Flower Of Evil 9. Bölüm | Senin Gibi Hissetmek İstiyorum

Merhaba sevgili dostlar ve K-Drama severler. Bugün dizimizin 9. bölüm yorumuyla çıkıyorum karşınıza.

Geçen bölüm kahramanımız, ablası ve muhabir iz üzerinde beyin fırtınası yapıyorlardı. Do Hyun Su’nun farkında olmadan tanık olabileceğini duyan Cha Ji-Won bunu Beak Hee Seong’a nasıl ileteceğinin yollarını ararken, baskın basanındır deyip muhabirin evine baskın yapar. Bölümümüz burada bitmişti. Gelin şimdi yeni bölümümüze bir bakalım.

Cha Ji-Won Muhabir Kim’in evine baskın yapar. Do Hyun Su, muhabir Kim’in kendisinden yardım istediğini söyleyerek durumu yine manipüle etmeyi başarır, daha doğrusu başardığını zanneder. Artık durum psikolojik bir savaş haline gelmiştir. Kim daha önce açık verecek çabası vardır. Do Hyun Su Cha Ji-Won’un gerçekleri bilip bilmediğine dair bir iz bir işaret görmeye çalışırken, Cha Ji-Won ise Beak Hee Seong’un Do Hyun Su olduğuna dair bir açık bulma çabasındadır. Beak Hee Seong’un Do Hyun Su olduğuyla ilgili gerçeği saklaması her geçen an Cha Ji-Won’u daha da yaralar. Fakat Beak Hee Seong söylemediği sürece de gerçeği bildiğini söylememeye kararlıdır. Zaten kendisini sevdiğine dair bir söz, bir cümle de söylememiştir şimdiye kadar. O zaman oyunu Beak Hee Seong’un istediği şekilde oynamak en iyisidir.

Toplantının sonunda Do Hyun Su’ya ulaştırması gereken mesajı ulaştırır ve Do Hyun Su’nun, farkında olmasa da tanık olabileceğini söyler. İşte o anda Do Hyun Su zincirin kopuk parçalarını hatırlamaya başlar. Kayıtta duyulan, geri plandaki ses barmenlerin yaptığı buz kırma sesidir. Olayın ve konuşmanın gerçekleştiği yer, babasıyla birlikte geçirdiği günü sonunda gittikleri bardır. Bu hatırlama olayın çözülmesinde önemli bir basamağı oluşturur.

Evlerini alışlarının beşinci yıl dönümü kutlamasında ise Do Hyun Su hiç beklemediği bir durumla karşı karşıya kalır. Cha Ji-Won artık kendisini sevmediğini, ayrılmak istediğini söyler. Bundan sonra Beak Hee Seong’un kendisi için fedakarlıkta bulunmasına, sürekli iyilik yapmasına dayanamıyordur artık. Nasıl sebepsiz sevdiyse yine öyle sebepsiz sevmekten vazgeçmiştir Cha Ji-Won. Aslında Cha Ji-Won ne sevmekten vazgeçmiştir ne de Beak Hee Seong’un yardımını istemekten. Sadece çok kırılmış, çok incinmiştir. Kendisini sevmediğini söyleyen bir adam nasıl olur da kendisini mutlu etmek için yıllarca fedakarlıkta bulunur? Beak Hee Seong’un yaptığı ikiyüzlülüğe, kendisinin yaptığı ise bencilliğe giriyordur. İşte tüm bunlara son vermek için Cha Ji-Won ayrılma kararı almıştır.

Beklemediği bu ayrılık kararı karşısında afallayan Do Hyun Su ne yapacağını bilemez. Çünkü o her şeyi yoluna koyduğunu zannediyordu. Oysa şimdi Cha Ji-Won kendisini sevmekten vazgeçtiğini ve ayrılmak istediğini söylüyordu. Peki sorun neydi? Onu bu kararından vazgeçirmek için ne yapmalıydı? Kalbi ikinci kez sıkışmıştı ve kötü olmuştu. Hemen acil durum toplantısı yapmak için ablasını çağırdı muhabir Kim’in evine. Ablası hayretler içerisindeydi her ne kadar o da duygularını belli etmese de. Çünkü Do Hyun Su’da, daha önce hiç görmediği bir endişe, bir çaba görüyordu Cha Ji-Won’u kaybetmemek için. Cha Ji-Won’un Do Hyun Su için “değerli” olduğunu söylediğinde Do Hyun Su hayretle baktı. Çünkü bu tür duyguları hissetmeyen, bilmeyen birisiydi kendisi. Çünkü çocuk psikiyatrisi öyle olduğunu söylemişti, annesini kaybettiği zamanlar saldırganlaşan çocuk Do Hyun Su’ya. O da yıllar yılı böyle şeyleri hiç hissetmediğine inanarak büyümüştü. Şimdiyse ablası Cha Ji-Won’un kendisi için değerli olduğunu, ona değer verdiğini söylüyordu. Aslında içinde yaşadığı ve hissettiği bütün duygular vardı ama ona öğretilenler sonucunda bu duygulardan yoksun olarak büyüdü. Şimdiyse sevdiklerini, değer verdiklerini kaybetmenin verdiği korkuyla yok zannettiği duyguları yeniden açığa çıkmaktaydı.

