Yunus Narin: “Sevdiğim Şeyin Peşinden Gidiyorum.”

Genç kuşağın parlamakta olan yıldızlarından… Tiyatronun büyüsüne kapılmış giderken büyülü bir aşkın hikâyesiyle ekranlara döndü yüzünü. Severek izlediğimiz “İstanbullu Gelin” dizisinin yıllara yenilmeyen âşıklarından Garip’in gençliğini canlandırıyor şimdilerde.

Dizinin geçmiş sahnelerine bayıldık ve Yunus Bey’i de biraz daha yakından tanıyalım istedik. Kendisi de bizi kırmadı, sorularımıza çok güzel cevaplar verdi. Geleceğe dair umudumuz gün geçtikçe artıyor 🍀

Klasik sorudan başlayalım. Bize kısaca kendini tanıtır mısın? Seni çok iyi tanıyan birisi seni bize nasıl anlatırdı?

Sorunuzu çok yakın bir dostuma sordum. Cevabını aynen aktarıyorum: 🌺

Yunus’u nasıl mı anlatırım? Yani aslında hem üzerine çok düşünerek hem de hiç düşünmeden cevap verebileceğim bir soru bu. Sürprizlerle dolu bir karakter kesinlikle, her ihtiyacınız olduğunda talep etmeden yanınızda olan öyle ki gerçekten ne kadar ihtiyacınız olduğunu bilmiyorken siz, hiç konuşmasa yaşadığınız şeye yorum yapmasa bile varlığıyla yaşadığınız yorgunluğu gerginliği alan bir dost. Tüm bunların dışında yetenekli bir oyuncu, bunu sektörün içinde olan birey olarak söylüyorum izlerken akışkan oyunculuğu var ve çok keyif alıyorsunuz 🙂

En sevdiğim tarafıysa sonuç odaklı olmaktan çok anın tadını çıkaran insanlardan yani “Biz bu yoldayız da nereye gidiyoruz abi?” yerine “Yol çok güzel değil mi?” deyip siz unuttuğunuzda anın güzelliğine sizi çekebilecek biri… Herkesin hayatında olması gereken 🙂

Ânları ölümsüzleştirmeyi sevdiğini duyduk. Ne tür fotoğraflar çekmeyi seviyorsun?

Evet fotoğraf çekmeyi seviyorum. Bu aralar pek fırsat bulamıyorum ama genelde beraber vakit geçirdiğim insanların portrelerini çekmekten keyif alıyorum. Doğaya çıktığım zaman bazen bir böceğin peşine takılıp yarım saat bir saat onu çektiğim de oluyor. O an içimden ne geliyorsa onu çekmekten keyif alıyorum kısacası.

Güne hangi şarkıyla başlamak seni motive eder?

Beautiful people

Şimdiye kadar okudukların arasından seni en çok etkileyen 3 kitabı ve yazarı sorsak peki?

Ömer Hayyam – Rubailer
Zeynep Kaçar – Kabuk
George Orwell – Hayvan Çiftliği

Son zamanlarda yaygınlaşan internet dizileri hakkında ne düşünüyorsun? Takip ettiklerin var mı?

İyi ki varlar diyorum. Umarım bir süre sonra onlar da sansüre maruz kalmazlar. Daha özgür olduklarını düşünüyorum ki bununla beraber daha cesur bir üslup kullanıyorlar. En son “Masum” , “Şahsiyet” ve “7Yüz”ü izlemiştim. Oldukça başarılılar. Doğru zamanda, doğru projeyle içinde yer almak isteyebileceğim bir mecra.

Oyuncu olmaya nasıl karar verdin?

Fiziksel ve duygusal olarak içime işleyen bir ân var geçmişte. Daha işin başlarındayken . Bir şeyler oldu tarif edemeyeceğim. Tüylerimi diken diken eden bir his. Onu hissettiğim andan itibaren bu işin peşine düştüm. Çünkü hayatımda ilk defa net bir şekilde bir işi severek yapabileceğimi anladım. Sevdiğim şeyin peşinden gidiyorum. Düşünsenize mesleğinizi icra ediyorsunuz bir de üstüne bir sürü şey hissediyorsunuz. Şahane.

Bir röportajında “Leyla ile Mecnun” dizisini sevdiğini söylemiştin. Zamanı geriye sarsak ve sana o dizide kendin seçeceğin bir karakteri oynama şansı verilse kimi oynamak isterdin? Neden?

Leyla ile Mecnun evet… Değerli benim için. L&M’deki benzer diyalogları, absürt durumları kendi hayatımda yaşarken ilk izlediğimde şoke olmuştum. Mecnun’u oynamak isterdim herhalde. Antikahraman durumları.

