Animelerin Şahı: Death Note

Animeleri merak eden, izlemeye başlayan herkesin mutlaka ilk duyduğu iştir Death Note. Herkes bir şekilde mutlaka karşılaşmış, hatta biraz izlemiştir bile. İnanılmaz sürükleyici bölümleri ve güzel karakteriyle bugün, bu animeden bahsedeceğiz.

Öncelikle şunu söylemeliyim ki, eğer anime konusunda tür veya dil sebebiyle önyargılarınız varsa bu çok normal. Genellikle İngilizce dilinde, Amerikan yapımı diziler takip eden bizler için, farklı konseptlere yaklaşmak biraz zor olabiliyor. Ancak Death Note’un bu yargıları kırabileceğine inanıyorum. Neden mi?

 

 

 

 

 

 

 

İlk olarak, bölümleri yirmişer dakika olduğundan çok vaktiniz gitmeden bi bakabileceğiniz ve sevip sevemeyeceğinize karar vermenizin mümkün olduğu bir dizi. Ben ilk bölümden merakınızı cezbedeceğine inansam da, eğer yeterli gelmezde ikinci bölümü de izleyebilir ve toplamda bir saat bile harcamış olmadan bu süreci halledebilirsiniz.

Death Note’un bir diğer güçlü yanı ise, tabii ki karakterleri. Ana karakter olarak göreceğiniz Yagami Light’ın maceraları ve tanıyan herkesin genellikle aşk derecesinde sevdiği tuhaf tip L’in hayatı bizlere güzel bir akış sunuyor. İkilinin hem ayrı ayrı hem de karşılıklı sahnelerinde çok keyif alacağınızı düşünüyorum. Tabi bu dizinin güzel olmasının sebeplerinden biri de özgün olması. Fantastik bir senaryosu var. Adı üstünde bir “Ölüm Defteri”ni konu ediyor ama spoiler olmaması adına daha fazla detay veremiyorum.

 

 

 

 

 

 

Death Note yalnızca bir sezondan oluşuyor ve bu tek sezona gerçekten çok şey sığdırıyor. İzlerken zamanın nasıl geçtiğini fark etmiyorsunuz. Karakterlerin kafa sesleri ise memnun edecek cinsten. Fark etmeden tırnaklarınızı yiyebileceğiniz bir olay örgüsünün içinde buluyorsunuz kendinizi. “Keşke şöyle olsa, keşke bunu yapsa” şeklinde cümleler de havada uçuşuyor istemsizce.  

Uzun lafın kısası, fantastik, kısmen korkunç diyebileceğimiz, gizemli, zekice bir hikaye Death Note. Başlayınca maksimum birkaç gün içinde bitirebileceğiniz, biraz karanlık atmosferi olan ama buna değen bir iş aynı zamanda. Ben seneler önce izlemiştim, hala aklımda ve zaman zaman baştan izleyesim geliyor. Bu sebeple sizlere de bahsetmek istedim. Umarım biraz anlatabilmişimdir. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!