Çukur’un Aşk Üçgeni!

İstanbul’un en belalı mahallesinde milyonları ekrana kilitleyen aşk üçgeni! Show TV’nin pazartesi akşamları reyting rekorları kıran fenomen dizisi Çukur’un Celasun, Akşın ve Karaca’sı Kubilay Aka, Ece Yaşar ve İlayda Alişan’la buluştuk…

Bir yanımda Çukur’un dışına hiç çıkmamış, gözü kara delikanlısı Celasun’u canlandıran Kubilay Aka, diğer yanımda bu bıçkın delikanlıya âşık olan saf ve naif ruhlu Akşın’ı canlandıran İlayda Alişan, karşımdaysa sevgi nedir bilmeden büyüyen, kafasını Celasun’a takmış olan hırçın ve hırslı kız Karaca’yı canlandıran Ece Yaşar. Show TV’nin reyting rekorları kıran Çukur dizisinin aşk üçgenindeki isimlerle Moda’da bir araya geldik, sohbet ettik.

KUBİLAY AKA

‘ALDATMAYI SEVMEM, O KONUDA SERTİM’

Havalimanı yönetimi bölümü mezunusunuz. Nasıl keşfedildiniz?

Henüz mezun değilim. Dönüm noktam menajerimin beni havalimanında keşfetmesiydi. Normalde farklı departmanda çalışıyordum. 45 dakikalığına CIP bölüme geçtim. Orada şimdiki menajerim Ufuk Ergin’le karşılaştık. Birkaç soru sordu, Instagram’dan deneme çekimine çağırdı. “Ne kaybederim” dedim.

Çukur reyting rekorları kırıyor. Bu kadarını bekliyor muydunuz?

Evet, ince elenmiş, sık dokunmuş bir iş. Herkes işine dört ele sarılıyor.

Sizi en çok heyecanlandıran ne oldu?

Karakterim. Karaktere heyecanlanmazsan bazı şeyler olmuyor. Her karakterin derinliği var. Genelde Türkiye’de başrolde bir derinlik oluyor ama burada hepsinin derinliği var.

Büyük bir kitle tarafından izlenmek nasıl bir duygu?

Ağır bir sorumluluk. Alnımın akıyla bir şeyler yapmam lazım.

Sette günler nasıl geçiyor?

Bizim sette günler dakika gibi geçiyor. Kamera arkasında biz çok eğlenceli bir ekibiz. Bizim karavanımızda kahkaha eksik olmuyor.

Celasun’a nasıl hazırlandınız?

Çetin Sarıkartal’dan yardım alıyorum. Aynı zamanda dizide de oynuyor ve oyuncu koçumuz. Bölümler ilerledikçe kendimden bir şeyler katmaya başladım. Celasun, öfkeli bir karakter ama merhametli ve zeki.

Ortak özellikleriniz var mı Celasun’la?

Zekâsı ve öfkemiz. Saman alevi gibi değil de karşı tarafı tartan bir öfke.

Sete ruh haliniz yansır mı?

Psikolojimizi sete yansıtırsak ne iş çekilebilir ne karaktere girilebilir. Karavana girdiğimizde her şeyi geride bırakıp güler yüzlü oluyoruz.

Aşk üçgenine dönelim. Kubilay Celasun’un yerinde olsa ne yapardı?

Kubilay ikisiyle de bir şey yaşamaz, kızların kendi aralarındaki problemi halletmelerini beklerdi. Karaca’yla yakınlaşmazdı. Ben hiçbir zaman aldatmayı sevmem, o konuda sertimdir.

Eleştirilerini dinlediğiniz kim var?

Önemli sahnelerden önce Halit Ergenç’ten yardım isterim. En büyük hocam…

Çukur hayatınızda ne değiştirdi?

Daha önce de dizide oynadım ama böyle bir ilgi olmadı. Her yerde sembollerini görüyoruz. Her yerde Çukur var! İlgiden motive oluyoruz.

Sokakta tepkiler nasıl?

Geçen çekimde midye dolmacı “Gel sana midye vereyim” dedi. İnsanlar bizi gördüklerine seviniyorlar.

Yıllar sonra “Çukur” dendiğinde aklınızda ne belirecek?

Başarı, güzel bir set.

Dizinin takipçilerine söylemek istediğiniz bir şey?

Sevsinler. Önce kendilerini sevsinler, sonra dışarıdaki insanları sevsinler. Sevmek önemli.

İLAYDA ALİŞAN

‘ÇUKUR’UN YOLU AÇIK OLSUN’

Reyting rekorları kırıyor Çukur. Böyle bir başarı bekliyor muydunuz?

Senaryoyu okuduğumda ve kadroyu duyduğumda anlamıştım. İnanılmaz güzel insanlarla çalışıyorum, benim için büyük şans. Çukur’un yolu açık olsun.

Çukur hayatınızda neyi değiştirdi?

Akşın ilk saf ve temiz karakterim. Onunla yola çıkmak keyif verici.

Akşın karakterini bir de sizden dinleyelim?

Saf, iyi niyetli. Çok güçlü, hayata tutunmaya çalışıyor.

İlayda ve Akşın’ın ortak özellikleri var mı?

Ben de insanlara çok çabuk inanıyorum. Akşın kadar iyi bir insan olduğumu söyleyemem.

Peki karaktere nasıl hazırlanıyorsunuz?

İlham aldığım oyuncu Bihter Dinçel. Önceki işimde tanıştım, hem ablam hem arkadaşım oldu. Karaktere hazırlanırken destek oldu. Kendi kendime de anlamaya çalıştım Akşın’ı. Naifiliğini hissetmeye çalıştım.

