tds_thumb_td_300x0
‘You’ Dizisinin 2. Sezon Başrolü Belli Oldu!

‘You’ dizisinin 2.sezon başrol oyuncusu Victoria Pedretti oldu!

‘Haunting of Hill House’ile adını duyuran Victoria Pedretti,Netflix dizisi You’nun 2. sezonunda başrolde olacak.
Genç yıldız Victoria Pedretti,You’da, lüks bir markette müdür olarak çalışan yetenekli şef Love Quinn’e hayat verecek.
Günümüz bağlılığına göre sosyal medyaya mesafeli olan Love,daha farklı ve dikkat çekici bir yaşamın peşindedir.Aynı zamanda yas tutan Love,Joe Goldberg ile tanışınca beklenmedik bir yaşama doğru adım atar.

Lifetime’ın ardından Netflix’te gösterime giren You,platformun en çok izlenen dizilerinden biri olmaya başarmıştır.
Sera Gamble ve Greg Berlanti’nin imzasını taşıyan diziye Victoria Pedretti ve Penn Badgley’e Sarah Schechter, Leslie Morgenstein, Gina Girolamo ve Marcos Siega eşlik ediyor.

Twitter:@cicekgibi_

Akıllardan Silinemeyecek Bir Kurgu: ”You” Dizisi

İzleyecek bir şeyler ararım, Netflix’i açarım, karşıma ”You” çıkar. Ama başka dizilere devam ederim, birkaç dizi açar kaparım, beğenmem. Film izlemeyi tercih ederim. Filmlerim biter.

Yine izleyecek bir şeyler ararım, Netflix’i açarım, karşıma ”You” çıkar. Çevremde en az 3-4 arkadaşım izlemiştir. Sosyal medyada sürekli karşıma çıkmıştır. Ama bir türlü başlayamam, sebepsiz.

Son kez izleyecek bir şeyler ararım, Netflix’i açarım, karşıma ”You” çıkar. Ama bu sefer dikkat ederim. Posterini incelerim, konusunu değil. Çünkü konusunu her yerde duyduk zaten. Konusundan başka bir sebep olmalı bu diziye kendimizi kaptıracağımız. O sebebi ararım, bulurum.

Penn Badgley. Kendisini sadece Gossip Girl dizisinde izledim. Açıkçası orada pek de beğenmem. Hatta biraz daha yereyim dersem, bütün diziyi 3 mimikle geçirdiğini düşünüyorum. Ama afişte ilk kez başka bir mimikle, bakışla gördüm. Adeta ”gel bir de beni psikopat bir romantikken izle” dedi. ”Tamam” dedim.

İzledim, hem de 2 günde, bir solukta, aynı heyecanla. Dizisinin konusu ne diye ille de soruyorsanız şöyle anlatayım size: Bir kadın tarafından yara almış, ama kendini aşka kapatmamış, tam tersi bu aşık olma halinin kölesi olmuş bir adam, Joe. Bir yandan da yazar olmanın peşinde koşan, bir yanı stabil bir hayat isterken diğer yanı sosyal medyanın ve birtakım ”olması gereken’‘lerin kurbanı olan Beck. Bu iki farklı kişinin bir araya gelip neler doğurabileceğini, neler yaşayabileğini düşündüğümüzde hayal gücümüz gerçekten sınırlı kalıyor.

Olaylar nasıl başlıyor?

Joe’nun bir kitap dükkanı var, tüm dünyası da bu kitap dükkanının içinde. Bir gün Beck’in o kitap dükkanına gelmesi ile her şey başlıyor. Joe’nun takıntılarının tekrar gün yüzüne çıkması için Beck’in bir gülüşü yeterli oluyor. Böyle anlatınca fazla romantik duruyor değil mi? Evet, romantik zaten. Ama hiç görmediğiniz tarzda bir romantiklik bu. Üzerine titrercesine, hayatını avuçlarının içine alıp onu dışarıdaki herkesten korurcasına; olabildiğince takıntılı, bir o kadar uysal; öfke dolu ve kırılgan.