Geçen bölüm sonunda gerçek Beak Hee Seong yıllardır kaldığı yoğun bakımdan kendine gelmişti. Kendine geldiğinde ilk sorduğu şey buluşmaya gittiği adamdı. Anlaşılan o ki o gece Beak Hee Seong’un cephesinde de önemli şeyler olacaktı kaza olmasaydı. Şimdilik gelişmelerden bi haber olsa da babasıyla yaşadığı çatışma tüm bu olayların bir parçası olduğu belli. Henüz net bir kanıt olmasa da babasının da seri cinayetlerle bir şekilde ilişkili olduğu gibi kuvvetli bir his var içimde. Ortada gizemli bir ikinci katil ver ve o katilin olması gereken yaşlarda yaşlı erkek bir tek baba Beak var. Zaten ne zaman ihtiyaçları olsa kayıplarda olan bir adam. Perde gerisinde ne tür kirli işlere bulaştığını ne ailesi ne de bir başkası bilmiyor. Konunun açıklığa kavuşması için Beak Hee Seong’un biraz daha kendine gelmesini beklemekten başka çaremiz yok.

Cha Ji-Won, Do Min Seok gibi tuzak kurarak şüpheli bir kişiye ulaşır. Fakat zafer sarhoşluğunun verdiği bir anlık dalgınlıkla o kişi kaçarken ağır yaralanır. Bu hata büyük tepkiye neden olur. Çünkü müdürleri, küçük bir hata sonucunda yaşanacak olumsuzluklardan dolayı töhmet altında kalmak istemez. Do Hyun Su da kendince izlediği yöntem sayesinde, hammadde (insan) temin eden isme ulaşır. Fakat aradığı isme, ortak olan diğer katile yine ulaşamaz. Ona ulaşmanın bir tek yolu vardır. Hem ürün almak hem de fazlasıyla ödeme yapmak.

Yaşadığı olumsuzluktan dolayı morali bozulan Cha Ji-Won, her zor anında yanında beliren ve dertlerini unutturan Do Hyun Su’yu yine arar fakat nafile. Gün boyu Do Hyun Su’nun mesajlarına karşılık vermemiştir. Son mesajı ise çok açık olmasa da söylemek istediklerinin kısa bir özeti gibidir. “Zamanın geçmesini bekleyemiyorum. İkimizin de aynı anıları olması için zamanın geçmesi gerekiyor. Ve sonunda senin gibi düşünmek ve senin gibi hissetmek istiyorum.” Cha Ji-Won geçmişi tekrar hatırladığında gözden kaçırdığı bir detayı fark eder. Hep kendisinin Do Hyun Su’dan bir şeyler aldığını düşünerek onun da kendisinden ne istediğini sorar. Do Hyun Su’nun istediği tek bir şey vardır; Cha Ji-Won’un yıllar geçse de hep böyle kendisini sevmesi. İşte o zaman bir ömür boyu Cha Ji-Won için yaşayabilecektir.

Cha Ji-Won sonunda dayanamayarak Do Hyun Su’yu arar. Do Hyun Su’nun konuşmasından diğer ortağın peşinde olduğunu anlar. Onu beladan kurtarmak ve sağ salim kendine dönmesi için onu özlediğini ve bir saat içerisinde kendisine dönmesini söyler. Çünkü biliyor ki kendisi bir şey istediğinde Do Hyun Su bu isteği ne olursa olsun yerine getirmeye çalışır. Bu sözler ve geri çağırış Do Hyun Su’nun hiç beklemediği bir şeydi. İşte sırf bu yüzden seri katili bulmalı, üzerine atılan suçtan kurtulmalıydı. Çünkü artık o da sevmek, sevilmek ve ailesiyle birlikte mutlu bir hayat yaşamak istiyordu. Suçlanmadan, dışlanmadan, saklanmadan…

Bir bölümün daha sonuna geldik dostlar. Yeni bölümde yeni gelişmelerle tekrar buluşmak dileğiyle. Sürçülisan ettiysek affola.  Yeni bölümde, yeni yorumlarda görüşmek dileğiyle kalın sağlıcakla…