tds_thumb_td_300x0
Her Yerde Sen 4. Bölüm | Güven-me!

Selamlar. Pozitif negatif her şeyi konuşmak için buradayız.

Bu bölümün ana konusu güvendi diyebilirim. Selin’in Burak’a olan güveninin bedelini ödemesi, Demir’e hala kimsenin güvenmeyişi ve sonlara doğru Selin’in fark ettiği “Biz ona bize güvenmesi için hiçbir şey vermedik” durumu.

Şimdi ilk söylemek istediğim şey kesinlikle şu: Alara’dan neffret ediyorum. O kadar itici bir karakter ki, resmen izlemeye dayanamıyorum. O küstah halleri ve tuhaf anlamsız mimikleri, el kol vücüt hareketlerine tahammülüm yok beni delirtiyor. Kendini bir şey sanmasının yanında, Demir’e olan ilgisi ve üstüne bir de Selin’e ve ekipteki diğerlerine takındığı tavır, üslüp gerçekten sinir zıplatıcı. Rezalet. Keşke Selin’in kıskanacağı karakter olarak bunun yerine başka biri gelseydi. Neyse sakinim. İnşallah çok kalmaz da gider pis cadı.

İkinci direkt aklıma gelen durum da Vedat’la Selin’in tanışması.. Yani zaten 2. adam olarak Selin’in halihazırda hisler beslediği, yeterince olaylı bir Burak’ımız varken, Demir’in can dostuna böyle bir sahne yazılması nasıl bir kaos habercisi? Gerek var mıydı öyle kucağına düşüp neşeli halleriyle adamı etkilemesine, koyu sohbete falan. Zaten onu Merve sandığı için hiçbir sakınca görmeyecek ve olanlardan Demir’e bahsettiğinde biraz karmaşa olacak. Duygu durum ve düşünce karmaşası. Bu konuda yüksek ihtimal gerçekleşecek olan çok teorim var ama konuşmaya değmez.

Azmiye’nin sahneleri bana gereksiz gelmeye başladı. Zaten karikatürize bir karakter, fazla ortalarda dolaştırmasalar iyi olur. Yavaştan sinir olmaya başlıyoruz çünkü. Herkesin adına konuştum ve yetkililer de bu dediğimi hemen dikkate alacak tabii ki 🙂

Selin teyzelerin aldığı elbiseyi giydiğinde Demir’in nutkunun tutulup çayı dökmesi güzeldi, sevdim ama o kadınlara gerçekten katlanamıyorum ya. Gözlerimi devire devire of diyerek izliyorum resmen sahnelerini. Çok şikayetçi davrandığım için üzgünüm ama seven var mı Allah aşkına? Hikaye gereği ev mevzusunun hallolmaması gerekiyor biliyoruz ama sürekli çiftin yanında olup aşık etme işi aşırı aşırı kötü. Karakterler felaket yazılmış çünkü. Keşke böyle olması yerine o görev şirketteki insanlara verilseydi de, en azından daha eğlenceli bir ortam görüp bunlardan kurtulsaydık. Hem işyerinde böyle bir aşk olayı dönse Demir ve ekibin arası ilk baş soğuk olsa da yavaş yavaş arkadaşça şekilde düzelir, güzel bir bağ oluşabilirdi.

Dizide en sevdiğim karakter Merve. Hem çok güzel, hem tarzı çok iyi, hem de sesi ve konuşma tarzını seviyorum. Ayda çok yapmacık geliyor mesela.. İbo’yla olan sahnelerini çoğunluk sevse de kız biraz daha aklı başında olabilir, düzgün konuşup davranabilir.

Demir’in Yıldırım’a karşı ekibini kollayıp savunması güzeldi ama Selin’in getirdiği dosyayla onun çantasındakinin tesadüfen aynı olması baya abartıydı. Ben, adam kızıyla konuşurken direkt alır saklar sanmıştım o değiştirdi. Neyse, bu bir dizi sonuçta dediğinizi duyar gibiyim 🙂 Ama öyle diye hiç mi eleştirmeyelim ya? 😂

Burak’ın çaresizlik ve salaklıktan saçmalık üstüne saçmalık yapmasına alıştık (örneğin arabayı sürerkenki hali, Demir’e terslenmesi) ama Esen’i şirkete adeta bir canlı bomba gibi çağırmasını aşamıyorum. Böyle olacağını bilmeme rağmen. Yani eninde sonunda her şey ortaya çıkar adalet yerini bulur ama süreç boyunca o kadının sebep olacağı felaketleri düşündükçe korkuyorum. Krizler, kavgalar, tehlikeler.. Kimsenin canına kastedilmese bari.

Selin’in burağa olan kızgınlığını yalnızca bir iki trip hareketiyle göstermesini istemezdim. Daha çok tepkiyi hak ediyor kesinlikle. Umarım bu kadar kolay/çabuk affetmez. Hem Burak zaten ona değer veriyor. Gönlünü almak için cidden samimi, içten bir şeyler yaparsa ona karşı olan hislerini tetikleyip ilişki için güzel bir detay oluşturabilir. Bu meselenin açılıp gündeme geleceği günü iple çekiyorum.

Velhasılkelam, teyzelerden ve Alara’dan aşırı derecede rahatsızım. Selin ve Demir’in hala ev konusunda tartışamalarında da Demir’in bir şekilde hep galip gelip Selin’in ezilmesine anlam veremiyorum. Noldu bu kızın dikbaşlılığına, şu evde bi eşitlik olsun. Önce odasından etti koltuklarda yatırdı, şimdi boştaki odayı kendine göre düzenliyor falan, neyse.

Şirkette, Demir’in proje konuşurken, Selin’in daha önce bahsettiği bir fikre değinip onaylaması güzeldi. Üstüne bir de, bir daha geç kalmayın uyarısı yapınca Selin’den aldığı cevap..😂 Bayıldım cidden ona.

Dizide sürekli çeşitli yollardan bir sürü kriz yaratılıyor. Bunu anlıyorum ama sayı biraz daha az tutulup yine de güzel bir tempo sağlanabilir akışta. Örneğin Azmiye’nin teyzelerle tanışıp neredeyse Selin ve Demir’in birlikte yaşayacağını öğrenecek olması.. Bu olmasa da olurdu hani.

Bu bölüm bazı sahneleri eğlenceli bulmadım ne yazık ki. Sahildeki kıyafetli gözlüklü geçiş mesela. Geçen (3) bölümde de olmuştu bu mesela. Birkaç sahne vardı yeterince güzel yazılamayan. Yani Demir’in aşırı yanlış makyaj yapılmış yanık eli yerine, bunlara önem verilebilir diye düşünüyorum.

Yemek sahnesi fena değildi, eh ama sonunda ikisinin de gidip aynı masada oturarak yemek yemesini seviyorum asıl ben. O mekan da hoş. Gerçi teyzeler sağolsun gelip mahvettiler o anı ama, neyse.

Son olarak, opereyşın çitanın basılması tatlıya bağlanacak bence. Yani oradakiler yanmayacak gibime geliyor. İşle alakalı daha verimli olmak, iyi çalışmak adına plan yapıyoruz falan diyebilirler. Öyle bir hava aldım nedense ama hiç belli olmaz tabi.

Benim için bölümdeki en iyi sahne dili tutulan Demir’in en sonunda kendini toparlayıp zar zor “yakışmış, güle güle giy” demesiydi. Sizce?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!