Bölüm, Ayça Ayşin Turan’ın yani Meryem’in sesinden “Meryem’in Hikayesi”ni anlatmasıyla genel bir özet niteliğinde başladı. Bu anlatım diziye yeni başlayanlar için oldukça faydalı ve hoş bir anlatımdı. Özeti daha hoş kılan şey ise Meryem’in olayları anlatırken kendi duygularından da bahsetmesiydi. En can alıcı yeri ise “Bana düşman olan Savaş, her gün biraz daha yakınım” & “Hem korktum ondan, hem güvendim” Bu cümleler o kadar anlamlıydı ki beni biraz korkutmadı desem yalan olur.
Bunca yalanın içinde Meryem hiç tanımadığı Savaş’a güvenmeyi seçmişken bu catering işinin Savaş’ın planı olduğunu öğrendiğinde Savaş’a olan güveninin de sarılmasından korkuyorum.
7.bölüm tam olarak Derin ve Savaş’ın nişanlanma haberi ile başladı. Onların uzun zaman gizlice nişanlanmış olması Sevinç için basit bir kadın dedikodularına sebep oldu. Evladını daha yeni toprağa vermiş bir annenin, evladının arkasından böyle konuşulduğunu duyması yüreğini dağladı. Tabi Savaş da bu konuda hiç rahat değil.
Turan’ın karısı Meryem’e Oktay’ı yanlış işler çevirdiğinden bahsetti.
Meryem’in Oktay ile ilgili şeyleri duyunca hemen Oktay’ı arayıp “bu doğru mu?” demesini hiç anlamıyorum. Sürekli yapıyor bunu. Oktay zaten sana doğruyu söyleyecek olsa sen bunu başkalarından duymazsın değil mi?
Savaş’ın Meryem’in gözünü açması için uğraşları takdire şayan. Kazayı yapan kişiyi bulmaktan çok Meryem’in suçsuz olduğunu kanıtlamaya çalışıyor gibi geldi bana ?
Tabi Savaş’ın çabaları da boşa gitmiyor. Meryem’in Oktaya karşı güveni feci derecede zedelendi. Ama Meryem’in yerine koyuyorum kendimi de insan yıllardır tanıdığı evlilik hayalleri kurduğu adama da güvenemeyecekse kime güvenecek bu hayatta? Demek ki bu dünyada kimseye körü körüne inanmamak, güvenmemek gerekiyormuş. Hele de Oktay gibilere…
Oktay’ın Meryem’in gözünde yerle bir olması yakındır. Bu da Oktay’ın annesi sayesinde olacak sanırım Beliz boşuna “Meryem bizim birlikte olduğumuzu birilerinden duysa belki Oktay’ın peşini bırakır” demedi. Bu arada Oktay ve Beliz’in aynı yatakta yakalandıktan sonra Beliz’in pişkinliği değinmek bile istemiyorum. Ama şöyle bir şey var ki Oktay belli ki güçlü kadınlardan hoşlanıyor. Beliz, Meryem’den daha güçlü bir kadındı. Ama Derin de Beliz’den daha güçlü bir kadın. Meryem’i aldatan beni niye aldatmasın diye düşünmeyi ihmal etmemelisin Belizcim.
Oktay’ın Meryem’in gözünde yerle bir olması demişken Arif amcanın durumunun iyiye gittiğini gördük. Yazık adamın ağzından çıkan ilk kelime Oktay oldu. İyileşmesi yakındır yani. Meryem, babasının bu durumda olmasının nedeninin Oktay olduğunu öğrenince intikam yeminleri bile edebilir ?
