Yağız Can Konyalı: “İnsan hâyâli ne ise onun peşinden gitmeli.”

Genç kuşağın başarılı oyuncularından… Televizyon ve sinema, seslendirme işlerine devam ederken tiyatro tutkusundan da vazgeçmeyenlerden… Son zamanlarda “Bizim Hikâye”de canlandırdığı Rahmet karakteriyle yıldızını daha da bir parlatan oyuncumuzu biraz daha yakından tanıyalım istedik.

Kendisi de bizi kırmadı ve sorularımıza verdiği güzel cevaplardan geleceğinin çok daha parlak olacağına iyice emin olduk. Çalışarak dinlenen, son derece idealist, pırıl pırıl bir genç. Yolunun açık, heyecanının daim olmasını dileyerek sözü ona bırakıyorum 🙂

Klasik sorudan başlayalım. Bize kısaca kendini tanıtır mısın? Seni çok iyi tanıyan biri bize seni nasıl anlatırdı?

Hiperaktif, neşeli, işini çok seven, zaman zaman agresif derlerdi herhalde. Bu tanım iyi yani 🙂

Çetin Tekindor, Ayşen Gruda, Halit Ergenç ve Fırat Tanış gibi usta oyuncularla çalıştın. Bunun sana getirisi neler oldu? Setlerde onların deneyimlerinden faydalanma şansın oldu mu?

Yani Çetin Tekindor’la çalıştım denemez, 14 yaşında filandım, onu sette bir-iki kere gördüm. Aynı filmde Halit Ergenç’i sette bile görmedim. Ayşen Abla’yla çalışmak büyük bir şey tabii ki. Çok heyecanlandım sete gelince, öldüğüm güne kadar “ben Ayşen Gruda’yla oynadım” diyeceğim. Bundan daha büyük bir getiri olabilir mi? Fırat Tanış’la abi-kardeş oynadık, inanılmaz bir deneyim tabii ki. Çok güçlü bir aktör, sadece aktör de denmez tam bir sanatçı o. Bir sahneyi oynamak için gözlerine bakıp replik geçmeniz yeterli oluyor.

İlk aşkın futboldu ama sen ikinci aşkını, sinemayı seçtin. İzleyiciler olarak bu durumdan memnunuz ama nedenini de merak ediyoruz. Özel değilse senden dinleyebilir miyiz?

Sağlık problemleri… Çok da başka bir nedeni yok aslında ama küçük yaşlardaydım bu değişim yaşandığında, 13 filandı yaşım.

Takip ettiğin yerli/ yabancı diziler var mı?

Bir diziye başlayıp devamını çok getiremiyorum genel olarak, Netflix’te filan bakıyorum ara ara bir şeylere… Yerli dizilerde ise ara ara hepsine bakıyorum neler oluyor diye, yoğun tempoda zor oluyor bir şey takip edip ilerlemek.

Dizide canlandırdığın “Rahmet” karakteri ailesi için hâyâllerinden vazgeçti. Gerçek hayatta bir arkadaşın benzer bir durumda olsaydı ona ne söylerdin?

Bu karmaşık bir soru, ama bence klasik de olsa insan her zaman istediğini yapmalı ve hayali ne ise onun peşinden gitmeli…

Şu an için Rahmet karakterinin aşk yaşadığı kişi Derin ama Deniz’le de aralarında büyük bir elektriklenme var. İzleyici de bunun farkında ve çoğu kişi Rahmet Deniz’le olsun istiyor. Gelen yorumları okuyor musun?

Sayfama düşüyor görüyorum zaman zaman. Öyle bir şey oldu evet, heyecan da getirdi diziye memnunuz. Bakalım ne olacak biz de bilmiyoruz tabii ki…

Sence Deniz kötü bir karakter olmasaydı bir şansları olur muydu? Ya da şöyle soralım: Bir tarafın kötü olması sence aşka engel mi?

İyi-kötü karakter hemen yargıya varılacak şeyler değil. Ekranda da hayatta da bu kavramlar kişiye, duruma göre değişkenlik gösterebiliyor. Mesele aşk olunca tabii ki ve hatta maalesef hiçbir şey engel olamıyor. Olunca oluyorsun işte.

Bunca zamandır birçok dizi, film ve oyunda yer almana rağmen izleyici seni asıl Rahmet karakteri ile tanıdı. Sence izleyicinin Rahmet’i bu kadar çok sevmesinin nedeni ne?

Dizinin yapısıyla ilgili. Bu hikâye her karakteri ön plana çıkardı ekranda. Bunda  bizim aramızdaki inanılmaz enerjinin de büyük etkisi var tabii ki. İnsanlar kabul ettiler bu hikayeyi, sahiplendiler. Hakikaten “Bizim Hikaye” bu dediler. Bunun gücüne bağlıyorum.

Dizide oynarken aynı zamanda da “Çıkmaz Sokak Çocukları” isimli bir oyunda rol alıyordun. Tiyatronun nasıl vazgeçilmez bir tutku olduğunu biliyorum ama diziyle aynı anda götürmek zor olmuyor mu? Nasıl yetişiyorsun?

Hiç değil. Keyifli bile oluyor setten çıkıp oyuna gitmek. O oyun daha iyi hissediyorum. Sadece turneler biraz kursakta kalıyor, ben oyun biter bitmez hemen uçağa binip sete dönmek zorunda oluyorum bazen.

Bizimle paylaşabileceğin komik bir set anın var mı?

Çok var tabii. Geçen sene Nejat ile kavga sahnesi çekiyorduk. Bir amca geldi, “Çocuklar yakışıyor mu size? İki genç ne güzel çocuklarsınız.” deyip tuttu bizi kolumuzdan barıştırmaya çalışıyor :)) Çekim olduğunu öğrenince şok oldu.

Hadi biraz da yapımcıların kulaklarını çınlatalım. Rahmet’ten sonra nasıl bir karakter canlandırmak istersin? Kötü bir karakteri oynamak ister miydin mesela?

Her şeyi oynamak ister oyuncu. Sadece zamanları vardır bunun.

Gelecek adına oyunculuk dışında bir yerde görebilir miyiz seni? Kendi filmini ya da oyununu çekmek/yazmak gibi hâyâllerin var mı?

Vallahi bir kısa film çekeceğim. Aklımda 2 yıldır, düşünüyorum yazıyorum bir şeyler ama vakitsizlik şu an izin vermiyor. İlla ki olacak ama.           

Haydi hayırlısı diyelim o zaman, bekliyoruz :))

Son olarak site röportajlarımızda klasikleşen “O mu Bu mu?” oyunumuzu oynayalım seninle 🙂

Çay mı kahve mi? Kahve
Gündüz insanı mısın gece insanı mı? Gece
Komedi mi dram mı? Değişir!..
Tatlı mı tuzlu mu? İkisini de bıraktım epeydir.
Süveter mi ceket mi? Ceket
Tiyatro mu sinema mı? İkisi de farklı büyüler ve heyecanlar.

Röportaj teklifimizi kırmayarak sorularımıza verdiği güzel cevaplar için Yağız Bey’e, bu süreçteki sıcak yaklaşımı adına da menajeri Işıl Hanım’a teşekkürlerimle…

Sevgiyle, güzellikle kalın 🍀