Ufak Tefek Cinayetler 37. Bölüm: Scarlettsız…

Aslıhan Gürbüz’ün yaşadığın rahatsızlık nedeniyle bir süre olamayacağı Ufak Tefek Cinayetler’in Merve’siz yayınlanan ilk bölümüne şöyle birlikte bir göz atalım.Buradan da Aslıhan Gürbüz’e geçmiş olsun dileklerimizi iletip bir an önce ekranlara dönmesini sabırsızlıkla bekliyoruz.
Scarlett’sız Rhett nasıl eksik ise bize tanıtılan Kerim’in de Merve’siz öyle olacağını düşünüyorduk.Ama Merve’nin sessizce ortadan kayboluşu ile birlikte Kerim’in buna hiç tepki vermemesine oldukça şaşırmış bulunuyorum.Zira bize tanıtılan Kerim Merve’yi bu denli merak etmeden duracak bir karakter değildi.

Kırmızı arabanın tüm Sarmaşık önünde Kerim tarafından parçalanmasına rağmen bunun bir gecede üstünün kapatılmasına,Oya ve Kerim’in yemeğinde Oya’nın bu mevzuya hiç değinmemesine anlam veremedim.Her anlamda garip karşıladığım bir bölüm olmakla birlikte kendimi başka bir dizi içerisinde gibi buldum.

Merve olmadan Ufak Tefek Cinayetler’in de olamayacağı olsa da asla eski enerjiyi yakalamayacağını bize açıkça gösterdiler.Sarmaşık genel itibariyle her şeyi unutan yok sayan bir yer olarak hep gösterildi ama Kerim’in arabayı parçalayışını Serhan’a bir kişi bile nasıl haber vermedi? Yemek sahneleri neden bu kadar çok yazılıp neredeyse tüm bölümler neden hep yemek masasında geçiyor? Neden tüm sırlar yemek yerken ortaya dökülüyor? Senaristin bu yemek takıntısı nedir? Eski aksiyon ve merak uyandırıcı Ufak Tefek Cinayetler nerede? Açıkçası soracak cok soru ama cevap alacak bölümler ve kişiler tabi ki karşımızda yok.Bu duruma üzülmekle birlikte gidişat da bekleyip göreceğiz.Gelelim Emre mevzusuna akıllıca manevralarla eteğindeki taşları ortaya döktü ve bize de kendini Merve’siz Ufak Tefek Cinayetler’in ilk bölümünde zevkle izleten tek karakter oldu.Pelin ve Emre’nin geçmiş ilişkileri de bölüme renk katan tek detaylardı.

Oya ve Kerim yemeğine dönersek orada belli ki Kerim’in amacı Oya’dan bilgi almaktı bunu da yapabildi mi ya da kendi istediği bilgilerin ip uçlarına ulaşabildi mi bilemiyorum.Cinayete ilişkin bir takım konuşmalar geçse de tatmin edici merak unsurunu kanımca veremedi.
Senarist bu hafta Merve’siz olamamış olan Ufak Tefek Cinayetler’in umarım birkaç bölümünü biraz oldurmaya çalışır da izleyenler nefes alacak aralığı bulurlar.

,”Gelsin, hayat bildiği gibi gelsin
İşimiz bu, yaşamak
Unuttum, bildiğimi doğarken
Umudum, ölmeden hatırlamak…”