tds_thumb_td_300x0
Gelsin Hayat Bildiği Gibi 13 | Olanda Hayır Vardır

“Güzelim” hitabının da yer aldığı şımarık bir koca Payaslı sekansı, dudaklarının birkaç santim yakınlıkta durmasıyla ve shipper anne desteğiyle yakın zamanda romantik bir interaksiyon yaşayacaklarının sinyali verilen Can & Aylin sahnesi ve güzel bir kelebek Araz – Sadi hoca konuşmasıyla açtık bölümü. Ha bir de Derya’nın doktorla tanışması vardı pek hoşuma gitmedi diyebilirim, adamın konuşması fazla şiirsel yazılmış o sebeple çok gerçekçi gelmedi bir de Derya’ya hesap sorar gibi yapması ardından sorun yoka bağlaması falan.. Kadın oyuncumuzun güya korkup konuşamayışı da iyi oynanmamıştı zaten. Neyse, bu kadar kelama gerek yoktu ama ediverdim pardonn.

Emniyette kocam da kocam modundaki Songül komikti. Artık özlediği için aramaktan çekinmeyişi de. (E bi zahmet dediğinizi duyar gibiyim.) Konudan bağımsız, mafyalı dark taraftaki “beyefendi” lakaplı üst mevkii adamın Hayat Bilgisi’ndeki inna sabirin hoca olması.🥺 Duygulandım bi ufak.

Hızlı hızlı geçiyorum; Aylin’in Gizem’in nefes alışına bile kudurup sürekli haklı haksız laf sokması? Dünyada aşık olan ilk ergen sen misin kızım ya nedir bu haller.. Bir tek havalandırma whatsapp grubu konusunda haklıydı. İki günlük sevgili, belli bir geçmişi ve büyük bir ortak noktası olan duygusal değeri yüksek bir gruba tabiki alınmamalı. Hıyar Mert. Buradan senaristlere sesleniyorum, bi tane kıskançlık sahnesi de yeterliydi on tane yazmanıza gerek yok yani Aylin’i anlamamız için.😒

Nice suit Sadi hocam. 👌🤌

Sadi’nin bu rast geldiği herkesin derdine koşma huyunun biraz abartıldığını düşünüyorum. Süperkahraman mı bu adam, çevresindeki herkesin maddi manevi kurtarıcısı olmaya devam mı edecek yani? Sadece söylemek istedim. Gizem ve Mert’in güya romantik bisiklet öğrenme serüveninin 3 saniye sürmesi? Neden abi, madem yazcan düzgün yaz, sevenleri keyif alsın. Shipliyo olsam sinir krizi geçirirdim o kadar geçiştirilmiş ki..

Celal meselesinden bıktım. Korku filmi sahnesi gibi taciz planları izlemek İSTEMİYORUZ. The Walking Dead benzetmesi yaptım kafamdan, değnekle kıza yürüdüğü sahnede. The Walking Dad* diyelim hatta. 😒🤢

Çocukların pilav sattığı sahnede Oğuz beyin söyledikleri iyiydi. Özellikle sevgi ve güven borcu olduğunu kabul etmesi.. Doğru söze ne denir. Songül mutfakta menengiç yapan davetsiz misafiri görüp bayıdıktan sonra Sadi’yle konuşurlarken, empati yapabilmesi için verdiği örnekten sonra Sadi’nin bu hayali sahneye verdiği “bu konudan hemen çık” tepkisi de çok komikti.

Payaslı malikanesinde misafir edilen aşık gencoların uyuma mevzusunda, SadGül’ün üstü kapalı yaptığı muhabbete bittim.. Öyle anlarda ekranı kaç diş sırıtarak izliyorum bilmiyorum gerçekten. Güzeldi baya. Songül’ün doğru an konusunda “erkeksiniz biraz zor olur ama” demesini ayrıca sevdim.😂

Adamın EVLİ olduğunu bile bile Sadi’ye yürüyen hocanın sözlü tacizi sevimli rehberlik hocasının müdahelesiyle son buldu. Sadi’nin orada Allah razı olsun diyişi = hepimizin iç sesi. Bir de menengiç yapıyor adama ya. Sogül’ün bam teline dokunup tepesinin tasını attıracak illa.

Bu arada, çay kahve mevzusundan sonra Sadi öğretmenler odasına kahve makinesi alınca dedim ki abart.. Bu adamın halledemeyeceği herhangi bir sorun, yapmayacağı herhangi bir iyilik, ultra jest falan var mı acaba? Az bi es verin, sakin olun. Böyle şeyleri her dakika yapmasa da sevilir merak etmeyin.

Şimdi iki tane tatsız anneden bahsedeceğiz. Biri sonradan görmeliği paçasından akan Esra, öteki de ses tonundan bile varoşluk akan Gizem’in annesi. Yani ne desem bilemiyorum. Derya’nın kıza acıyıp şikayetini geri çekmesi tamamen insafından, asaletinden. Yoksa başta Mert salağının yalvarmasına rağmen kabul etmemesi çok haklıydı. Ay bir de bu sahnede Songül’ün 12/B diye seslenmesi çok tatlıydı.😬😍 O tatlıydı da, ağzımızın tadı kaçmadan olmaz. Telefonda Sadi’ye olaydan bahsedince DUYGUSAL MÜZİK eşliğinde endişelenmesi gerilmesi? Gerçekten imdat, gerçekten yeter artık. YETER. Anlamıyorsanız bir kez daha söyleyelimç YETEEEEEEEEEEEEEEEEEEEER.

Gizem’i lafı geçmişken, Araz’ın yine ve yine SEVDİĞİ kız hakkında gidip elaleme kötüleme yapması.. That’s not love be kardeşim. Bu işler böyle olmuyor ne zaman anlayacaksın acaba? 🫤 Esra’ya da şaşırmıyorum artık. Kocası dünyadaki en kolay manipüle olan insan çünkü. Zart diye ikna oluyor, sorgulamıyor, bariz şeyleri görmüyor falan. O kadar rahat parmakta oynatılıyor ki yani, enayi.. Olan kızlara oluyo.

Sadi’nin gerçekten uşak tutma tiyatrosunu sevmedim, nedenlerini anlatmayacağım. Ama içime sinmedi o sahne hiç, geçiyorum. Gelelim bölüm sonuna. Songül’ün kaçakçılık ihbarına yanında meslekte taze olan bir meslektaşıyla gitmesi saçmalığı.. Müdür ve başkomiser telefonu açmadı diye bakkala gider gibi operasyona mı gidilir? Alsanıza yanınıza üç beş insan daha. Te Allah’ım.. Sadi’yi de işin içine katıcaz diye biraz fazla mantık hatası vardı. Ama kafasına silah dayadığı kısım tatlıydı yalan yok. Hakkını vereyim, kısacık ama tatlı işte.

Bölümün bittiği yere delirdim, ama gelecek bölüm için motivasyon işte. Mecbur bekleyeceğiz. Haftaya görüşmek üzere, önceki bölüm yorumunu aşağı bırakıyorum. Sevgiler. 💫

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!