1)HAYAT GÜZELDİR–La vita è bella (1997)
Başkahramanımız hayat dolu Guido’nun güzeller güzeli öğretmen Dora’ya vurulur ve tüm engellere rağmen evlenirler. Ardından bir de çocuk sahibi olan çiftin hayatlarındaki tüm pürüzler ortadan kalktığında savaş patlak verir. Yahudi oldukları için toplama kampına götürüldüklerinde Guido, oğluna esir kampının ve savaşın bir oyun olarak söyleyecek; oğlu, oyunu başarıyla tamamlarsa ödül olarak çok istediği bir oyuncak tankı hediye edecektir. Sıcak ama çok duygusal bir film sizlerle..
2)YEŞİL YOL– The Green Mile (1999)
Mucizeler hiç beklemediğiniz yerlerde gerçekleşebilir, hatta Cold Mountain Cezaevinin birhücresinde bile…John Coffey, doğaüstü güçlere sahip bir mahkumdur. Tom Hanks ise bu hapishanede görevlidir. 189 dakika boyunca birbirinden farklı o kadar duyguda didip geliyoruz ki gerçekten bir başyapıt…
3) Benim Adım SAM–I am SAM(2001)
Sam Dawson(Sean Pean), kızı ile mutlu bir şekilde yaşayan ve Beatles’a büyük hayranlık besleyen bir adamdır.Genç adamın zeka düzeyinin 7 yaşında bir çocuğunkine eş durumda olması onları çok fazla rahatsız etmez.Kızı 7 yaşına geldiğinde ise onun için asıl sorunlar başlar. Artık kızı ondan çok daha ileri bir düzeye gelmektedir ve Sam ona pek fazla yardım edememektedir. Hükümet görevlileri kızı Sam’in yanından alırlar.Sam kızını geri alabilmek için ‘sevgi’ kelimesinin anlamına fazlasıyla uzak avukat Rita Harrison’ı (Mıchelle Pfeiffer)kiralar.
4)ÇİZGİLİ PİJAMALI ÇOCUK–THE BOY IN THE STRİPED PAJAMAS (2008)
Nazi dönemi Almanyasında Bruno’nun babasına bir görev vermiş ve bu görevle birlikte o Polonyaya gitmiştir. Bruno kasabada bulunan bir toplama kampının arkasında olan bir çocuk ile çok iyi arkadaş olmuştur. Fakat bu iki çocuk arasında oluşan bu güzel arkadaşlık Annesinin öğrenmesi ile onu endişeye sevk etmiştir. Onlar nazilerin öldürmüş olduğu toplama kampının hemen yanıbaşında bulunmaktadırlar. Aslında herkese çocukların saf kalbini başarılı bir şekilde gösteren bu film yetişkinlerin ise ne kadar acımazsız olduğunun bir kanıtı.
5)ÇOK GÜRÜLTÜ ÇOK YAKIN–Extremely Loud & Incredibly Close (2011)
Oskar (Thomas Horn) dokuz yaşlarında, zeki, meraklı ve keşfetme düşkünü bir çocuktur. Babası (Tom Hanks),11 Eylül saldırısında hayatını kaybedince, Oskar depresyonun eşiğindeki annesi (Sandra Bullock) gibi mutsuzluğa ve karamsarlığa kapılmaktansa, babasının New York şehrinde kendisi için bıraktığı bir iz, gizemli bir ip ucu aramaya başlar. Elinde sadece dolaptan çıkan bir anahtar ve keşfetme azmi vardır. Babasını kaybetmiş olmasının acısını, hiç bilmediği hayatları yeniden öğrenerek başka bir boyuta taşır…
6)KOPMA –DETACTHMENT(2011)
Öğrencileriyle birebir ilişki kurabilen, fazlasıyla yetenekli bir eğitimci olan Henry Barthes bu mesleği arka plana atarak geçici olarak öğretmenlik yapmaktadır. Şimdiye kadar hiç bir okulda arkadaşları ve öğrencileriyle duygusal bağ kuracak kadar kalamaz. Son gönderildiği devlet okulunda ise öğrencileri hatta okulun yöneticisine kadar insanlar içine kapanık yaşamaktadır. Öğrencilerinden bir tanesinin sokakta yaşamasına göz yummayan bu değerli öğretmen onun evine dönmesi için elinden gelen bütün çabayı gösterir. Hayatta hala sevgiyi hakeden insanlar vardır….
7)YILDIZLARARASI–INTERSTELLAR(2014)
Film, Kip S. Thorne’nun evrende ‘solucan deliklerinin’ gerçekten mevcut olduğu ve bu sayede zamanda yolculuğun mümkün olabileceği teorisinden ilham alınarak yapılmıştır.Filmin hikayesi bir grup gözüpek kaşifin bu deliklerden birine gitmeye karar vermesi sonrasında gelişiyor. Bu bilinmeyen boyuta yapacakları yolculukta, beraber kalabilmek için verdikleri mücadele her bir tanesini ayrı zorluklarla karşılaştırıyor.
