tds_thumb_td_300x0
4N1K İlk Aşk Barış Cephesi: Karşılık Beklemiyorum

Bölüme Ali’nin hastaneden eve getirilmesiyle başladık, çete kendisine bir sürpriz hazırlamış. Barış da bu olaya dahil olmak istemiş, o da hasta ziyareti yapmak için gelmişti yanında hediye getirme inceliğini bile göstermişti hatta… Ama Ali’nin suratı konuşma arasında ‘Barış’ ismi geçtiğinde bile buz kestiği için Yaprak tarafından kapıdan gönderildi Barış. Ali yine anlamlandıramadığım bir şekilde Barış’a kızgın ve tepkiliydi. Gerçekten bu çocuk sana ne yaptı bu kadar, sokak ortasında bıçaklanmana o mu sebep oldu? Annene babana bir şey mi yaptı? Tamam sevdiğin kızı seviyor diye rahatsızlık duyabilirsin ama komadan çıktın, ölümden döndün filan biraz daha ılımlı olamaz mıydın?

Barış’ı kapıdan gönderirken “Kusura bakma.” dedi Yaprak, Barış ise her zaman ki gibi durumu kabullenip “Sorun değil.” dedi gitti. Belki Barış için sorun olmayabilir ama benim için sorun birilerinin boş çıkışları ve ergenliği yüzünden Barış sürekli bu tarz muamelelere maruz kalıyor. Bunları hak eden bir karakter de değil. Dizi için yorum yapacak olursam zaten doğru düzgün arkadaşlıklar kuramamış geçmişte, belki de çeteyle kaynaşmaya çalışıyordur. Ali dışında diğer çete üyeleri de alışmış gibiler zaten Barış’a. Ali kendisini kurtaranın Barış olduğunu öğrendiğinde “Üzüldüm” dedi. Orada bıraksaydı da ölse miydin? Hemen soluğu Barış’ın yanında alıp, ödeşmek istediğini söyledi. Barış “Ben karşılık beklemiyorum,rahat ol” dedi. Gerçekten de karşılığında bir şey elde etmek için kurtarmadı Ali’yi Barış, aklının ucundan böyle bir şey geçmemiştir bile. Oyunlar kurgulayıp eğlenmeyi seviyor, evet ama bu şekil de değil. Böyle hesaplaşma olayı filan tasarlamamıştır, kişiliğinden dolayı en son düşüneceği şeyler bile değil bunlar. Ali’nin ısrarı üzerine kabul etti ama sonucunda sadece kendisi için değil, üçü için de iyi olabilecek bir şey istedi Barış. Ali Yaprak’a aşkını itiraf etsin istedi, eğer Yaprak da Ali’yi seviyorsa aradan çekilecek. Ali aşkını itiraf edebilir mi yine bir şekilde geçiştirir mi bilemiyorum. Benim için önemli olan Barış’ın tavrıydı burada, ‘adamlık’ diye nitelendirebileceğimiz bir şey yaptı. Hatta konuşma sonunda Ali’ye elini bile uzattı ama tabi ki karşılık alamadı. Selamlaşma tarzı bir hareket yapmaktan bile niye çekinilir gerçekten anlayamıyorum.

Bölüm genel olarak Yaprak’ın devamsızlık hakkını dibine kadar kullanması üzerine kuruluydu. Kendisinin devamsızlık hakkı bitmiş gibi gözükse de aslında bitmemiş. Okçuluk Kulubü’nde olduğu zamanlar izinli sayılıyormuş ama bir gün sayılmamış çünkü o günün izin kağıdı ortadan kaybolmuş. Kaybolmasının sebebi de Yaprak’ı Ali’den uzaklaştırmak isteyen Bade… Neyse izin kağıdı için çete yine birlik oldu, kriz anlarında kullanmalık, ihtiyaç olduğunda çağırmalık Barış da onlarla birlikteydi… Dizideki en saçma olay da buradan sonra gerçekleşti izin kağıdı yırtılıp iki parçaya ayrıldı ve parçalar farklı taraflara doğru uçtu. Gökhan ve Oğuz öğretmenlerle birlikte bir yana koşarken, Yaprak ve Barış da kağıdın diğer yarısı için ayrı bir tarafa koştular el ele. Yaprak başına gelen olaylar karşısında genel olarak bir anda aşırı tepkiler veriyor, çok çabuk sinirlenip geriliyor. Barış ona göre daha soğukkanlı, temkinli her durumda mantıksal bir şekilde düşünebiliyor. Plan yapıp sakin sakin uyguluyor. Yaprak’ı da sakinleştirdi mesela burada, eğer Yaprak sınıfta kalırsa kendisinin de onunla kalıcağını söyledi seni yalnız bırakmam korkma şeklinde bir güven verdi arada rahatlattı Yaprak’ı.

Bizim kağıt parçasının yarısı bir gelin arabasının camından içeri girmiş meğer, Barış ve Yaprak da onu almak için gelin ve damat gibi giyinmiş. Bu sahnelerde sanırım Barış ve Yaprak evlense nasıl olur onun fragmanını izledik. Bence inişli çıkışlı heyecanı, enerjisi hiç bitmeyen güzel bir evlilikleri olurdu. Yaprak’ın içine düştükleri durumu kurtarmak için “Hee ben beğenmedim onu ya! Öyle porselen topuz, dağınık makyaj bana hiç yakışmadı.” demesinin ardından Barış’ın “İki şey duymuş bizimki de karıştırıyor abi ya hanım anlamaz benim.” demesi beni baya güldürdü. Aslında başka bir açıdan bakacak olursak, bunlar Yaprak’ın gerçekten daha yeni duyduğu şeylerdi. Barış Yaprak’la çok kısa bir süre önce tanışmış olmasına rağmen onu bu şekilde de sahiplenmiş. Arabadaki konuşmaları, dans sahnesi çok tatlıydı. Dans sahnesinde öncesinde çok mutlu bir Barış gördük, Yaprak çok belli etmedi ama o da eğlendi. Birlikteyken, enerjileri elektrikleri fazla güzel hem komik bir çift olabiliyorlar hem de romantik. Bu tarz uyumlar kolay yakalanmıyor, sahneler güzel olmasına güzeldi ama geçiştirilmek için yazıldığını çok daha fazla hissettim bu bölüm.


Özellikle Barış için böyle sahneler yazılması beni rahatsız ediyor. Barış’ın çok güzel işlenebilecek güzel bir öyküsü var. Bu bölüm Ali’nin aile dramına dahil edildi bir köşeden. Oradan mı Barış’a sahne yazılacak? Ali’nin ailesi üzerinden mi? Bu kadar sevilen bir karakter daha iyi ince düşünülmüş sahneler hak etmiyor mu? Yani geçiştirmek için sahne yazmak ve başkasının dramına bir şekilde monte edip onun hikayesine hizmet etmesini sağlamak hoş değil bence. Barış Ozansoy tek başına daha iyisini hak ediyor. Tek başına anlatılmayı, tek başına aşkını anlatmayı….

Bölüm sonunda Yaprak’ın devamsızlık olayı halledildi, tabi dolaylı yollardan bu durum Bade’yi bazı itiraflarda bulunmak zorunda bıraktı… Bölüm önceki iki bölüme göre akmadı, ben izlerken zorlandım. Umut veren iki bölümden sonra bu bölüm olmadı sanki. Bir sonraki bölümün daha iyi olmasını umuyorum ama fazla beklenti içine de girmiyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!