Supernatural 14. Sezon Finali İncelemesi: ”Sona Hoş Geldiniz!”

Supernatural’ın, Avengers: Endgame ile aynı haftaya denk gelen sezon finalinden merhaba! Bir ”We are in the endgame now” vakası da Supernatural’da yaşadık. Chuck’ın geri döndüğü ve ”Siz istediniz. Hikaye bitti!” dediği sahne ile resmen final sezonuna girmiş bulunmaktayız artık.

Casstiel rolündeki Misha Collins’in sezon finali yaklaşırken, serinin en epik sezon finallerinden biri geliyor dediği kadar varmış gerçekten de. Chuck’ınyani Tanrı’nın göründüğü bir bölümün epik olmama ihtimali zaten zordu ama bu kadarını da beklemiyordum çünkü Chuck’ı ilk defa hatırladığımızdan çok daha farklı bir şekilde izledik. Sadece hikayelerinin oynandığını görmek isteyen bir yazar gibi.

Şöyle ki; Jack’i öldürebilecek gücü varken bunun yerine bir silah icat etmiş. Ancak silahın şöyle bir kuantum çıkmazı var; vurulan kişiye ne oluyorsa vuran kişiye de aynısı oluyor. Enerji çift taraflı işliyor. Chuck, Jack’i öldürmenin tek yolu bu diyerek Winchester’lara veriyor silahı. Cass ve Sam, Jack’i öldürmeyi kabul etmiyorlar. Dean ise Jack’in peşine düşüyor ama Jack onunla savaşmak yerine diz çöküp ateş etmesini bekleyince Dean’ın da kalbi yumuşuyor tabii ki. Zaten her zamanki Dean, hep zor olan kararı vermesi gerektiğini düşünür, dışarıya sertmiş gibi davranır ama içten içe en çok kendi üzülür, yaralanır. 

Cass ve Sam, yapmamasını isteyerek onları izlerken Sam aynı zamanda bir şeyi fark ediyor ve Chuck’a bu durumu izlemekten zevk alıyorsun diyor. Dean, Jack’i vuramayınca ise Chuck; ”Baba, oğulu vuruyor. Harika bir hikaye olacaktı.” diye üzülüyor. Bu noktada Dean ve Sam’e de bir aydınlanma geliyor tabii. ”Her şey sen öyle yazdığın için öyle oldu. Annem ve babamın ölümleri… Senin için sadece bir hikayeyiz.” Chuck’un bölüm boyunca cevabı ise ”Siz benim favori dizimdiniz.” oldu. Chuck evet yazar tarafıyla farklı resmedilen bir Tanrı figürüydü ama bu kadarını da beklemiyordum. Yazar yanına vurgu yapılması olayı biraz da Chuck, bu evrenin, Supernatural’ın yazarı kafasına dönüştürdü aslında. Yani Sam ve Dean içindi sanki bunca plan. Onlar üzerinden istediği her hikayeyi canlandırdı gibi.  Ki Chuck kendisine Tanrı denmesini de istemiyor, Chuck olarak düzelttiriyordu.

Sonunda Dean ve Sam’in, Chuck’ın hikayesini kabul etmemeleriyle, Chuck da sinirlenmeye başladı ve Jack’i öldürerek onları cezalandırdı. Jack’in acı çekmesine dayanamayan Sam de Chuck’ı durdurmak için fazla çılgınca bir şey yaptı! 🙂 Chuck’ın silahını Chuck’a doğrulttu. Açıkcası Ölüm’ü öldürmeleri gibi bir an Tanrı’yı da öldürüyor sandım bizimkiler. 🙂 Ama çıkan ateş Chuck’ın ve silah çift taraflı işlediği için Sam’in omzuna geldi ve ikisi de kurtuldu. Bu olayın amacı Tanrı’yı öldürmek değil, kızdırmakmış meğer. Chuck, ”İstediğiniz gibi olsun, hikaye bitti.” diyerek kıyameti dünyaya getirdi. Bundan sonrası biraz hayaletler, biraz yaşayan ölüler! 🙂 Meleklerin yeryüzüne düştüğü sezon finali gibi bir ortam izledik ama bu kez düşen melekler değil ruhlardı. Chuck, cehennemdeki bütün ruhları serbest bıraktı. Dizinin tüm efsane villianlarını da bu sayede 14. sezon finalinde bir bir yeniden gördük. Başta da pilot bölümdeki ”beni evime götür” diyen gecelikli hayalet ablamız geliyor herkesin hatırlayacağı gibi. Bir de aynalardaki hayalet Bloody Mary’i de unutmamak lazım şahsen bende travma yaratan yegane Supernatural bölümüdür. 🙂

Finale doğru, reunion kıvamında epik bir sezon finali oldu gerçekten. 14 sezondur avladıkları en efsane ruhlar serbest kaldı ve hepsini yeniden gördük. Hepsiyle nasıl baş edecekler merak konusu! Jack de yok derdim ama Jack, yer yüzünde fena halde ölmüş gibi görünse de ruhunun uyandığını gördük. Billie, ölen Jack’e konuşmamız lazım dediğine göre Jack bir şekilde 15. sezonda da aramızdadır.

Lucifer’ın dönüşü, Michael’in kıyameti getirme çabası, Jack’in ruhu derken sezon finali hiç beklemediğimiz bir yerden vurdu kısacası, efsane de oldu! Şimdi gelsin 15. sezon, yani final maratonu!