Oliver’sız geçen bir bölüm sonrası bol aksiyonlu yeni bölüm, ilaç gibi geldi.
Bölüm Emiko’nun geçmişi ile başlıyor. Evet, Moira ve Robert’ın ilişkisinin hep dalgalı geçtiğini biliyorduk. Robert’ın başka ilişkileri olduğunu, hatta Moira’nın acımasızlığının hangi raddeye varabildiğini de görmüştük. Fakat Robert… Bambaşka bir aile mi? Babasız, üstelik beş parasız ortada bıraktığın ikinci bir aile… Ne denir ki?
Oliver ve Emiko’nun antrenman sahneleri görmek istediğimiz sahnelerdi. Fakat o sahneyi izlediğimde, bölümün sonlarına doğru, bir antrenmanı değil de ciddi bir kavgayı izleyeceğimizi biliyordum.
Emiko’nun sırlarına yaklaşan ilk kişi Laurel Lance olmuştu, geçmiş bölümlerde hatırlayacağımız üzere. Farklı bir dünyadan da olsa, Lance soy isminin hakkını yavaş yavaş vermeye başladı. Diaz’ı ölümünün Emiko tarafından gerçekleştirildiğini öğrenen Laurel, bu haberi Oliver’a söylemesi ile Emiko’ya olan şüpheleri de başlatmış oldu.
Emiko’yu takip eden Oliver, onun Dante ile işbirliği yaptığını öğreniyor. Hatta yetmiyor, Ninth Circle adında gizli bir örgütün olduğunu, Dante’nin de bunun bir parçası olduğunu öğreniyoruz. Yüzyıllardır dünya genelindeki rejim değişikliklerinden sorumlu bu gizli örgütün tek üyesi Dante mi peki? Hayır.
Oliver’ın, açıklama yapmasına izin verdiği kardeşi Emiko, örgütün elinde zorla tutulduğunu, ödemesi gereken bir borcu olduğunu söyleyerek bizi bir muammaya düşürüyor. Senelerin dizi izleyicisi olarak, ya da şöyle söyleyeyim, Arrow izleyicisi olarak tam da o anda kuşkulanmaya başladım. Acaba Emiko’nun yalanı ne zaman ortaya çıkacak diye, bölüm boyu heyecandan çıt çıkarmadan izlemeye devam ettim. Emiko’nun ihanetini yakalayan Oliver bir anda -ses tonu dahil- Arrow’a dönüştü ve güzel bir dövüş sahnesi izledik.
Sonradan öğreniyoruz ki; Emiko, sadece Dante’nin adamı değil aynı zamanda Ninth Circle isimli gizli örgütün LİDERİ imiş. Hadi ama! Bunu tahmin etmemişsinizdir.
‘… ama bir daha otoritemi sorgularsan, seni öldürürüm.’
Besle kargayı, oysun gözünü Danteciğim. Ee, bu işler böyle…
Peki Emiko bu noktaya nasıl geldi? Geçmişimizin peşimizi bırakmadığını en çok gördüğümüz dizilerden bir tanesi Arrow aslında. Anne ve babalarımızın hatalarının bedellerini taşırken, insan nasıl olur da kendini bulabilir? Geçtiğimiz bölümde Mia’nın hayatının nasıl bu noktaya geldiğini gördüysek aslında bu bölüm de Emiko’yu izledik. Babası, onu ve annesini terk ettikten sonra para kazanmak için hayatını nasıl bir yola soktuğunu… Bütün bunlara rağmen Robert’a, baba olmak için bir şans verdiği halde, Robert’ın onu nasıl geri çevirdiğini…
Robert’ın Emiko’yu geri çevirdiği o an anlıyoruz ki, Robert aslında kendi ölüm fermanını vermiş ve oğlunun kaderini yeniden çizmişti. Bölümün can alıcı noktası! Arrow’u Arrow yapan detay! Merlyn’in Queen’s Gambit’e karşı olan suikast hazırlığından haberi olan Emiko, babası onu reddettiği an, bunu söylemekten vazgeçiyor ve babasını ölüme gönderiyor.
Eğer Robert farklı bir yol seçseydi, izlediğimiz Oliver bambaşka birisi olacaktı. Belki de Felicity ile birlikte -hatta kimse ile- olmayacaktı. Merlyn ve Robert arasında çok şey değişecekti. Belki şehir birçok kötülüğe açık durumda olacaktı. Nereden bilebiliriz?
Her şey bir kenara, Oliver bunu öğrenince tepkisi ne olacak? Meraktayım. Bekleyip göreceğiz!