Dizinin kadrosuna dahil olma sürecin nasıl işledi? Senaryoyu ilk okuduğunda ne hissettin?

İşi en başından biliyordum zaten. Yaz sonuydu, yazlıkta tatilin sonlarına yaklaşmıştım. Tamer Levent’in gençliğini oynamak, hikayenin geçmiş zamanda geçecek olması beni heyecanlandırdı. Dönem işlerini çok seviyorum. Zeynep Günay Tan’la çalışmak hayalimdi benim zaten. Rolü aldığım için şanslı hissediyorum. Bu bir yolculuk benim için. Garip’le her gün yeni şeyler deneyimliyorum.

Dizide Esma ile Garip’in gençlik hâlleri çok beğenildi. Ben yoğunluğumdan ötürü diziyi internet videolarından seçip seçip izleyebiliyorum, Ilgaz Hanım’la ikinizin sahneleri ilk izlediklerim oluyor her zaman 🙂 Çok güzel yazılıyor ve siz de çok güzel canlandırıyorsunuz. Gelen yorumları okuyor musunuz?

Teşekkür ederim 🙂 Elimden geldiğince yorumları ve sosyal medyada yazılan yazıları takip etmeye çalışıyorum. Olumlu tepkiler almak mutlu ediyor. Samimi ve sıcak buluyor bizi seyircimiz. Hepsine çok teşekkür ediyorum bizi heyecanla takip ettikleri için 🙂

Dizide bir ömür aynı kadını sevmekten vazgeçmemiş bir adamı canlandırıyorsun. Peki ya sence de aşk yılların karşısında eskimeyecek kadar güçlü bir olgu mu?

Eskiyebilir veya etkisi azalabilir. Ama tekrar gördüğünde aynı şeyleri hissetmek mümkün.

Garip’ten sonra nasıl bir karakteri canlandırmak istersin?

Garip’ten sonra yine Yunus’a çok yakın durmayan, ters köşe, yaşarken yeni şeyler keşfedebildiğim bir rölü canlandırmak isterim. Risk alıp yeni şeyler denemek heyecan verici.

Dönem kıyafetleri giymek hoşuna gidiyor mu? Geçmiş bir zamanda yaşama şansın olsaydı hangi zamanda yaşamak isterdin?

Dönem kıyafetleri giymek çok hoşuma gidiyor gerçekten. Yine bu zamanda yaşamak isterdim.

Setten ve tiyatrodan kalan boş zamanlarını nasıl değerlendiriyorsun? “Rahatlamak için birebir” dediğin bir uğraşın var mı?

Şu an pek boş vaktim kaldığı söylenemez. İki oyun birden çıkarıyoruz. Yoğun bir tempo içindeyim. Set de bir yandan devam ediyor. Tatlı yorgunluklar. Dinlenmeye fırsat bulduğumda köpeğimle ilgileniyorum. Doğada olmaya çalışıyorum. Bir de akşamları gitarımı elime aldığımda rahatlıyorum.

Tiyatronun nasıl vazgeçilmez bir tutku olduğunu biliyoruz. İleride oyun yazmak ya da yönetmek gibi hâyâllerin var mı? 🙂

Evet öyle hayallerim var ama bunun için fazlasıyla donanım ve tecrübe gerekiyor. Şimdilik cemiyette pişiyorum. İleride neden olmasın? 🙂

Eklemek istediğin ya da “İstanbullu Gelin” izleyicilerine iletmemizi istediğin bir şey var mı? 🙂

Bir seneyi aşkın bir süredir bizi hiç yalnız bırakmadılar. Güzel yorumları ve tepkileriyle daha da mutlu ettiler. Bizi izlemeye devam etsinler, güzel dileklerini eksik etmesinler. Hepsine binlerce kez teşekkür ediyorum.

Son olarak da sitemiz röportajlarında klasikleşen “O mu Bu mu?” oyunumuzu oynayalım seninle 🙂

Kitabı mı filmi mi?
Film

Şiir mi düzyazı mı?
Düzyazı

Dün mü yarın mı?
Yarın

Komedi mi dram mı?
Komedi

Süveter mi ceket mi?
Ceket

Erik mi üzüm mü? :))
Yeşil erik

Bizi kırmayarak sorularımıza verdiği güzel cevaplar için Yunus Bey’e, yardımları için de menajeri Aysun Hanım’a teşekkürlerimle…

Yolunuz ışıklar içinde olsun.

Sevgiyle, umutla! 🌺