Genç yaşınızda büyük bir kitle tarafından izlenmek nasıl bir duygu?

Güzel! Hepimizin başarısı. Set dışında enerjimiz tuttuğu için bu dışarıya yansıyor.

İnsanlar sizi neden sevmiş olabilir?

Bu saf ve naif kız sevilebilir.

Sette günler nasıl geçiyor?

Ekibi seviyorum. Yapmak istediğim iş için olmak istediğim yerde olduğumu hissediyorum.

Setten arta kalan zamanlarda ne yapıyorsunuz?

Okula gitmeye çalışıyorum. Spor yapıyorum.

Kendinizi izler misiniz ve beğenir misiniz?

İzliyorum ama o ben değilim gibi, o kadar farklıyız ki.

Oyunculukta güzellik sizce bir avantaj mı?

Avantaj ama abartıldığını düşünüyorum.

Ruh haliniz sete yansır mı?

Mutsuzsam o gün yüzümden anlayabilirsiniz ama sette bunu yapmam. “3-2-1 kayıt” dendiğinde sen artık o değilsin, karakterinsin.

Aşk üçgenine dönecek olursak, İlayda Akşın’ın yerinde olsa ne yapardı?

İkisine de sırtımı dönerdim. Kötü bir durum. Allah yaşatmasın.

Yıllar sonra “Çukur” denildiğinde aklınızda ne belirecek?

Bunu yıllara bırakmak lazım ama Çukur dönüm noktam…

Gerçekleştiremediğiniz bir hayaliniz var mı?

Amsterdam’a gitmeyi çok istedim, fırsat olmadı.

“Keşke”niz, “İyi ki”niz var mı?

“Keşke” demeyi sevmiyorum. Ders almam gerektiğini düşünüyorum. İyi ki bu işi yapıyorum, mutlu olduğum yerdeyim.

ECE YAŞAR

‘İNSANLAR BENDEN NEFRET EDİYOR’

Projede sizi en çok ne heyecanlandırdı?

Heyecanlandıran karakterlerin çok katmanlı olmasıydı.

Genç yaşta insanları ekrana kilitleyen bir dizide oynamak nasıl bir his?

Çok garip, alışamayacağım.

Sevgi görmemiş bir kız Karaca. Onu bir de sizin gözünüzden tanıyalım…

Herkesin bir boşluğu var. Karaca’nınki sevgisizlik. Hepimizin yaşam amacının sevgi olduğu bir dünyada büyük bir eksiklik bu. Haliyle hırçınlaşıyor. Aslında çok naif.

Karaca ile ortak özelliğiniz?

Belki hırs ama benimki daha tatlı. Kendimi kendimle mukayese ediyorum.

Karaca’ya nasıl hazırlandınız?

Kendi içimde hepimizde olan iyi ve kötü duyguları keşfetmeye çalıştım. “Kötüyse neden kötü?” sorusunu sordum. Gökhan Ağabey de çok güzel yazmış. Senaryoyu okuduğumda kafamda direkt bir şey canlanır, ondan sonra evrilir ve güzelleşir.

Karaca’nın içinde kaldığı aşk üçgeninde Ece olsa ne yapardı?

Tepkisiz kalır, Karaca’nın yerinde olsam döner giderdim.

Eleştirilerine kulak verdiğiniz birileri var mı?

Fikirlerine değer verdiğim arkadaşlarım, hocalarım, ailem var. Kendimi izlerken zorlanıyorum.

Tek başınıza mı izleyorsunuz Çukur’u?

Nasıl denk geliyorsa öyle oluyor ama muhabbete dahil olmuyorum. Kilitleniyorum.

Kendinizi beğenir misiniz?

Hayır. “Ne yapmışım?” diye izliyorum.

Günlük hayatınızda tepkiler nasıl?

Çok kötü, nefret ediyorlar benden.

Set nasıl geçiyor?

Çok güzel bir set. İlk setim. Çok uzun saatler bekliyoruz. Bir sahne çekiliyor 5-6 saat ama kamera arkasında ekip çok tatlı. Hiç sıkıntı yaşamadık, umarım da böyle gidecek.

Bir gününüz nasıl geçer?

Günde yarım saati kendime ayırıyorum. Kitap okuyorum, yoga yapıyorum, yürüyüşe çıkıyorum. Kendimi dinleme rutinim var.

Bir güzellik sırrınız var mı?

İnsan ne düşünüyorsa öyle bakıyor, ne alıyorsa vücudunda onu görüyor. Nefes alışınız bile nasıl bir insan olduğunuzun göstergesi. Ben kendimi, vücudumu açmaya çalışıyorum. Bale yaptım küçükken. Tiyatroya başladım ve fiziken kendimi ihmal ettiğimi fark ettim. Ama tekrar başlıyorum vücudumu dinç tutabilmek adına. Kamera karşısında olmak bunu gerektiriyor.

Sevdiğiniz şehir ve yemek?

Ankara’yı çok severim. Orada doğdum, büyüdüm. En sevdiğim yemek balık.

Ruh haliniz sete yansıyor mu?

Büyük bir travma yaşamadım ama moralim bozuksa da bu bir iş, o da özel hayatım.

Yıllar sonra ‘Çukur’u nasıl hatırlayacaksınız?

Benim için bir ilk çünkü kötünün içinde iyiyi bulmaya çalışıyorum.

 

Röportaj: Sema Ereren

HT Pazar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!