tds_thumb_td_300x0
Halka’nın Özel Yanları!

Türk dizi tarihinde, farkıyla şimdiden efsane olmuş, dillerden düşmeyen dizi Halka’yı özel kılan ne? Elbette bu sorunun cevabı kişiye göre değişir ama ben kendimce bir iki şeyden bahsetmek istiyorum.

 

Öncelikle, dizinin her bir bölümü yaklaşık iki buçuk saat olmasına rağmen dizide boş, gereksiz sahne yok. Lüzumsuz uzatmalar, anlamsız replikler bulamıyorsunuz. Hatta bu sebepten, diziyi izlerken kalkıp başka işlerle uğraşamıyorsunuz çünkü kaçırdığınız her bir detay akış için önem arz ediyor.

Dizide yük bir veya iki kişide değil. Çoğu karakter önemli role sahip ve ekran süresinin tamamını başrollerle geçirmiyoruz. Hepsinin hikayedeki yeri bize güzelce veriliyor. Genelde hiçbir şey geçiştirilmiyor. Düzgün işleniyor. Yan karakterlerin üç beş saniye konuşup bir daha gözükmediği bir dizi izlemiyoruz.

Çekimlere değinmeden asla geçmek istemiyorum. O kadar özenli, insanı mutlu eden, emek verilmiş, cezbedici şeyler ki, sırf onlar için bile oturur izlerim. Renklerin kullanımı, inanılmaz güzel geçişler, efektler, simetri ve geometrinin kullanıldığı detaylar, dizideki kişi/olay ve nesnelerle olan bağlara atıfta bulunulması.. Hepsi buram buram kalite kokuyor.

Bir diğer güzel yanı ters köşeleri. Halka’da sürprizler bol. Tahminlerde bulunuyoruz, ama sık sık yanılıyoruz. Senaryo mantıksızlaşmadan bizi şaşırtabiliyor. Ayrıca dizide çok fazla detay olmasına rağmen hepsi birbirine başarılı şekilde bağlanmış. Kopukluk hissetmiyor. Bu ne alaka şimdi, nereden çıktı demiyoruz. Unutmuş olsak bile, bize verdikleri kısa ama etkili flashbacklerle olayı anında yakalıyoruz.

Halka’da beş yüz yıl süren ağlama sahneleri yok. Evet insanların dertleri var, üzülüyorlar da ama bunu her bölüm ağlayarak yapmıyorlar. Çok sık olmayışı da, bu eylemi daha kıymetli kılıyor doğal olarak. Etkileniyoruz. Alışmadığımız için heyecan veriyor. Ama sıradanlaşsaydı çok bir önemi kalmazdı, Halka işte bunu yapmıyor. Sahneleri, olayları akıllıca/işlevsel kullanıyor.

Mekanlar güzel seçiliyor, gerekli dekorlar ihmal edilmiyor. Bu zaten olması gereken bir şey diye düşünebilirsiniz, haklısınız. Bence de öyle ama o kadar çok baştan savma, artık insanı kusturacak kadar yaygın şeylerin kullanıldığı yapım gördüm ki, bunu da eklemek istedim. Halka’nın bize olan sunumunu takdir ediyorum açıkçası.

Son olarak, klişelerden uzaklık. Bunu her zaman dillendiriyorum çünkü bu işin en büyük artısı bu. Klasik gibi görünen konusunun aslında hiç öyle olmayışı, çiftlerin oluşma hikayeleri, karakterlerin renk vermeyen gizemleri, olayların iç yüzünü açık etmeyen detayları.. İnsana ciddi anlamda kafa yordurtan keyifli bir dizi Halka. Her bölümün sonunda izleyiciye değerli ve şanslı hissettiren, teşekkürü hak eden. Umuyoruz ki olması gerektiği yerde olur ve kıymetini bilenler yalnızca biz olmayız.

 

Sevgiler

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!