Bölüme bıçaklanan ve kanlar içinde olan Ali ile başladık. Gözümüzü bir kapattık açtık Ali ile Yaprak Barış’ın arabasında, Barış Ali’yi hastaneye yetiştirmek için uğraşıyor. Barış, Ali ameliyata girene kadar sedyesini sürükledi başında durdu. Ameliyattayken en az Yaprak kadar korktu, Yaprak kadar endişelendi, ölmesi ihtimalini aklına getirmek istemedi “Biz onunla çok kapışacağız daha,nereye gidiyor?” dedi. Elinden bir şey gelsin istedi Yaprak’a “Senin için bir şey yapayım, söyle ne istersen…” dedi. Yaprak sadece ağlamak istediğini söyledi. Barış Yaprak’ın omzuna elini koydu “Beraber gülemiyoruz ama beraber ağlayalım. Kimseye söylemem merak etme.” dedi. Birlikte omuz omuza, yan yana beklediler o koridorun ucunda.
Ali ameliyattan çıktı ama uyanması için bazı kişilerin,nesnelerin ve seslerin o ortamda bulunması gerekiyordu. Çetedeki herkes seferber oldu. Hepsi ayrı cephelerde, Ali için uğraştı. Barış belki de en çok uğraşan kişiydi. Suçlular bulunsun, cezalarını çeksinler diye kendi hayatını da ortaya koyarak adım adım ince ince bir oyun tasarlamış ve başarıyla da uygulamaya geçirmiş. Açıkcası ben çok korkmuştum çete tarafından bölüm boyu suçlanır, aşağılanır diye ama neyse ki öyle olmadı. Bölüm başında yaptığı telefon görüşmesini duyan Sinan şüphelendi sadece. Genel olarak bölüme yayılmadı bu durum. Tabi Barış’ın oyun için yaptığı her hareketinden sonra ben “Aha şimdi ne olacak? Acaba buradan nasıl dönücek?” gibi çeşitli modlara girdim. Fragmandan beri hiçbir şekilde Barış’tan şüphelenmemiştim, öyle bir şey yazmış ve çekmiş olsalardı bu karakterin özüne de hakaret olurdu. Sadece zan altında kalacak olması rahatsız etmişti beni.
Yaprak – Barış sahneleri bu bölüm daha bir tatlı daha bir güzeldi. Yaprak Barış’a normal bir insana gösterebileceği nezaketi gösterdi. “Sırık” yerine ismini kullanmayı tercih etti. Onunla konuştu, sohbet etti. Yaşadığı hayatı merak etti, babaannesini sordu. Bakışları yumuşadı, sıcaklaştı. Hatta Barış “Ben zor kadınları seviyorum galiba.” dediğinde gözlerini kaçırdı Barış’a direkt bakamadı. Barış’ı gün içerisinde düşündüğünü de öğrendik. Not kağıdının üstüne ‘Sırık’ yazıp kalem ucu saplıyormuş meğer. Yaprak bu kadar kafaya takma, aşık olursun sonra… Mezarlıktan çıktıkları sahnede Barış “Benim yolum yol değil. Benim yolum virajlı engebeli, çakıl taşları var ama manzarası güzel.” dediğinde de Yaprak gülümsemesini gizleyemedi, mutlu oldu.
Bölüm sonu Ali’nin uyanması için artık her şey hazırlanmıştı, herkes tekrar hastanede toplanmıştı. Tam Sinan Barış hakkında şüphelerinden bahsetiyordu, onu suçluyordu ki… Kelepçeli bir şekilde Ali’yi bıçaklayan kişiyi gördük. Barış durumu ve yaptıklarını anlattı. Çetede çok fazla bir mahcubiyet görmedik ama en azından artık Barış’ı gördükleri zaman ona takılıp, üstten üstten bakmaya kalkmazlar. Ayrıca Barış’ın tüm bunları Yaprak’a yaranmak ya da gözünde ‘kahraman’ imajı çizmek için yaptığını da asla düşünmüyorum. Barış’ın merhamet ve sevgi dolu bir kalbi var. Yaprak ile birlikte çeteyi de uzaktan izledi, içlerinden birinin gitmesiyle aralarındaki sağlam bağın bozulmasını, kopmasını, yok olmasını istemedi. Hiçbirine zarar gelsin istemezdi, hepsi için de aynı şeyleri yapardı. Kendisi çok iyi biliyor çünkü ‘gerçek’ arkadaşlar kolay bulunmuyor. Yaprak’ın odasındayken “Ali çıkınca beraber bir şeyler yapalım mı?” dedi fikir Yaprak tarafından güzel karşılanmış olsa da Alikuş veto verebilir. Yine de Barış’ın herkesle bağ kurmaya çalışması güzel bir detay, rakibine saygı duyuyor onu da tanımak istiyor.
Son sahnede Ali uyandı, uyanmasıyla birlikte gördüğü ilk şeylerden biri de birbirlerine sarılan Barış ve Yaprak’tı. Bıçaklanma olayında kendisini kurtaranın, suçluları yakalatanın Barış olduğunu öğrenen Ali de Barış’a “Ölümüne kankayız artık! Kardeşim! BRO!” demeyecekti biliyoruz. Ama o bakışta olmadı sanki. Tamam gördüğün şey karşısında şaşırabilirsin, üzülebilirsin ama saf nefretle bakmak… Şimdilik çeteyle Barış’ın arası iyi gibi Ali etkisiyle neler olur bilemiyoruz tabi. Yaprak’ın Barış’a karşı gardını hafiften indirmesiyle Ali – Barış arasındaki rekabet alevlenecek gibi. Bu bölüm güzeldi farklı mekanlar tercih edildiği için belki de ben daha kolay izledim, daha güzel bölümleri de görürüz umarım. 🙂