8)KÜÇÜK PRENS–The Little Prince (2015)
Antoine de Saint-Exupéry’in klasikleşmiş eseri ‘Küçük Prens’ten beyaz perdeye uyarlanan filminde, bir pilot kendisini ıssız bir çölün ortasında bulur ve çok uzak bir gezegenden gelmiş olan küçük bir çocukla karşılaşır. Dokunaklı olmakla birlikte kesinlikle öğretici olan sonunda bizi ağlatmayı başaran tatlı bir animasyon …
9)KABAKÇIĞIN HİKAYESİ-Ma vie de Courgette(2016)
9 yaşında olan bir oğlan için enteresan bir takma isim olabilir, fakat onun kendi-ne has hikayesi aslında şaşırtıcı derecede üniversal. Annesinin ani ölümün-den sonra Kabakçık, hayırsever bir polis memuru olan Raymond tarafından kendisiyle aynı yaşlardaki çocukların olduğu bir yetimhaneye bırakılır. Kabakçık önceleri bu garip olan yeni mekanda endine bir yer bulmakta zorlanır ancak Raymond’ın yardımı ve yeni bulduğu arkadaşları sayesinde, giderek güvenmeyi, gerçek sevgiyi ve kendine ait yeni bir aile bulmayı muvaffak olacaktır. Aslında türü animasyon olsa bile kimsesizliği ve ailenin önemini belirten bir yapım bizi hem güldürüp hem ağlatıyor.
10)LÜTFEN BEKLEMEDE KAL- Please Stand By (2017)
Wendy ismindeki otistik bir kadın Scottie isimli bakıcısından kaçarak yazdığı el yazılarını yarışmaya göndermek ister. Bunun için sihirli dünyasında dramatik bir macera onu bekleyecektir. Sevginin,azmin neleri yenebileceğini yakından izlediğimiz bir film.
11)MUCİZE–WONDER(2017)
Auggie Pullman yaşıtı diğer çocuklardan biraz farklıdır. Zira yüzünde ciddi bir deformasyon vardır. Auggie diğer çocuklarla sıradan bir okula giderek, sıradan bir çocuk olduğunu ispat etmeye çalışır. Alışması ve arkadaş olması zor olsa da asılda çokta zor olmadığını görür. Film çocukların bakış açısından anlatılarak hem empati yapmayı hemde kendi dünyalarında neler yaşadıklarını anlatır. Gözyaşlarınız kendiliğinden akıp giden sürükleyici bir başarı hikayesi. Asıl güzellik içte değil dıştadır.
12)BREATHE(2017)
Robin Cavendish, daha yaşayacak seneleri varken, 28 yaşında felç geçirir ve yaşaması için birkaç ayı kaldığı söylenir.
Bütün aile ve yakıları bu haber karşısında yıkılır fakat Robin ve eşi Diana ümitlerini yitirmezler. Bütün engellemelere karşı Diana eşini hastaneden çıkararak eve getirir. Diana Robini’i azim ve özveriyle beraber uzun bir hayat için cesaretlendirir. Beklentilerle hayatlarını sınırlandırmayı reddeden çift bir erkek çocuk büyütür ve hayatlarını diğer çocuk felci hastalarına adarlar.
13)AYLA –The Daughter of War(2017)
Kore Savaşı’nda yaşanan gerçek ve çok dramatik bir hikayeyi beyazperdeye taşıyacak. 1950 yılında savaşta yer alan Süleyman Astsubay savaş meydanında küçük bir kız bulur. 5 yaşındaki bu Koreli kız yetimdir ve nereye gideceğini bilmemektedir. Astsubay kızı yanına alır ve Ayla ismini verir. Birliğin neşesi haline gelen Ayla ile astsubay kısa sürede baba-kız gibi olurlar. Ancak 15 ay sonunda birliğin Türkiye’ye geri dönme kararı çıkar. Ayla’yı bırakıp dönmek istemeyen Süleyman Astsubay her yolu denese de Kore kanunlarını aşamaz. Küçük kızı geride bırakmak zorunda kalan Süleyman ve yetimlere uygulanan sisteme dahil olarak yetimhaneye verilecek olan Ayla son vedalarında tekrar bir araya gelmeye söz verirler. Türk yapımı efsane bir film…
14)ÖYKÜ– THE TALE(2018) (+18 uygun olmayan görüntüler içerip herkese hitap etmeyebilir.)
Jennifer bir Belgesel yönetmenidir, annesinin bekaretini kaybetmesi ile ilgili bir kısa öykü hazırlamıştır. Öyküye göre annesinin binicilik antrenörü ve koşu hocası, annesinin bekaretini kaybetmesi için ona komplo kurmuştur. 13 yaşında yazmış olduğu hikayenin ortaya çıkışı ile beraber Jennifer’ın annesi oldukça etkilenir ve sinirlenir. Annesinin tepkisinin ardından Jennifer, geçmişini ve yaşadığı ilk cinsel ilişkisini sorgulamaya başlar. Hayatta kalabilmek için kendimize anlattığımızın hikayelerin üzerine kurulu bir hayat gerçekte ne kadar sağlam olabilir.Kendini yıllarca kandıran bir kadın aslında yaşadığı şeyin tecavüz olduğunu öğrense hayatına nasıl devam edebilir.
15)Midnight SUN (2018)
Midnight Sun, çocukluktan beri korunaklı olan on yedi yaşındaki Katie’de yoğunlaşıyor ve gün içinde en ufak miktarda güneş ışığına bile maruz kalmayan nadir bir hastalıkla evin içinde durmak mecburiyetindedir. Charlie ile tanıştığında hayatı romantizm dolu bir yaz geçirerek değişecektir…