Joe, Beck’e ulaşmaya hazır, ona en iyi hayatı, istediği her şeyi sunmaya hazır. Ona ulaşmak için de önündeki tüm engelleri ortadan kaldırmaya hazır. Beck’in sevgilisini, arkadaşlarını… Beck’e zarar veren her şeyi. Ve yapıyor da. Önce Beck’in onu dikkate bile almayan sevgilisini, sonra Beck’e aşık olan ve onu herkesten soyutlamaya çalışan Peach‘i. Ve Joe’ya göre olması gereken bu. Hayatta yaptığı tek doğru şey buymuş gibi emin bu durumun doğruluğundan. Pişman değil, memnun. Joe’nun bu hallerini izlerken bu duygular da bize öyle bir işletiliyor ki, bir süre sonra Joe’ya kızamadığınızı fark ediyorsunuz.

Dizinin en enteresan yanı da bu. Karşımızda önüne geleni düşünmeden ortadan kaldırabilen, sapıkça şeyler yapan, saplantılı bir psikopat var ama siz kızamıyorsunuz. Joe sanki her birimizin bir dönem içinde bulunan bir duyguymuş gibi birden ortaya çıkıyor. Freud’un dediği gibi insanın özünde bulunan cinsellik ve saldırganlık Joe’nun bedeni ile bütünleşiyor ve biz buna şahit oluyoruz. Ama kızamıyoruz. Çünkü Joe tüm bunları yaparken nazik ve düşünceli bir yanını da ortaya koyuyor. Sadece bakışlarıyla bile kendini affettirebiliyor. Benim sevmediğim hatta önyargılı olduğum bir oyuncu bana nasıl bunu yapabiliyor? Hala sorguladığım şey bu.

Yazının başında Joe’nun ”aşık olma halinin kölesi olması”ndan bahsetmiştim. Burayı da biraz açmam gerek. Joe, Beck’ten önceki sevgilisine de aynı şeyleri uygulayan bir adam. Hatta sevgilisinin çevresindekilere de. Ama bunu bir şekilde atlatıyor, sevgilisini öldürerek. Sebebi de onu aldatması. Joe için geçerli bir sebep.

Sezon nasıl bitti?

Gelelim şimdi 9. ve 10. bölüme. Son 2 bölümde izleyici bambaşka bir heyecanın içine sürükleniyor. Hatta heyecanın yanına bir de gerilim ekleniyor. Sırf bu son 2 bölüm bile diziyi izlemek için başlı başına bir sebep. Beck’in, Joe’nun tüm yaptıklarını öğrenmesi ile sonun başlangıcı başlıyor. Tam ”Joe şimdi ne yapacak?” diye düşünürken Joe, Beck’in kendisini aldattığını öğreniyor. Ve seyirci birden ”Beck şimdi ne yapacak?’‘ı düşünmeye başlıyor.

Joe’nun herkesten koruduğu Beck’i ‘kafes’e hapsetmesi, psikolojik şiddet uygulaması seyirciye ilk şoku yaşatıyor. Buradaki mesaj da beni en çok etkileyenlerden biri. Joe’nun Beck’e ilk bölümlerde ”burası benim dünyam” diye tanıttığı kafeste şimdi Joe’nun dünyası, yani Beck’i var. İşte şimdi Joe’nun dünyası tam.

Çok bir şey istemiyor. Beck onu anlasın, bu olanların bir şekilde üstesinden gelinsin ve devam edilsin. Eğer diziyi izlemeden önce bu yazıyı okuyorsanız ”Saçma, imkansız” diyebilirsiniz. Ama diziyi izleyenler gerçekten de Joe’yu anlamaya başlıyor, ”evet evet hadi tüm bunların üstesinden gelin” diye heyecanlanmaya başlıyor hatta. Bir ara Beck de buna inanıyor, daha doğrusu biz inandığını sanıyoruz. Ama bu tamamen bir kaçış planı, başarılı olamayan… Sonlara doğru Beck-Joe arasında yaşanan çekişmeyi ben burda nasıl kaleme dökeyim, nasıl anlatayım bilemiyorum. Tek bildiğim ben dizinin içindeydim, ben Beck’tim, ben Joe’ydum, ben yaşadım, ben korktum, ben kaçtım. Ama kim öldü? Ya da biri öldü mü?

Hiçbir şey kesin değil. Çünkü son anda beklenmeyen misafirler çıkabilir. ”Sanırım konuşmamız gereken yarım kalmış bir mesele var”

Devamı 2. sezona…

error: Korunan İçerik!