayı güzelleştirmesi dileğiyle… Hep güzel kalalım. İyi seyirler…

❤🧡💛💙💚💜🖤

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!