Bir dünya yok oldu. Koskoca bir dünya, gözlerimizin önünde yok oldu arkadaşlar. Daha doğrusu, Laurel’ın gözlerinin önünde…
Ailesini, sevdiklerini, herkesi ve her şeyini saniyeler içinde kaybetti Laurel. Kendinizi bir anlığına onun yerinize koymanızı rica ediyorum. Şimdi bu kız kötü olmasın da kim olsun. Oliver’a karşı koyması, evrenine olan şeyi kabul etmemesi ve dünyasına gitmeye çalışması o kadar normal ki! Her şeyin Oliver’ın gelmesi ile başlaması da, ona karşı olan suçlayıcı tavrını güçlendiriyor.
‘Eğer dünyama gelmemiş olsaydın bunların hiçbiri olmazdı.’ Dedi Laurel. Peki sizce haklı mı? Cevap veriyorum, ne kadar üzgünüm olsam da, Laurel’ı bu konuda haklı buluyorum.
Hatta bence Monitor’ün bu olayı ‘küçük bir fedakarlık’ olarak yorumlaması, işlerin tam olarak onun isteği gibi şekillendiğini gösteriyor. Yani içerden baktığımızda evet Oliver suçlu fakat dışardan baktığımızda, bu bambaşka bir olayın ufak bir parçası olduğunu görüyoruz.
Lyla’nın olayı da tam olarak burada başlıyor. Bölüm bitiminde çok da beklemediğimiz bir şey oldu ve Monitor’un Oliver ya da Barry dışında da insanlarla iletişimde olduğunu öğrendik. Tabi, başta bunun etkisinin ne kadar büyük olduğunu bilmiyorduk. Fakat (daha önce bilenleriniz elbet vardır) yeni öğrendiğim üzere Lyla karakteri, esasen çizgi romanlarda Harbinger olarak geçiyor. Biraz araştırdığımızda da Harbinger hakkında oldukça farklı şeyler öğreniyoruz. Yazının bundan sonrası biraz spoiler içerebilir. Spoiler almak istemeyen okuyucularımızın, yazıyı burada sonlandırmasını rica ediyorum.
Araştırmalarım sonucunda öğrendim ki, Lyla zamanında Monitor tarafından hayatı kurtarılmış küçük bir kızmış. Hayatının kurtulduğu o günden sonra da Monitor’un yanında bir nevi onun askeri, asistanı olarak çalışmaya başlamış. Burada ufak bir not düşmek istiyorum. Bu konularla ilgili herhangi bir Türkçe kaynak bulamadığımız için ve bunun hakkında fan sayfalarında da yazılan pek bir şey olmadığı için, ben elimden geldiğince İngilizce kaynaklardan çevirmeye çalıştım. Devam ediyorum, bunun üzerine Lyla Mnitor tarafından çoğaltılıyor ve anti Monitor’e karşı savaşmak üzere ondan kahramanları toplamasını istiyor. Bir birlik gibi değilde kahramanları elde ettikçe Monitor’e rapor etmesi gibi düşünün daha çok. Harbinger’e, Anti-Monitor ile savaşıp çoklu evreni kurtarmak için Dünya’nın kahramanlarını geçmişten, şimdiden ve gelecekten bir araya getirmekle görev veriyor.
İşte tam olarak bu noktada işler tuhaflaşıyor. Yani çizgi roman bu noktada dizilerden daha farkı bir noktaya gidiyor. Tekrar spoiler vermeye devam ediyorum. Kriz sonrası bir dönemde var. Çoklu evren yaralı da olsa-ki bu bazı evrenlerin artık olamayacağı anlamına gelebilir- kurtuluyor. Öncelikle Harbinger’in baş gücü kendinden klonlama ve aynı zamanda tüm dünyadaki klonlarını aynı anda kontrol edebilme becerisi. Fakat bunu, Monitor’un ona verdiği ileri düzey teknolojiye sahip bir küre ile gerçekleştiriyor. Aynı zamanda bu küreyi kriz sonrasında, çoklu evren tarihini kaydetmek için kullanıyor.
Harbinger bunlarında ötesinde bir karakter aslında… Kendisi çok güçlü bir amazon kadını olarak da geçiyor. Tıpkı Wonder Woman gibi!
Tabi her zaman dediğimiz gibi… Bu çizgi roman evrenindeki Harbinger. Ne kadar Lyla Micheals ismi ortak olsa da Harbinger farklı bir karakter olarak da karşımıza çıkabilir. Yine de ben bu kişinin Lyla olması taraftarıyım. Özellikle bölümün final sahnesinde de, Lyla’nın Harbinger olduğunu bize söylemişler sayıyorum.
Arrow’un bu sezon on bölüm sürecek olması, acaba kafamızda soru işareti kalır mı sorusunu kendimize sormamıza neden oluyor. Hiçbir şey yarım kalsın istemiyorum fakat buradan bile bir spin off çıkarabilir CW kendisine…
Malum… Elini atsan, süper kahraman!