tds_thumb_td_300x0
Bizim Hikaye: Tüm Acıları Ters Yüz Eden Aşk ”BarFi”
Aşkı kendisine lüks gören beş çocuk ablası genç bir kadın ve Savaştan kaçıp Barış’a sığınmış, bir çift yeşillikte ömrü boyunca kendine bakmak isteyen bir adamın hikayesi…
Süslenmemiş,ışıklandırılmamış,afişe edilmemiş bir aşk Filiz ve Barışınki.Elinize dökülen kaynar suyun teninizde bıraktığı acı kadar ve o acıyı dindiren soğuk suyun çektirdiği “oh” kadar gerçek bir hikaye,hatta hikaye değil bir anı. Hep süren ve sürecek olan bir anı.
Barışın Filizi ilk defa o hamburgercide görmesi ve birden vurulması ne kadar “ilk görüşte böyle vurulma mı kaldı ya” dedirtecek kadar gerçekliği sorgulatsa da,Filiz’in Barış’ı,yaşamak telaşından,yaşamak savaşından dolayı hamburgercideyken görmemesi daha doğrusu gördükten sonra hafızasında derin bir yer vermemesi de o kadar gerçek.
Filiz için seyyar salıncak bile lüksken birden lunaparkın eşiğinde hatta dönme dolabın hemen önünde bulmuştu kendini Barışı gördüğünde.Barış dönme dolaptı onun için. Heyecanlandı.Tülay Barış’ı pansuman yapmak için çeke çeke Elibollara götürdüğünde,bir an saçlarının derdine bile düştü Filiz.
Ama o ışıltının karşısında duyduğu hayranlığı zihninden kovması oldukça kısa sürdü.Dönme dolabın önündeydi hatta jeton sırasındaydı da birden boş olan ceplerini dışarı çıkartıp “bakın benim hiç param yok” diye bağırdı sanki tüm lunaparka,en çok da dönme dolaba doğru haykırdı “olmaz” dedi “bak beş parasızım hem beş param olsa bile jeton alamam ekmek almalıyım”dedi adeta,polislerin kapıya bıraktığı Fikri Elibol’u Barış’a “Babam” diye taktim ederken.
Barışsa “jetonla çalışmıyor ki bu oyuncaklar,sen baktıkça yanacak bu ışıklar sen güldükçe dönmeye başlayacak bu dönme dolap” diye söz verdi gözleriyle Filiz’e, bazen oyuncaklar arızalandı bazen elektrik kesintileri yaşandı belki ama Barış sözünü hep tuttu.
Filizse bazen gün boyu gitmedi o lunaparka bazen gidemedi yolu bulamadı ya da yol çalışmaları vardı ,trafik vardı o lunaparka giden yollar kapalıydı,ama günün sonunda hep gidip o dönme dolabın önünde dikildi. Bazen bir ağacın arkasından gizlice bazen de “ben burdayım” dercesine alenen seyretti onsuz ışıkları sönük, hareketsiz dönme dolabı.
Hep bir şeyler engellemeye çalıştı o lunaparkın işlemesini,en son finaldeyse lunaparkın kapısına kilit olsun diye Filizin koluna kelepçe takıldı fakat ne farkeder, ikisi de bu hayattan en çok kilitleri açmayı öğrenmemiş miydi?
Kilitler elbet açılacak,ışıkları bir çift yeşil göz yakacak ve dönmedolap mutlaka gökten yıldız toplayacaktı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!