Gelelim en hassas noktamız olan Savmer’e; ilk bölümden bu yana öyle güzel yavaş yavaş işliyorlar ki normalde izlediğim dizilerdekinden daha farklı bir tat bırakıyor bende. Benzer hikayelerin kahramanları olan iki yaralı kalp. Meryem o kadar büyük bir duygu karmaşası yaşıyor ki. Evlilik hayalleri kurduğu adamı aslında hiç tanımadığını farkediyor. Bir de tabi içini kasıp kavuran vicdan azabı var. Savaş’ın aradığı tüm soruların cevaplarını biliyor ama verdiği sözlerin altında eziliyor. Savaş’a karşı bir şeyler hissetmeye başlasa bile buna hakkı olmadığını düşünüp Savaş’dan uzak duracağını düşünüyorum ki bu noktada sevgisine aşkına sahip çıkacak olan Savaş olacak gibi görünüyor.
Ne kadar farkına varmasa bile Savaş çoktan Meryem’e karşı bişeyler hissetmeye başladı. Meryem ile ilgili şeyler Savaşın yüzünde bir gülümseme oluşturuveriyor. Sevinç’in annesi Meryem ile konuşmaya gittiğinde Savaş’ın da peşinden gitmesi. Sevinç’n annesinin Meryem’e tokat attığında irkilmesi, Meryem’e araba çarpacakken paniklemesi… Belli ki Savaş’ın aşkı sahiplenişi derin olacak ?
İkisinin de hassas noktalarından biri ise anne… Meryem’in Savaş’ın annesinin mezarına çiçek ekmesi, Savaşın bunu farketmesi çok anlamlıydı. Hele aynı çiçeğe dokunmaları… ?
Derin demişken bi Derine de değinelim. Derin, Savaş için her şeyi yapabilecek bir karakter. Savaş’ı kaybetmektense ne kadar ileri gidebileceğini yavaş yavaş görmeye başladık. Derin’in sınırlarını merak ediyorum doğrusu.
Gelelim dizinin neşesi atarlı çift BurGüç’e. Açıkçası Kenan Acar ve Serenay Aktaş’ı ilk defa bu dizide izleme fırsatı buldum. İyi ki de buldum zira ikisi de muazzam iş çıkarıyorlar. Özellikle de Güçlü resmen bu dizinin tuzu biberi. Güçlü çoktan Burcu’ya abayı yaktı. Burcu ne kadar yüz vermese de Güçlü giderken arkasından gülümsemesi onun da Güçlü’ye karşı boş olmadığını gösteriyor.
Bir de çilekli pasta muhabbeti var tabi. Gül anne olmasa ne yapacak bu Savaş ile Güçlü bilmiyorum ? İnşallah en kısa zamanda Burcu ve Gül anne tanışırlar. Son 2 bölümdür Güçlü ve Naz yan yana geliyorlar ve ben nedensizce Burcu’nun Naz’dan Güçlü’yü kıskanacağı sahneyi bekliyorum ? Unutmadan ekleyeyim Burcu’nun Güçlü’yü araştırması ve Güçlü’nün “Bu devletin imkanlarını kullanarak beni mi araştırıyor” deyip keyiflenmesi… Çok güzel bir sahneydi.
Final sahnesine gelecek olursak; heyecanın dorukta olduğu bir sahneydi. Savaş’ın zekice planı ile Derin, Oktay ve Meryem üçlüsü bir araya geldi. -Savaş’ın zekice hamlelerini izlemek de çok zevkli. Tabi zeka konusunda Oktay da Savaş’la yarışır.- Meryem’in artık kimseye boyun eğmemeye, her şeyi Savaş’a anlatmaya karar vermesi Derin ve Oktay için olayları zorlaştırdı.
Savaş tam her şeyin umduğu gibi gittiğini düşünürken patlayan silah ile tüm dengeler değişti. Kimin vurulduğu büyük bir muamma. Ben Oktay’ın orda birinin olduğunu farkederek havaya ateş ettiğini düşünmüştüm ama sevgili senaristimizin “Ufak bir ip ucu verelim. Oktay havaya ateş etmedi. Biri vuruldu.” tweeti ile acaba Oktay kendini mi vurdu diye düşündüm. Derin’i ya da Meryem’i vurması demek olayların iyice sarpa sarması demek. Meryem’in her şeyi anlatmasını engellemek için Meryem benim yüzümden oldu desin diye kendini vurmuş olabilir.