tds_thumb_td_300x0
Hüzünlü Bir Saat : Van Gogh: Painted with Words

“Hüzünlü bir saat” diye bahsettim çünkü süresi çok uzun değil ama, yeterince üzülmeniz için yeterli. En azından bende öyle oldu, denk geldiğim yorumların bir kısmı da bu yöndeydi. Eğer siz de biraz empati yeteneğine sahipseniz, izlediğinizde bu görüşümü desteklersiniz diye düşünüyorum. Sevgili Benedict Cumberbatch’in yer aldığı Van Gogh: Painted with Words belgesel filminden bahsetmek istiyorum bugün. 

Hepimizin tanıdığı, ya da öyle sandığı, eserleriyle dünya çapında konuşulan, tam adıyla Vincent Willem van Gogh’un hayatını anlatmak için yola çıkmış bu belgesel, bizzat Vincent’ın ağzından çıkmış cümlelerle çekiliyor çünkü tamamı, zamanında kardeşi Theo’ya yazdığı mektuplardan alıntı. Kısacası onun yaşadıklarını, hissettiklerini bir nevi onun üslubuyla öğrenmiş oluyoruz.

Painted with Words, başlarda alışık olduğumuz akıcılıktan biraz uzak tarzıyla bizi karşılasa da, daha sonra sakin anlatımı ve verdiği bilgilerle izleyiciyi bi şekilde doyurmayı başarıyor. Vincent’ın iç dünyasını bize farklı perspektiflerden gösterirken, aynı zamanda Benedict Cumberbatch oyunculuğunu aracı ederek, direkt olarak kendisinden de duymamızı, görmemizi sağlıyor. 

Eğer sanata hiç ilginiz yoksa size hitap etmeyeceğini söyleyebileceğim filmin en güzel yanlarından biri, bahsedilen mekanların (filmin çekildiği tarihe göre) güncel hallerini görmemiz. Anlatıcı, tek tek oraları ziyaret etmiş ve bize ünlü ressamın bulunduğu yerlerden seslendiği çekimler yapmış. 

Her zaman en hassas noktalarımdan biri olan görsellikten bahsedecek olursak, beni kesinlikle tatmin etti diyebilirim. Zaten Van Gogh eserlerini ve yapım aşamalarını içinde barındırmasıyla bile bu konuda yeterince gücü olan Painted with Words, yalnızca bununla kalmıyor. Ayrıca Benedict Cumberbatch’i ve mimiklerini görmek de hayli güzel. 

Bu belgeselden sonra insanda Van Gogh’u araştırma, yalnızca eserlerini gördüğünde tanımak değil de, onun bizzat kendisini tanıyor olma durumuna gelme isteği uyanıyor. Çünkü izlerken şahit olduklarımız, onun çektiği katlanılmaz yalnızlık gözlerinden okunurken içimizi dolduran hisler, bir insanı anlama, onun için üzülmek veya onun adına güzel şeyler dilemek gibi duygularla çevreliyor bizi.

İşte hakkınızda sayısız eser üretilen bu sanatçı hakkında yapılmış bu belgesele dair görüşlerim.. Ara ara aksiyon dolu izleme geçmişimize bir mola verip böyle şeylere de şans vermemiz gerektiğine karar verdim. Bunlar da ruha dokunuyor çünkü, düşündürüyor da.. Ayrıca, meraklısı için, 2010 yapımı filmin IMDB puanın 8 olduğunu da söyleyeyim.

Görüşmek üzere.💖 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!