Bölüme Ali’yi Londra yolundan döndüren Yaprak ile başladık. Yaprak’ın Barış’a karşı ilgisi olduğunu düşündüğü için çeteyi arkasında bırakıp gitmeye karar veren Ali Yaprak’ın açıklaması ile yolundan döndü. Tabi yapılan açıklamanın içeriği “Sen benim dostumsun, dostum! Aşk kim köpek ya?!” şeklinde olunca Ali’nin aşkını itiraf etme planı da bir süre için rafa kalktı.
Çete ilk önce kendilerini, Ali’den uzaklaştırmaya çalıştığı için Bade’ye sonra da “Bizde tabak boş dönmez.” mottosuyla hareket ettikleri için Barış’a oyun oynadı. Bade’ye oynadıkları oyunun gerekçelerinin daha sağlam olduğunu düşünüyorum. Oynadıkları oyun da daha iyi ve nitelikliydi.
Barış’a yaptıkları şeyi ise çok anlamlandıramadığımı itiraf etmeliyim. Yaprak kendisinin Barış’ın zayıf noktası olduğunu kısa zamanda kavramış ve bunu ona karşı çok da güzel kullandı. Peki Barış Yaprak’ın ateşi düşsün, hastalığı geçsin diye dans ettiği için insanlara rezil mi oldu?
Belki 4N1K İlk Aşk evrenindeki insanların gözünde Barış küçük düştü, rezil oldu. Ama biz izleyiciler? Biz ne düşündük? Şahsen ben çeteye hayret ettim.
Benim nezdimde küçük düşen taraf çete oldu. Barış’a yalan söylediği için, kendilerine oyun oynadığı için bir ders vermek istediler peki tamam da bu mudur yani? Bir koridor kadar insanın önünde dans ettirmek mi? Beş kişi toplanıp daha iyi bir plan yapamadınız mı sevgili çete? Ayrıca çetedeki herkesin Barış’a bu kadar tepkili olmasının sebebini de anlayamıyorum. Başlangıçta sadece Yaprak ile tatlı bir çatışması vardı bu çocuğun. “Aleyhinde ifade verelim! Müebbet yesin! Bırakalım içerde kalsın!” denebilecek kadar kötü bir şey yaptı da biz mi görmedik?
Okul gezisi kısımları bölümün akan, kolayca izlenebilen kısımlarıydı. Burada da çetedeki herkesi solo bir şekilde izlerken daha çok zevk aldığımı fark ettim. Mesela Yaprak Barış ile tek başına konuştuğunda daha farklı ve tatlı bir enerji saçıyor.
Dizide komik olduğu düşünülen ama komik olmayan kısımlar da bir hayli fazla. İçine düştüğü durumlar, yaptığı espriler ve boş boş bakışları ile geçmişinden kesitler anlatan Gökhan dışında kimseye çok gülmüyorum.
Yaprak ve Barış’ın romantizmden, masallardan ve prenseslerden bahsettikleri sahneyle de kitaba selam çakılmak istenmiş sanırım. Artık bu ufak göndermelerden daha çok benzer ve birebir sahne görmek istiyor bu gözler. Barış’a kitaptan sahne yazmak konusunda da baya haksızlık yapıldığı bir gerçek. Şu an sadece Yaprak’ın peşinde dolanan ve bunun için çeteden azar yiyen biri olarak gösteriliyor. Madem dizide Barış için farklı bir yola girildi o zaman yalnız, annesiz babasız geçen çocukluğunu, gerçek arkadaş edinemeyişlerini, hayal kırıklıklarını görelim. Bunları izlettirmek yerine geçiştirmek için sahne yazmak hoş olmuyor. Hatta kitaptan bir kısımı alakasız bir şekilde diziye uyarlamak okurları kızdırıyor. Mesela bu bölümdeki asansör sahnesi ile kitaptaki asansör sahnesi arasındaki tek benzerlik olayın asansörde geçmesi…
Barış’ın sürekli kötü bir şey yapmadığı halde Yaprak tarafından terslenmesi de ayrı bir olay. Her defasında “Öyle olsun.” diyor, efendiliğini hiçbir şekilde bozmuyor. Olaylar bu şekilde gelişince ben de Barış’ı daha fazla sahiplenip daha fazla seviyorum işte. Pankart çalışmalarında Barış’la yan yana oturduğunu öğrenen Yaprak’ın Barış’ın isminin üstünü karalaması buna karşılık Barış’ın gün içinde okulda Yaprak’ın geçtiği, bulunduğu yerlerin altını çizmesi de baya ince bir detaydı. Bunları Barış’ın yaptığını öğrenen Yaprak’ın içi bir gitmedi de değil, hafiften bir yumuşama bile oldu. Barış’ın “Hani dedin ya, çalışırken ben önemsemediğim şeylerin üstünü çizerim diye. Ben de çalışırken, önemsediğim yerlerin altını çizerim. Bu okulda önemsediğim yerler, senin olduğun yerler Amazon kızı.” çıkışından sonra fazla terslemedi sanki. Kütüphane sahnesinde ise Yaprak eski formuna geri dönmüş, laf sokmaya başlamıştı ki bu sefer de Barış’ın kucağına düştü. İlk saniyelere şoktan çok fazla tepki veremedi ama sonra huysuzluğuna tam gaz devam etti.
Bölümü eski kapkaççılar yeni şantajcılar tarafından bıçaklanan Ali ile kapattık. Bu bölümün temposu geçen iki bölüme göre daha iyiydi, yetişkin sahneleri biraz azaltılmıştı. Umarım zamanla daha güzel daha enerjik ve daha detaylı bölümler izlemeye başlarız.